Special Chapter

13.4K 797 184
                                    

Heeeeeeeyyyyyyooooooooooo! Ben döndüüüüm sonunda! Allahım nasıl mutluyum anlatamam! Sanal hayatım bitti sanıyordum ama bizimkiler teşekkür alacağımı öğrenmiş ve alan hocamın söylediği güzel şeylerden sonra ailem yaptığı kısıtlamaları az biraz indirerek bana baya bir şeyettilerfdsfjlks. Yani demek istediğim gitmiyorum buradayım ho ho ho. Gönül isterdi ki şöyle şen şakrak bir bölümle dönüş yapayım ama son zamanlarda bana gelen boşanma süreçleri nasıldı gibisinden sorulara cevap olarak böyle bir bölüm çıktı. Bayadır yazmıyorum paslaşmışım. Neyse siz bunu okuyun bende FOL yazayım falan fdsljfls. Neyse profilimde ki Louis hikayem Pool'u okumayı unutmayın ve Bana ulaşmak için Instagram hesabımı takip edin --> @rihfectt ve @neytails . Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın, iyi okumalar!

Dinleyin: Şebnem Ferah – Hoşça kal

-Özel Bölüm-

Bir aralık gecesi sokakta ruh gibi ilerlerken, kar taneleri arsızca saçlarımda birikmeye devam ediyordu. Ellerimin soğuktan morardığını net bir şekilde görebiliyor ve titreyen çenemin dişlerimi kıracak hale gelmesinden rahatsız olduğum söylenemezdi. Çünkü şu günlerde duygusal acı fiziksel acıdan daha ağır basıyordu içimde. İnsanlar her tarafı ışıklar ve kırmızı yılbaşı süsleriyle süslemiş, Noel'i kutluyordu. Evlerden yükselen kahkaha sesleri içimde ki çığlıkları bastıramıyordu.

Sahi bugün Noel'di. Artık böyle şeylerden bile bir haber yaşadığım bu günlerde bildiğim tek şey pazartesi sabahı gitmek zorunda olduğum mahkeme, sildirmek zorunda olduğum bir soyadım vardı. Yıllardır adımın yanında yazan Malik soyadının yerini Ariana soyadı alacaktı ve gün ışığım belki de yüzüme bile bakmadan arkasını dönüp gidecekti.

Burnumun ucu sızlarken montumu almadan sadece kot pantolon ve kısa kollu bir tişörtle dışarı çıktığımdan insanların tuhaf bakışlarına maruz kalıyordum. İşte tam o sırada yanımdan geçen bir kız elini sıkıca tuttuğu adama mırıldandı.

''Hiç mi üşümüyor bu manyak?''

O an durdum ve ona döndüm. O ise sevgilisinin onu kolları arasına alıp ilerlemesiyle yüzüne yerleştirdiği huzurlu bir tebessüm eşliğinde adım adım uzaklaşıyordu benden. Dudaklarımdan çıkmayan cümleyi tekrarladı iç sesim.

''İçim yanarken dışım neden donsun ki?''

-Pazartesi-

Kolyemi takmama yardım eden annemle aynadan göz göze gelmemek için üstün bir çaba sarf ediyordum. Birileriyle göz göze gelince bana karşı olan acınası bakışları karşısında ezildiğimi hissediyordum. Çocuğumla beraber terk edilmiş olmam kötü bir şey hatta bunun ne kadar kötü olduğunu bir ben bir de tanrı biliyordu lakin insanlar buna rağmen beni daha çok kahrediyorlardı. Evet, Zayn beni bırakmıştı ve evet sadece birkaç hızlı geçen saat sonrasında resmi olarak boşanmış olacaktık fakat bunu insanların bakışlarında görmekten bıkmıştım.

Söylenen güzel cümleler ve verilen sözlerin tutulmaması beni yeterince üzüyordu. Zayn kendi sözlerine ihanet eden bir adamdı, bana ihanet etmemesini beklemek aptalca olurdu zaten. Ama yinede umudum vardı. Geçmişte verdiği sözlere ettiği ihaneti gelecekte vereceği sözlere etmez diyordum ah ne kadar yanılmışım.

''Ağlamak üzeresin ama kendini sıkıyorsun. Ağla gitsin.''

''Ağlayınca içimde ki çığlıklar kesilecekse eğer ölene dek ağlarım Anne.''

Annemle göz-göze gelince çaresizce baktı bana. Dudaklarıma yerleşen acı gülümseme eşliğinde konuştum.

''Ne kadar tuhaf değil mi Anne? Daha birkaç sene önce düştüğüm için ağlarken şimdi ise terk edildiğim için ağlıyorum. Keşke tek derdim düşmek olsaydı anne.''

Hüznün sarmaladığı kahverengi gözleri yaşlardan parlamaya başladığı sırada hıçkırdım.

''Oyuncağım kırıldı diye ağlarken nasıl olurda kalbim kırıldı diye ağlar hale geldim? ''

Annemin gözlerinden hızlıca akmaya başlayan gözyaşlarını öylece izlerken ellerimi masaya yasladım ve başımı eğip bir süre öyle durdum. Beynimin içinde yankı eden kahkahalarımız ve birbirimize söylediğimiz bütün o güzel sözler yankılanırken sakin kalmaya çalışmak çok zordu.

''Artık sadece kendi oğlun için ayakların üzerinde durmalısın Lucy. Babanla benim evliliğim sen 5 yaşındayken bitti. İte kalka ve birbirimizi yıpratarak yıllarca aynı yastığa baş koysak bile resmi olarak ayrılınca hayatımı sana ve Daniel'a adayarak güç buldum ben. Sende öyle yapacaksın. Oğlun için ayakların üzerinde duracaksın. Ona iyi bir anne olacaksın. İleride bir kadının kalbini kırmamayı öğreteceksin. Nasıl diye soracak olursan babasını örnek alarak yapacaksın bunu. ''

Annem gözlerini kurularken dudaklarımı birbirine bastırıp başımı sallamaktan başka bir şey yapamadım. Çünkü yerden göğe kadar haklıydı, her zaman olduğu gibi.

****

''Gereği düşünüldü.''

Hâkim kadın gözlüğünü düzelterek konuştuğunda Zayn ve avukatı başta olmak üzere hepimiz ayağa kalkarken hâkim elinde ki dosyaya bakarak konuşmaya başladı. Fakat o uzun cümlelerini kurarken kulağımı ona vermek yerine gözlerimin içine derince bakan Zayn yüzünden hâkimin dediklerini duyamıyordum bile. Beyaz gömleğimin ucuyla oynamayı bırakıp parmaklarımı kumaş pantolonuma sürttüğümde yutkunduğunu gördüm. Gözlerim seyirci olarak duruşmaya katılan ve uğruna terk edildiğim, terk edildiğimiz kadına kayarken dudaklarını yalayıp parlayan gözlerle Zayn'i izliyor ve hâkimin dediklerin dinliyordu. Gözlerinde ki gerçek sevgiye şahit olurken dikkatimi çeken şey annemle fısıldayarak konuşan Trisha oldu. Kısa bir süre sonra göz-göze gelince bakışlarımı kaçırdım ve hâkime döndüm.

''... Her iki taraf dinlenmiş ve isteği üzerine 2013 doğumlu Daniel Malik'in velayetinin annesine verilmesine ve tarafların boşanmasına karar verilmiştir.''

Gözümden hızlıca akan bir damla yaşı umursamadan gözlerimi ve dudaklarımı sıkıca kapattıktan sonra duruşma salonu yavaşça boşalmaya başlıyordu. Avukatım önden çıkarken saçlarımı yüzümden çektim ve salondan çıkmak üzere arkamı döndüm. Ancak onun sesini duyunca yerimde durdum.

''Lucy?''

Omzumun üzerinden durup ona baktığımda gözlerinde ki ifadesizliğe şahit olmanın acısıyla titredim.

''Kendine ve oğluma iyi bak. Beni unut, mutlu ol.''

''Parmak uçlarının tenimde gezindiği her bir yer bende derin bir iz bırakmışken nasıl olur da seni unutmamı beklersin? ''

Verecek bir cevabı olmadığını anlayınca titreyen sesimle son kez konuştum.

''Bende öyle düşünmüştüm. Mutlu ol Zayn, benim yapamayacağımı sen yap, hoşça kal. ''




Bad Boy 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin