Perfect •TEXTING

Kıskançlık

Bora'nın ağzından

'Ulaş' Hayattaki şansımı sikiyim.Bir İzmir'e geldik herkes buraya toplandı.Mükemmel ya.

'Bora odamdayım gelirsin.' Dayımı da kaçırdım.Harika, şimdi ben Ulaşla ne konuşabilirim ki? 'Slm hala kız arkadaşıma aşık mısın?' ya da 'Selam Sılayı elimden aldığın için hala kızgın mısın?'

'Selam, nasılsın Bora?' Gayet rahat bir şekilde yaklaşıyor.Arkadaşımış gibi.Tamam Bora sende öyle davran.

'İyiyim sen nasılsın?Şaşırdım seni burada görünce.' Mahçup bir şekilde gülümsedi.Siktir! Bu çocuk beklediğimden yakışıklı hatta sempatikte.Bir daha siktir.

'Ben seni burada görmeyi bekliyordum aslında.'  Siktir oğlum sakın Sıla'nın yanında da böyle güldüğünü söyleme bana.Ya tamam ben daha yakışıklıyım ama sen yine de Sıla'nın yanında gülme.

'Sıla anlatmıştı bir şeyler' Hımmm Sıla konuştuğumuz bilmiyordum

'Oğlum konuşabilirler, çok normal'

'Ben Brandon'la konuşmuyorum ama'

'O olay farklı bu farklı Kıskanç Bora.O piç kıza zorbalık yapmış.Hem de yıllarca'

'Siktir banane görüşmesinler'

'Ah öyle mi.Sen ne yapıyorsun hastanede bir sorun mu var?' Gülümsedi, gülümserken gözleri kısıtlıyor gamzeleri belirginleşiyordu.Sıla mal mısın kızım sen kız olsam ben bile yürürdüm çocuğa.

'Boraaaa!' Siktir.Bana bön bön bakan kız Sıla mı.Bir daha siktir.

'Ulaşşşşş' Bir dakika Sıla neye koşuyorsun miniğim.Bana doğru koşuyorsundur umarım miniğim.Sıla!

---------------------&&&&-----------
Sıla'nın ağzından

'Boraaaaa!' Öha tekrardan öha Ulaş.Ulaş'ım cancağazım ne işin var burada? Ay tipini yediğim nasıl da özlemişim.

Kollarımı açtım ve kollarım açık bir şekilde aramızdaki 5-6 metre boyunca koştum.Evet dışardan tam bir amip gibi koşuyordum ve evet hiç romantik bir sahne değildi.Havalı falan da değildi ama çok özlemiştim.

'Ulaş'ım' Ay minik bebeğim benim ya.1.80 çocuğa da minik demezsin Sıla ama işte yine de minik bebeğim.

Kollarımı beline sıkıca sardım.Kas mı yapmıştı ya bu?Bir dakika sapık Sıla kendine gel.Ulaş iyi mi? Neden hastahane de ?

Kollarının arasına daha da sokuldum.Bora'nın birkaç adım uzağım da olduğunu biliyordum ama banane.O Ela hanımla giderken bana haber bile vermemişti.Hem kaç yıllık kankama sarılırken izin mi alacağım peh.

'İyi misin kuşum?Neden buradasın bir şeyin yok değil mi?'

'Khkhk' Bora beyciğim salsanız mı bizi? Hani anlık bir sorguya çekiyorum kankamı ama hayır.Bu bilinçli öksürük Ulaş'ı rahatsız etmişti bile.

Yavaşça belimde ki ellerini omuzlarıma koydu ve beni yavaşça uzaklaştırdı.Neden şuan kendimi abisi tarafından azarlanmak için bekleyen çocuklar gibi hissediyorum?

'Küçüğüm ben iyiyim merak etme' Kalkan kaşlarımla konuşmadan anlatıyorum sana derdimi.Niye buradasın o zaman yeğen?

'İndir o kaşlarını çirkin oluyorsun.'Gülümsedi, o gülümseyince bende gülümsedim özlemiştim be bebeği.İlk aşkım bir tanecik sevgilim Bora bey ise arkamda bizi izliyordu.

İçimdeki küçük çocuk şimdi ona pışıkkk oh olsun sana diyordu.Sen gül gibi sevgilini bırak git Ela ile.Neyse konumuz Ulaş.

'Güneş için geldim.' Güneş mi?What dedin gülüm? Yoksa o, o kız mı?

'O kız mı?' Bu sefer tuhaf kaş kaldırma hareketini yapma sırası ondaydı.Evet gerçekten komik oluyorduk.Orantısızca bir kahkaha attım.

Evet hastahanedeydik evet arkamda kızgın bir sevgili vardı ama bananeydi.Beyfendi hak etmişti.Şimdi de oturup beni bekleyecekti.Birazda o beklemeyi öğrenmeliydi değil mi?

'Hani şu kurtarmak istediğin kız, Güneş mi?' Gözleri mi parlıyordu?Evet gözleri parlıyordu.Hem de birkaç ay önce bana bakarken oluşan o küçük parıltılara benziyordu ama bir yandan da daha farklıydı.

'Siktir!' Bir anda afalladım,ben şuan niye uzadım bir anda.Hayır Bora bey beni taşımak istiyorsanız bunu başka bir zamanda yapabiliriz.Ben orada Ulaş'ın aşk hayatını tartışırken nasıl ve neden senin kucağındayım.

'Ulaş sonra görüşürüz.Şimdi benim Sıla ile ufak bir işim var.' Ne niye uzaklaşıyoruz.

'Boraaa indir beni.Boraaa.' Omuzuna vursam çok mu dramatik olur?Yok vurmayayım filmde değiliz incecik çocuk dengesini kaybeder sümük gibi yere yapışırız aman Allah.

'Hayır.' Hayırını yediğim bak Ulaş'tan uzaklaşıyoruz. Dur veda edeyim bari çocuğa.

'Ulaşş' Len sen gülüyon mu bana.O nasıl gülme lan anıra anıra.Ağzına inşaat kepçesiyle vururum it herif.

'Gülme lan it herif' Biraz daha anıt Ulaş biraz daha.En üst kattaki hastalar duymamış.Biraz daha anırsın diyorlar.

'Bende seni seviyorum Sıla.' Ah Ulaş Ah yaktınnn beni yaktınnn.

Bir dakika Ulaş malı neden görüş açımdan çıkıyor.Oha Bora ona dönüyor oha.Bu minnak vücudum kavgalarını kaldıramaz.Ay ama kavga etseler hangisi alır acaba?

'O seni sevmiyor.' Bora ne yapıyorsun Bora.Ah Bora bebek misin be. öha ayaklarım yere değecek.Hayır hayır dünyayı bu kadar yukarıdan gördükten sonra aşağılara inemem.

Aha yine bir altmış olduk.Oleyy(!)

'Sıla' Ne başımın belası ne ? Şimdi de gidip Ulaşa nispet mi yapacaksın.'Hıhı bak bak görüyor musun bak benim işte.Hıh senin değil.'

Tamam sinirliyim ama kafamı kaldırıp o maviş gözleri görünce nasıl sinirli olmaya devam edebilirim ki.Tipini yediğim.

Niye seni her gördüğümde oluşan  kelebek hissi  hiç kaybolmuyor ki?Neden sana her baktığımda daha çok aşık oluyorum.

Eğilip o güzel mavişlerini bana daha da yaklaştırdı.Ay çok güzeller be.

'Seni seviyorum.'Cümlesini bitirdiği anda beni hızlıca kendine doğru çekti.Yüzümü ellerinin arasına aldı ve bir anda beni öptü.

Öpüşü diğer öpücüklerinden farklıydı.Sertti, içinde kızgınlık vardı.İçinde aidiyet vardı.Adeta dudaklarıma savaş açmıştı.Sanki öpüşüyle benimsin diyordu.Benim ol diyordu.

Bu öpücük neyin kanıtıydı hiç bilmiyordum.
'Beni sevdiğinin kanıtı mıydı ya da beni kıskandığının mı kanıtıydı?'

Yoksa Ulaş için yapılan bir gösteri miydi?

Belki de bu 'Seni seviyorum' cümlesinin sonuna eklediği bir soru işaretiydi.

----------------&-------
Selamlar
Medya Buğra Yılmaz ve Papatya Yılmaz

Modeller hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sıla'nın modeli nasıl sizce?

Ya da Bora'nın modeli?