Artan kalp atışımı sakinleştirmek için gözlerimi kapattım. Üniversite sınavı için öğrendiği taktiğin böyle bir anda işe yaraması içten içe komik gelse de nefes alışverişime odaklandım. Kulaklarıma dolan erkeksi sesle kalp atışım yine hızlandı.
'Yine mi utandın minik sapığım. Benim gibi bir şaheseri görmek istemiyor musun?' Gözlerimi yavaşça açtığımda karşımda nefes kesici görünüyordu. Saçları dağılmıştı belki biraz ıslaktı üzerinde t-shirt yoktu. Üzerinde hiç bir şey yoktu. Ne? Açtığım gözlerimi telaşla tekrar kapattığımda gülüşünü duydum aşırı güzel gülüyordu be.
'Duştan çıkmıştım utanma üzerime bir şey giyip geliyorum' Gözlerimi yavaşça tekrar açtığımda üzerini değiştirdiğini gördüm. Koca bir siktir, yüzü aşırı güzeldi doğru ama vücudu. Kafamı telefondan kaldırıp sınıfa baktım az önce boş olan sınıfta gözlerini bana dikmiş merakla bakan bir adet Ulaş vardı. Benim şu an en son düşünmek istediğim kişi yine Ulaştı ona aldırmadan kulaklıklarımı takıp telefon ekranında beni izleyen Boraya döndüm. Beni izliyordu, ah kalbim bana böyle ihanet etme be.
'Bora, nasılsın ?İyi misin?' Ne bu resmiyet be Sıla ah maldım aşırı mal.
'Güzellik ne zamandan beri böyle resmi konuşuyoruz' Gülme lütfen gülme çocuk kalbim dayanamaz buna.
'Biraz utandım ya' Güldü oğlum gülme demiyor muyuz sana be.
'Öyle mi?' sesi bilem güzel olabilir miydi bir insanın ya? Sen insan mısın çocuk?
'Öyle de gülmesen mi be şurada ciddi konuşuyoruz.' Arada bir küçük bölümden kendimi kesiyordum yanında ne kadarda çirkin duruyordum ya olmayan özgüvenim şuan diplerdeydi.
'Ciddiyet ve sen hımmm. Ben gülmeyeyim sen gül o zaman' bende gülmeyeyim sen gülüşünün yanında benimki sönük kalıyor yapma be gülüm. Tamam biliyorum aşırı abartıyordum. Etrafımda onun kadar yakışıklı çocuklar vardı ama bu Boraydı benim için daha farklıydı .
'Boş ver benim gülümsememi yakışıklı .Anlat bakıyım Rüya kim?' kızım kıskandığını bu kadar belli etme be. Yine güldü, gülme dedik be sana. Onun gülümsemesinin üstümde bıraktığı etkiden ne zaman kurtulabilirdim acaba.
'Kıskandım mı güzellik. Bana aşık mı oldun?' Bunu sorduğu sırada kendini yatağa bırakmıştı. Beyaz örtünün üzerinde dağılmış saçları dövmelerini gözler önüne seren siyah t-shirtüyle nefes kesiyordu.
'Kıskandım diyelim gıcıklık yapıp kim olduğunu söylemeyecek misin?' gelen sesle irkildim kulaklık olmasına rağmen Ulaşın yere devirdiği sıra büyük bir gürültü yaratmıştı. Gözlerini bana dikmiş bakıyordu kızgındı ama onu tanıyordum üzgündü de.
'Ne oldu Sıla o ses ne?' ona cevap veremeden Ulaş konuşmaya başladı.
'Bana bir kere böyle bakmadın Sıla .Kim o çocuk ki ona böyle bakıyorsun' sesi kısıldı. Titreyen sesiyle devam etti konuşmaya. O an kalbim acıdı berbat bir insandım.
'Beni niye sevmiyorsun be Sıla?' gözlerinin içine baktım dolan gözlerine. Onu bu hale ben getirmiştim. Benim bok yememdi onu sevsem böyle olmayacaktı. Bora konuşmayı kesmişti ama meraklı gözlerle bana bakıyordu.
'Sonra konuşuruz. Seni seviyorum' dedim ve kapattım .Siktir ne demiştim ben. Bu cümleyi gerçekten böyle bir zamanda mı kurmuştum. Maldım en büyük mal bendim. Çarpan kapıyla kendime geldim. Ulaş gitmişti hem de koşarak gitmişti. Şu an benim salaklığım yüzünden ağlıyordu. Telefonumu yanıma alıp hızlı adımlarla peşinden gittim.
'Ulaş' ses bütün koridorda yankılandı. 'Ulaş dur' arkasına dönüp bakmadı bile ama adımları yavaşladı. Ah iyi kalpli çocuk yine de kıyamadın bana dimi. Keşke sevebilseydim seni.
'Ulaş lütfen dur. Düşeceğim şimdi' bunu duyunca sanki olduğu yerde dondu. Bana doğru gelmeye başladı. Gözleri dolmuştu, birkaç damla yaş gözlerinden süzülüyordu. Hızlı adımlarla aramızdaki mesafeyi kapattım. Boyu benden uzun olsa da parmak uçlarıma yükselip göz yaşlarını sildim. O ise gözlerini kapattı ,nefesini tutmuştu. Keşke onu sevebilseydim hep bu cümle geçiyordu içimden çünkü onu böyle görmeye dayanamıyordum. İyi biriydi o hatta tanıdığım en iyi insanlardan biri olabilirdi. Kalbi çok güzeldi onun ve ben o kalbi durmadan parçalıyordum.
'Ulaş' tutuğu nefesini bıraktı, gözlerini açıp bana baktı. Kızarmış gözleri gözlerime odaklandı çok güzel baktı be. Ona ne kadar kızsam da onu ne kadar anlamasam da inanmak istemesem de beni seviyordu. Çokta güzel seviyordu.
'Üzülme lütfen, seni kırdığımda bok gibi hissediyorum.' fakültenin koridorundaydık, sınıflarda hocalar ders işliyordu bu konuşmanın yeri burası değildi biliyordum o da biliyordu. Ellerimi tuttu .
'Burada konuşmasak' Gözlerim ellerimize kilitlendi.
'Peki gidelim.' dedim. Ellerini çekmedi bende çekemedim şuan yaptığım ona umut vermek miydi bilmiyordum ama onu daha fazla kırmak istemiyordum. Yol boyunca ara sıra gözleri ellerimize takılıyordu o sırada gözleri gülüyordu ve ben vicdan azabından geberiyordum.
Beni fakültenin çatısına çıkardığında temiz hava ciğerlerime nüfus etti. Burada olmak yasaktı ve pek çok kişi bu yasağa uyardı ama Ulaş sık sık buraya geliyordu. Bunu kimse bilmese de burası onun için özeldi. Burada bana aşık olduğunu söylemişti ve şimdi yeniden beni buraya getirmişti. Beline bağladığı hırkayı çıkarıp yere serdi.
'Bunun üstüne otur üşüme' dedi . Ben onun ağzına sıçmıştım ama o yine de beni düşünüyordu. Bazen onu hiç anlamasam da dediğini yaptım o da yanıma oturdu. Ellerimiz ayrıldığında gözlerinde bir kırgınlık gördüm. Onun nasıl hissettiğini gözlerinden okuyabiliyordum.
' Ulaş, o sevgilim değil' bunu söylemem gerekirdi ona umut vermemeliydim ama yapamadım. Onu daha fazla kırmak istemedim. Belki bu yaptığım daha kötüydü ama onun göz yaşının nedeni olmak istemiyordum. Benim için değerliydi. Uzun uzun gözlerime baktı.
'Sıla, bana böyle yapma. Beni gerçeklerden koruman gerekmiyor ona aşıksın görebiliyorum' Ben bile bunu bilmiyorum Ulaş sen nasıl biliyorsun?
'Ulaş , değilim. Ona aşık değilim sadece benim için değerli biri o.'
'Ben senin gözlerini gördüm Sıla. Yıllardır aşık olduğum kızın gözlerindeki o bakışı gördüm' Durdu devam edemedi titrek bir nefes çıktı dudaklarının arasından. Elleriyle oynamaya başladı.
'Bana hiç böyle bakmadın Sıla. Bakamadın. Keşke bir kere bana da öyle baksaydın.' Ellerini tuttum buz gibiydi elleri. Avucumun içine koydum ellerini ısıtmaya çalıştım.
'Ulaş benim için değerlisin biliyorsun. Lütfen üzme beni kendimi çok kötü hissediyorum.' Ellerimin arasından ellerini çekip yüzüme getirdi soğuk elleri titrememe sebep oldu.
'Seni kırdığım için özür dilerim küçüğüm ama seni seviyorum bunu hiç unutma' yanağıma küçük bir öpücük kondurup oturduğu yerden kalktı ve beni orada yalnız bıraktı.
*xUlaş*:Belki bir gün...
783 beğeniBu gönderide ki yorumlar sınırlandırılmıştır
Selam olaylar kendiliğinden öyle bir geliştiği şok içindeyim fkkfkf
Ulaş hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben galiba aşık oldum, klasik 2.erkek sendromunu yaşıyorum 😓
Bora mı? Ulaş mı? Ne dersiniz?
Peki Brandonın olayı ne sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect •TEXTING
RomanceBora: Beni bekleyen o kişinin sen olduğunu bilmiyordum Bora: Kalbin sahip olduğum tek şey