Bora: Sıla hanım nasılsınız?
Sıla: İyiyim beyefendi siz nasılsınız?
Bora: İşte iyi olmaya çalışıyoruz hanımefendi
Sıla: İyi misin ya bir şey mi oldu?
Bora: Eh olmuş da biz bilmiyormuşuz güzelim
Bora: Bu arada şapka çok yakışmış kiminse iste sana versin
Sıla: Oha alttan alta kıskanıyorsun şuan beni
Sıla: Düştüm Allah kaldırmasın be çünküm sana çok güzel düşülüyor yakışıklım
Bora: Ne kıskanması be yakışmış dedim sadece
Bora: Emin misin ya bana öyle güzel düşülüyor fln diyorsun
Sıla: Eminim yakışıklım eminim
Sıla :Bir sana böyle güzel düşülüyor
***Görüldü****
Sıla: Bora çocuk gibisin be
Sıla: Kıskanman birazcık hoşuma gitmiş olabilir ama o çocukluk arkadaşım
Bora: Kıskanmadım Sıla
Sıla: Bora şuan iyi misin?
Bora: Bilmiyorum üzgün değilim aslında ama mutlu da değilim
Bora: Haklısın galiba seni kıskandım ve bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum
(Gönderilmedi)
Bora: Siktir bu duygu çok boktanmış
(Gönderilmedi)
Sıla: Ben kendimi bok gibi hissettiğimde sen yanımda oldun
Sıla: Şimdi eğer izin verirsen bende senin yanında olmak istiyorum
Telefonun başında benim için uğraşan Sılayı düşündükçe her şey daha da karmaşıklaşıyordu. Daha önce birçok kızla çıkmıştım, bazılarına aşıktım da ama onlara ruhumu açmış mıydım? Onların ruhunu görmek için ne kadar çabalamıştım? Şimdi karşımdaki bu kız üzerimde garip bir his bırakıyordu, kalbim karıncalanıyor gibiydi. Aşk bu muydu? İnsan bu kadar kısa sürede bu kadar az tanıdığı birine aşık olabilir miydi? Peki ben ona aşık mıydım? Yoksa bütün olay arzu muydu?
Sıla: Bora bana cevap verir misin?
Sıla: Bora
*Sıla adlı kişi sizi görüntülü arıyor*
Bir elimdeki telefona baktım bir de etrafıma odam berbat haldeydi. Masamın üstü ders notları doluydu her tarafa saçılmış kitaplar vardı. Yatağım sabahki derse geç kaldığım için toplanmamıştı, üzerimden çıkardıklarımsa odanın farklı bölgelerine saçılmıştı. En önemlisiyse üzerimde sadece şort vardı. Telefonu açarken Sılanın tepkisini düşündüm, dudaklarım istemsizce kıvrılırken onun sesi doldurdu bu dağınık odayı. Sesi güzeldi fazla güzel, yazın o sıcakta yağan yağmur gibi güzeldi. Bakışlarım telefonla buluştuğunda bir müddet onu süzdüm yatağına uzanmıştı üzerinde attack on titanlı pijamaları vardı, saçları dağılmış yüzüne vuran güneş ışıkları beyaz teninin parıldamasını sağlıyordu. Oksijensiz kaldığımı hissettiğimde dakikalardır tutuğum nefesimi bıraktım. Telefonu aparata yerleştirip yüzüklerimle oynamaya başladım.
' Çocuk İstanbul da yaşıyoruz ikimizde evini basarım senin bak beni korkutma' Benim için endişelenmişti. Birileri benim için endişelenmeyeli uzun zaman olmuştu. Bu hissin bu kadar değerli olduğunu unutmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect •TEXTING
RomanceBora: Beni bekleyen o kişinin sen olduğunu bilmiyordum Bora: Kalbin sahip olduğum tek şey