Olur sevgilim

3.3K 110 10
                                    

Gözlerim kapalıydı , deniz kenarın oturup deniz kokusunu içime çekiyor bir yandan da kulaklığımda çalan Ed Sheeran'ın Perfect adlı  şarkısını mırıldanıyordum. Bugün büyük gündü Bora birazdan burada olmalıydı ve bu düşünce bile deli gibi panik yapmamı sağlıyordu. Kendimi sakinleştirmek için şarkıya odaklanırken, şarkının sözlerinde takılı kaldım. Bu şarkıyı dinlerken kurduğum hayaller elbette bir gün gerçek olacaktı elbette o da bunu bir gün bilecekti. Peki gerçekleri öğrendiğinde beni kabul eder miydi? Peki ya kabul etmezse?

Kulaklığım kulağımdan çekilince  refleksle o tarafa döndüm, Boraydı .Bu kadar nefes kesici olmayı nasıl başarıyordu. Saçlarını dağınıktı, burnuna taktığı piercingi başkalarına yakıştırmasam da onda çok güzel duruyordu, ellerinde her zamanki gibi bir sürü değişik metal yüzük vardı .Kulaklığı alıp sessizce taktı. Döngüdeki şarkı devam ederken ikimizde şarkıya odaklandık hatırlamış mıydı acaba? O beni hatırlamazdı ki. Şarkı bitti anda birbirimize döndük .Bakışlarımız birleşti ve ben gözlerinde takılı kaldım. Ah o gözler, çocuk sana bakınca neden hayatımda gördüğüm ilk erkekmişsin gibi oluyorum. Bir abaza çıkıyor be içimden, duygu patlamaları yaşatıyorsun bana.

'Güzelim' güzelim mi düştük bebeğimm.

'Yakışıklım. Nasılsın?'

'Özleminle geçen günleri düşünmezsek sana kavuştum o yüzden gayet iyiyim.' As bayrakları as as 

'Bugün yine güzel yavşıyorsunuz beyefendi' Bu çocuk her gülümsediğinde biri kalbimi avuçları arasında sıkıyor gibi mi hissedeceğim ben? Öyleyse durum vahim.

'Hayır hanımefendi siz varken  sadece gerçekler dökül dudaklarımdan' Siktir Romeo mu oldun başıma. Kavga etmez sever beni romeo romeo romeo. Olm ayarlarımla oynama be.

'Hadi ya yeter bu kadar az kalacaksın zaten işlerin var.' durumu toparlamaya çalışsam da olmadı .Bu cümlenin devamında söyleyeceklerim yokuş aşağı giden araba misaliydi. Saçmalamaktan ve şakadan uzak birikmiş duygular gibi.

'Bora'

'Sıla' insanın ismi bu kadar güzel söylenir miydi? Söylenirdi galiba

' Galiba insan daha önce hiç  görmediği birini de özleyebilirmiş.' Her kelimem de biraz daha yanıma yaklaştı. Sanki izin ister gibi baktı gözlerime buna hiç gerek yoktu ben ona sarılmaya dünden hazırdım. Başımı omzuna yasladım, kokusunu içime çektim. Saçlarımda hissettiğim ellerle kalp atışlarım hızlandı. Bu hayal edilenden bile güzel bir duyguydu sevdiğim kişi yanımdaydı, elleri saçlarımda kokusu burnumda.

'Biliyor musun bu şekilde ölsem üzülmem' Siktir şuan konuyu ölümem mi getirmiştim gerçekten. Tamam doğruydu ama yani 

'Sen ölmeyeceksin miniğim.' Duraksamıştı, bakışlarım o güzel yüzüne çevirdiğimde belirginleşen boyun damarlarına ve sıktığı gözlerine odaklandım. Saçlarımda dolaşan ellerini çekip bana sarılmıştı. Bırakmak istemezcesine sarılmıştı bana.

'Sen ölemezsin miniğim o yüzden öyle konuşma olur mu? Ölüm falan yok, hem daha sana dövme yapacağım ellerimle minik kalbinin tam üzerine' Konuyu dağıtmaya çalışsa da biliyorum onu  tahmin ettiğinden daha iyi tanıyorum. Birini daha kaybetmeyi kaldıramaz bir ölü daha sığdıramaz kalbine. O güzel kalbi kaldırmaz.

'Biliyorum sevgilim, ölüm yok.' İçimi istila eden duygular demek deşifre olmuştu ama böyle bir anda mı olmalıydı bu. Ona olan duygularımın kanıtı böyle bir anda mı çıkmalıydı ortaya.

'Hem daha dövme yaptıracağız birlikte. Bak birlikte diyorum.' Sevgilim sözcüğüyle sıçıp şuan da sıvıyordum onun yanında neden bu kadar aptallaşıyordum ki.

'Kalbimin üstüne adını yazdırmamı ister misin Sevgilim.' Siktir sevgilim sözcüğüne bilerek vurgu yapmıştı.

'Olur sevgilim' Yavaşça beni kendine doğru çevirdiğinde bu sefer gözlerine bakamadım ben boynundaki dövmeye odaklanmış  adem elmasının hareketlerini izlerken anlamda hissettiğim sıcaklıkla donakaldım.

' Seni hayatım almam demek acılarıma ,asla bitmeyecek yasıma seni ortak etmem  demek. Tüm kalbime asla sahip olamayacağını ; sevgimi, kalbime gömdüğüm insanlarla paylaşman demek olduğunu bile bile beni hayatında ister misin? Gerçekten bazen benimde kaçıp gitmek istediğim hayatıma  girmek ister misin miniğim' 

Yüzünü ellerimin arasına aldım, parmaklarım yanaklarında gezindi. Tenini ,tenine dokunmanın bana verdiği o hisse bıraktım kendimi. Mutluluk, huzur, aidiyet. Beni uyarmaya çalıştığı konuyu ben zaten biliyordum. Ben onu böyle sevmiştim ama o beni sever miydi sahiden? Şimdi evet desem dizilerdeki gibi gerçekler er geç ortaya çıkacaktı ve ben dizideki ana karakter değildim. Onu kaybederdim. Bu ise göze alamayacağım bir riskti. Yavaşça gözlerini kapatmış ölümünü bekleyen mahkum gibi duran Boraya yaklaştım. Dudaklarına yaklaşıp küçük bir buse kondurdum. Yaptığıma ben bile inanamazken Bora gözlerini fal taşı gibi açmış bana bakıyordu. Kulağına yaklaşıp fısıldadım.

'Seni her türlü kabul ediyorum sevgilim. Bugün kalbimin senin için hızlandığına emin oldum, sana olan aşkımdan eminim.' Dudakları kıvrılırken bana yaklaştı beni öpecekti ama mutluluk daha sonraydı. Daha konuşulacak şeyler vardı.

'Peki sevgilim sana tüm gerçeği anlatmamış olsam bile sen beni sever misin?'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Peki sevgilim sana tüm gerçeği anlatmamış olsam bile sen beni sever misin?'

Perfect •TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin