Uliaaaaaaaaa. Ben geldiiiiiim fşlsdkfsdlş. Ya cidden öylesine yazdığım bir bölüm oldu ama yazmak için yazdım resmen beee. Neyse canlarım umuyorum ki bu berbat ötesi bölümü seversiniz şfdsklfs. Sevmemekte serbestsiniz. Neyse fsdflks. 30.5K okuyucu için eyw canlarım. Ayrıca hayran kurguda 1.ci olmuşuz twerk yapalım gelin fşdlsfklşs.Profilimde ki Harry kurgum olan Skin'i okursanız sevinirim. Bana ulaşmak için instagram hesabı'mı takip edebilirsiniz [@rihfectt].
Dinleyin : Beyoncé - Heaven
****
Arabadan indim ve soğuk havanın bedenimi esir almasıyla titredim.Ellerimi ovuşturup kreşin kapısına doğru hızlı adımlarla ve yerde ki su birikintilerine dikkat ederek ilerledim. Harry'nin acil bir toplantısı çıkmasaydı Daniel'ı alıp beraber sinemaya gidecek ve oradan sonra yemek yiyecektik. Fakat gelin görün ki tüm planlarımız suya düştü.
Derin bir nefes aldım ve Daniel'ın eski kreşine oranla daha büyük olan kreşinden içeri adımımı attım. Kızıl saçlı 30larında olan kadın elinde ki dosyadan başını kaldırdı ve sıcak bir şekilde gülümsedi.
''Merhaba Bayan Ariana, hoşgeldiniz. ''
Kadına içten bir şekilde gülümsedim ve başımla selam verdim.
''Çocuklar şimdi geliyorlar efendim. ''
Başımı salladım ve bekleme salonuna ilerledim. Deri koltuklar oldukça rahat ve oturulası duruyordu. Bende bu fırsatı değerlendirip koltuklardan kalorifere yakın olana oturdum ve siyah çantamı dizlerimin üzerine koyup gözümün önüne düşen saçları tek parmağımla itip buraya doğru gelen çifte bakmaya başladım. Çocuk tamamen siyahlar içindeydi kızda beyazlar içindeydi. İkisi ellerini sıkıca tutmuşlardı. Sanki birbirlerinin ellerini bırakırlarsa dünya yok olacakmış gibi. Çocuk umursamaz tavırlarla benim yanımda ki koltuğa oturdu ve diğer koltuğa kız oturdu. Çok geçmeden birbirlerine sarıldılar ve öyle beklerken konuşmaya başladılar.
''Hala o kızı bırakıp bana döndüğüne inanamıyorum. ''
Çocuk güldü.
''Seni ve kızımı bıraktığım için özür dilerim. Ben sadece hata yaptım. Sizden ayrı kaldığım 1 hafta bana cehennem gibi geldi. ''
Acıyla gülümsedim. Başkaları ne düşünüyordu. Bizim ki ise şuan çok sevgili karısını becermekle meşguldür.
''Her şey geçmişte kaldı bebeğim. Biz iyiyiz. ''
İkisi gülüştüğü sırada bekleme salonundan içeri giren kişiyi görünce şaşkınlıkla yerimde kaldım. Etrafı süzüp gözlerimiz buluştuğunda gülümsedi ve bana doğru gelmeye başladı. Bende gülümsedim ve ayağa kalkıp bana iyice yaklaşan ve kollarını iki yana açan Harry'nin beline kollarımı doladığımda oda ellerini belime sardı ve beni hafifçe yukarı kaldırıp boynuma öpücük kondurdu. Tanrım onun toplantısı vardı!
''Selam. ''
''Merhaba. ''
Birbirimizden ayrıldığımızda Harry az önce benim kalktığım yere oturdu ve elimden tutup beni dizine oturttu.
''Toplantıda olduğunu sanıyordum. ''
Gülümsedi.
''Toplantı iptal olunca bende buraya gelmeyi düşündüm. Daniel'ı alır ve eve gideriz. Üzerimizi giyinip yemek için ayarladığım restoranta gideriz. Ama sinema için vaktim kalmıyor bebeğim çünkü akşam bir dosya üzerinde çalışacağım. ''
Dudaklarımı ısırdım ve başımı salladım.
''İstersen bu gece de bizde kal ''
Gülümsedi.
''Bakarız güzelim. ''
''Anne! Baba!''
Daniel'ın sesini duyduğumuzda yerimizde sıçradık ve o tarafa döndük. Daniel gülüp koşarak bize gelirken Harry'nin dizinden kalktım. Harry'de ayağa kalktı ve beraber yere çöküp kollarımızı açtık. Daniel kollarımıza atlarken güldüm ve mutlulukla gözlerimi kapadım. Zayn'e ihtiyacım yoktu çünkü tüm varlığım şuan kollarım arasındaydı.
-Zayn'in Bakış Açısı-
''Anne! Baba!''
Daniel yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip orada fingirdeşen Lucy ve Harry denen şekilsize seslendiğinde yerlerinden sıçradılar. Daha sonra ikisi de gülerek ayağa kalktı ve ilk Lucy daha sonra Harry yere çöktüler. Daniel koşarak onlara ilerlerken birazdan ki pozisyonlarını tahmin edince boğazıma bir yumru takılmıştı. Dediğimde oldu. Daniel onların kollarına atladı. Onlar gülerek bir aile kucaklaşması yaptığında elimde ki gazeteyi sıktım. Neydi bu kalbimin durduk yere hızlı atması ve her atışında sivri bir bıçağın kalbimin tam ortasına batması? Gerçekten bu manzarayı daha fazla görmek istemiyordum. Sadece Daniel'ı alıp gitmeye gelmiştim ama Lucy gelince herşey mahvoldu. Onları böyle görmek zorunda değilim. Canımın acıması da hoş bir olay değil.
İçimde bir yerde oldukça piç bir kişiliğe sahip ve her zaman hataya düşmeme neden olan iç sesim bana kahkahalar ile gülerken nefesim daraldı. Görüş açım bulanıklaştığında Daniel sesli bir şekilde Harry denen herifin dediği şeye güldü. Etrafına bakıp yanına ulaşan çocuğu görünce gururla ve yüksek bir sesle konuştuğunda yıllar sonra gözümden bir damla yaş kendiliğinden akmıştı.
''İşte benim babam! O dünyanın en iyi babası!''
Daha fazla kendime işkence etmeyi bırakıp elimde ki herşeyi kaybetmeme sebep olan kişinin yanına, Daisy'e gitmek üzere saklandığım köşeden çıktım.
Oğlum bile benim yokluğumu aramıyordu. Belki de beni gerçekten seven tek kişiden bir çocuğum olması için artık engel kalmamıştı.
-Lucy'nin Bakış Açısı-
''Bu gün çok güzel resimler çizdik. ''
Daniel ona uzattığım etini dişleri arasına alıp böldü ve çiğnemeye başladı.
''Onları gerçekten görmek isterim. ''
Daniel gevşekçe ağzında ki eti çiğnerken Harry konuştu ve ona göz kırptı. Bende kendi etimden kesip aldığım sırada Harry masanın altından bacağıyla beni dürttüğünde başımı kaldırdım ve ona baktım. Tek kaşımı kaldırıp merakla ona bakarken bana içten bir şekilde gülümsedi ve aniden konuştu.
''Sence annen ile ne zaman evlenmeliyiz Daniel. ''
Daniel elinde ki küçük ekmek parçasını bir kenara fırlattı ve heyecanla konuştu.
''Hemen! Şimdi!''
Onun bu haline kahkaha ile gülerken bulunduğumuz ortama ters bir aile olduğumuzu fark ettim. Fakat bunu umursamadım. Daniel ona gülmemize sinirlenmiş olacak ki ellerini göğsünde çaprazladı ve bize dil çıkardı. Harry gülmeyi kesip ara-sıra kıkırdarken bende derin bir nefes aldım ve beyaz porselen tabağın yanında duran içinde şarap dolu bardağımı elime aldım. Bardağı dudaklarıma yaklaştırırken Harry'nin arkasında gördüğüm kişilerle yerimde öylece durdum. Ve sonra zaten her şey yavaş çekime alınmış gibiydi.
Zayn, Daisy'nin elinden sıkıca tuttu ve bizim tarafımıza baktı. Beni görünce sinsice gülümsedi ve Daisy ile beraber bizim masaya doğru geliyorlardı. Zayn başını çevirip bana gülümserken masanın yanından geçtiler.
Siktir bunların burada ne işi vardı tanrı aşkına?!