SEA. ASE. İşda biz geldik. Bu gün müthiş bir şekilde ilhamsız bir şekilde gezinirken birden gelen vahiy ile bu bölümü yazmış bulunmaktayım gençler merhaba jfklsdkfs. Bölümde cinsel içerikli sahneler var rahatsız olanlar Lucy'nin anlatımı olan kısmı atlayabilir.Profilimde ki Harry kurgum olan Skin'i okursanız sevinirim. Bana ulaşmak için instagram hesabımı takip edebilirsiniz [@rihfectt] Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın bölüme geçebilirsiniz.
Dinleyin: Beyoncé - Haunted
****
Hayatım boyunca aklıma göre hareket eden otoriter bir insan olmuştum. Kalbimin sesini dinleyip hareket ettiğimde birçok kez hataya düşmüştüm. Ve şimdi yine aynısını yaptım. Kalbimin sikik sesini dinleyip onun kapısına gelmiş ve resmen ona rezil olmuştum. Beni böyle görmemesi gerekiyorken ben kılıbık herifler gibi hareket etmiştim. Onu istiyordum ama o beni istemiyordu. Bu ezikçe bir durumdu ve ben rezil olmuştum. Kelimenin tam anlamıyla rezil olmuştum. Yıllardır saçma hareketler sergilemiş ve resmen kendi ellerimle kendi imparatorluğumu yıkmıştım. İki kadının arasında sıkışıp kalmış tüm benliğimi kaybetmiştim. Kendi ellerimle kendimi yıkmıştım. Ve şimdi o yıktığım benliğimi tekrar inşa edecektim. Bu ne kadar zaman alırsa alsın bundan sonra eskisi gibi olacaktım. Kimseye acımayacak ve canımın istediği her boku yapacaktım. O evin bahçesini terk etmeden önce kendime bir söz verdim. Bir daha bu bahçeye adım attığımda üzülen tarafın Lucy olacağına dair orada kendime bir söz verdim ve sessizce orayı terk ettim.
-Lucy'nin Anlatımı-
''Kes şunu Harry aman tanrım!''
Harry elinde ki çikolata sosunu bir kez daha üzerime sıkınca çığlık attım ve ondan kaçmaya çalıştım. Ben önde o arkada evin içinde koşuştururken elimde ki yumurtaları ona atıyor ve birçoğunu denk getiriyordum. En sonunda olduğum yerde durup ona döndüğümde sinsice sırıttı ve yanıma geldi.
''Demek pes ediyorsun güzellik. ''
Dudağımı ısırdım ve başımı onaylarcasına salladım.
''Pes ediyorum sen kazandın. ''
Eşsiz kahkahası duvarlarda yankılanırken kıkırdadım ve yüzüme bulaşmış sostan biraz parmağıma aldım. Parmağımı dudağıma götüreceğim sırada bileğimi kavramasıyla durdum. Yavaşça ve baştan çıkarıcı bir şekilde parmağımı dudakları arasına alıp çikolatayı emerken dudaklarım aralandı. Aramızda birden oluşan tuhaf çekimden dolayı boşta olan elini belime atıp vücudumu sertçe vücuduna çarptığında inledim. Parmağımı dudakları arasından çektikten sonra elleri yüzümü kavradı ve tehlikeli bir tonda fısıldadı.
''Şimdi seni temizleyelim. ''
Dudaklarım aralık nefes almadan ona bakarken sırıttım.
''Sende kirlisin. ''
''Beraber temizlenmeye ne dersin? ''
Ona başımı sallayarak onay verdiğimde dudaklarımızı sertçe birleştirdi. Dudaklarım onun dudakları arasında adeta ezilirken elimi çıplak göğsüne yerleştirdim. Elini kaldırıp topuz yaptığım saçlarıma getirdi. Tokayı bir hamlede çıkarıp saçlarımı serbest bıraktığında dudaklarımız ayrıldı ve konuştu.
''Mükemmelsin bebeğim. ''
Gülümsedim ve bu sefer ben dudaklarımızı birleştirdim. Birkaç ufak adımla geri-geri giderken belimi sıkıca kavradı ve beni arkamda bulunan koltuğa adeta fırlatıp üzerime çıktı. Üstümde ki gecelik yukarı sıyrıldığından dolayı uzun parmakları arsızca bacaklarımda gezerken elimi pantolonunun fermuarına attım. Fermuar parmaklarım arasında yavaşça açılırken dudakları boynuma kaymıştı. Geceliğimin askılığını yavaşça indirdi. Ardından üzerimden bir esinti gibi geçip giden geceliğim onun arkasında bir yere fırlatılmış, sadece külot ile karşısında savunmasız bir şekilde uzanırken dudakları ilk önce göğüs aramda daha sonra sırasıyla sağ göğsüm ve sol göğsümü esiri altına almıştı. İnleyerek uzun saçlarını kavradığımda pantolonunu ayağımla sıyırıyordum. Üzerimizde ki yumurta veya çikolata sosu bizi rahatsız etmiyordu sadece ilk kez bir bedende buluşacak ve belki de ona karşı olan aşkım ortaya çıkacaktı. Pantolonu ayak bileğine kadar indiği sırada müthiş bir yavaşlıkla külodumu çıkardı. Üzerimde biraz doğruldu ve önce bileğinde takılı kalmış pantolonunu sertçe çıkarıp geceliğimin üzerine atmış daha sonra siyah Armani marka siyah boxerını çıkaracağı zaman kıpırdandım. Bu sırada bacağımın altında ki sert cisimle rahatsız hissettiğim zaman televizyonun açılması bir oldu. Kumanda olduğunu tahmin ettiğim şeyi bacağımın altından sinirle alıp bir tarafa attığımda Haunted salonda yankılanmaya başladı. Şarkının ortama kattığı havayla Harry boxerı çıkarmış ve yavaşça üzerime eğilmişti. Tüm benliği ile karşımda dururken dudaklarımı yaladım. Belimi kavrayıp beni biraz yukarı çektikten çok kısa bir süre sonra aniden onu tamamen içimde hissedince nefesimin kesildiğini hissettim. İnlemeden önce dudaklarımızı birbirine bastırdığında televizyondan gelen sese uydu ve avuçları arasında ki kalçama sertçe şaplak attı.
Slap me!
Şaplak at bana!
I'm pinned to the doorway
Kapıya mıhlanmış durumdayım
Kiss, bite, foreplay
Öp, ısır, oyna
Onunla ilk kez tek bir noktada birleşmemizden kaynaklanıyor olsa gerek avuçlarım arasında hızla atan kalbine öpücük kondurmak adına dudaklarımızı ayırdım ve tısladım. Sol göğsüne öpücükler kondururken sadece bu anın biraz daha uzun sürmesi için dua ettim. Zayn'e ihanet ediyor gibi hissetsem bile bu anın bitmemesini ve Zayn'in bana birçok kez ihanet ettiğini kendime hatırlattım. Şuan onu düşünmem aslında Harry'ye ihanetti. Tam şuanda düşünmem gereken tek şey üzerimde nefes-nefese kalmış nişanlım olmasıydı. Ve bende öyle yaptım. Artık ait olduğum adamı, Harry'yi ve şuan ki bulunduğumuz durumu düşünmeye ve zevkle onun boynunu öpmeye başladım.
-Zayn'in Anlatımı-
Üzerime sinen ve az önce istemeyerek yatakta çıplak bir vaziyette bıraktığım esmer çıtırın parfümünü bir kez daha kokladım ve torpidoyu açıp kendi parfümümü üzerime adeta boşalttım. Bir süre arabadan durup içimi sıkan ve nedenini bilmediğim olaydan dolayı kötü hissetmek beni bunalttığından kendimi hızla arabadan dışarı attım ve kapıyı kapatıp eve doğru adımlaya başladım. Saat sabahın 9 uydu ve ben geceden beri uyumamış esmer kızı kaç kere becerdiğimi unutmuştum. Kendimi şuan iyi hissediyordum çünkü o kızın canını acıtmış ve bundan sadistçe zevk almıştım. Evin kapısına gelince ofladım ve arka cebimde bir yerde olan anahtarı alıp evin çelik kaplama olan kapısını açtım. Hiçte sessiz olmayacak bir şekilde kapıyı çarpıp içeri girdiğimde yemek odasından gelen çatal bıçak sesiyle ofladım. Daisy uyanık olmalıydı. Ve benim odaya çıkmam için mecburen o yemek odasının önünden geçmek gibi sikik bir zorunluluğum vardı. Sıkıntıyla gözlerimi devirip yavaş adımlarla yemek odasının önünden geçmek için adımlarken tam kapının girişinden geçtiğim sırada sesini duydum.
''Nereye Zayn?''
Yerimde durdum ve ona cevap vermeden tek kaşımı kaldırıp yüzüne oldukça sinirli bir şekilde baktım.
''Sen bana yok muamelesi yapamazsın. Sen buraya, evimize gelip ben yokmuşum gibi davranamazsın! Söylesene neredeydin! ''
Ona boş-boş bakarken sinirle bağırdı ve masada ne varsa alıp yere atmaya başladı. Tabakları ve bardakları tek tek atarken aynı zamanda bağırıyordu.
''Bıktım artık senden bıktım!''
Sinirle son kalan tabağı fırlatıp bana baktığında sakince konuştum.
''Bitti mi? ''
''Bitti. ''
Diye dişleri arasından konuştu.
''İyi şimdi dağıttığın gibi topla buraları. ''
Aralanan dudakları ile şaşkınca bana bakarken son kez konuştum ve yukarı gitmek üzere onu orada tek başına bırakıp gittim.
''Dua et seni öldürmüyorum. ''