'Bora şunu yer misin?' Israrla ona kahvaltı yaptırmaya çalışıyordum.Çünkü Bora bey bana kahvaltı hazırlamış beni kendi elleriyle yedirmiş ama tek bir lokma bile yememişti.
'Bora lütfen birkaç lokma bir şey ye bari.'Bıkkınca bir nefes verdi ve gözlerimin içine bakarak konuştu.
'Birkaç lokma yersem beni salacak mısınız Sıla hanım?' Tamam birazcık kızmıştı çünkü ona göre gereksiz bir ısrardı.Benim içinse ah nasıl anlatabilirim ki?
'Birazcık ye sevgilim lütfen.' Ona şirince bir tebessüm ettim.Bu halime bakıp gülümsedi ve önündeki yemeğe uzandı.Bütün neşem bir anda yerine gelmişti.
'Teşekkür ederim' Onu izlerken ağzımdan kaçan cümleye ikimizin de şaşırdığı aşikârdı.
Bakışları bana odaklandı ve ağzındaki lokmayı tek seferde yuttu.
'Ne teşekkürü miniğim?Nereden çıktı şimdi bu?' Cevap bekliyordu ama nasıl anlatabilirdim.Anlatsam dalga mı geçer miydi?
Ne diyordum ben karşımdaki kişi Boraydı yıllardır sevdiğim çocuktu.Gğzel kalbine aşık olduğum çocuktu.Şimdi o çocuk saçma da olsa benim duygularımı küçümsemezdi.
'Sıla?' Sabırsızlandığı her halinden belliydi.Meraktan çatlamak üzereydi.Siz bir cümleyle böyle oluyorsanız Bora bey işimiz iş.Ben sana soruyor muyum Brandon'la ne oldu? Oysa bende meraktan çatlıyordum.
'Neden teşekkür ediyorsun Sıla?'
'Beni sevdiğin için.'Utançtan ölünüyor olsa şuan ölmüştüm.
Karşımdaki kişi Bora olmasaydı başka biri olsaydı şuan kesin beni cepte görüyor derdim.Ama karşımdaki Boraydı ve ben zaten yıllardır onu seviyordum.Aslında durum açıktı onun beni cepte görmesi oldukça normal karşılanabilecek bir şeydi.
Kahkası odayı doldurduğu da derin bir nefes alıp başımı kaldırıp yüzünü inceledim.Ne güzeldi ne güzel gülüyordu.Bir insan onu görüp nasıl aşık olmazdı ki.Elleriyle yüzümü avuçladı.
'Yanaklarını ısıracağımı söylemiştim değil mi?'
'Boraaaa' Gülümsemesi daha da genişledi .Kalbim bir yavaşlasan mı ?
'Konuşma, konuştukça daha da tatlı geliyorsun gözüme.Öpesim geliyor.'Kalbim hız treni gibi şuan.Ayy öpsen mi acaba?
'Ela?'
'Ne?' Bakışlarım girişte bizi izleyen Ela'ya kaydı.Ne ara gelmişti ya da ne zamandır oradaydı?
'Bora' Yüzüme bile bakmadan Bora'ya doğru ilerledi.Hayırdır ne oluyordu neyi kaçırdım ben?
Bora ellerini yüzümden çekip Ela'ya odaklandı.Sanki dudaklarının arasından çıkan o sözcükler ölüm kalım meselesiydi.Öyle miydi?Hiç bir haltk bilmediğin için Sıla yorum yapamazsın tabi.
'Yakalandı' Bora'nın ilk önce çenesi kasıldı sonra masada duran eli yumruk halini aldı.Hiç bir şey söylemedi suratıma bile bakmadı.
Yerinden yavaşça kalktı.Yanıma gelip başımın üstüne küçük bir öpücük bıraktı ve arkasını dönüp çıktı.
Ela da bana bir açıklama bile yapmadan arkasından çıktı.Az önce ne olmuştu?Onların arasında neler dönmüştü?Ela'nın bana olan bu tavrı neydi?Yoksa?
Siktir Sıla bu kadar kötü olamazsın.Ela bu Ela.Meriçin kardeşi kaç yıldır yanında duran o kız.Omuzunda günlerce Bora için ağladığın kız.O yapmaz, Bora ile yakınlaşmaz.
Hayır, saçmalama Sıla.
------------------------------------------
Bora'nın ağzından'Neden?' fısıltıyla karışık çıkan sesimi yükselterek karşımda arsızca sırıtarak oturan adamın üstüne yürüdüm.
'Neden yaptın bunu neden?' Gülümsemesi genişledi.
Burada komik olan ne vardı neyi kaçırıyordum.Karşımdaki şerefsiz köpek aklını kaçırmış olmalıydı.Ona köpek demek köpeklere bile hakaretti ya neyse.
'Hangisinin nedenini soruyorsun yeğenim?' Onun yeğeni olmak onunla aynı kana aynı gene sahip olmak.Her bir DNA hücremi yakma isteği uyandırıyordu.
'Baban olacak şerefsizi neden mi öldürdüğünü soruyorsun yoksa sana neden saldırdığımı mı?'
Kahkaha attı.Gerçekten bu adam delirmişti ve beni delirtmeye çalışıyordu.Orospu çocuğu seni döve döve öldürmek istiyorum şuan.
'Anne ve babamdan ne istedin?'
Yıllar önce bu sorunun cevabını öğrenmek için yalvarmıştım.Bana tek söylediği şey büyüdüğüm zaman aynı soruyu tekrar sormamdı.Ve şimdi yıllar geçmiş ben büyümüştüm anne ve babamın katili ise şimdi beni öldürmeye çalışmıştı.Amcam olan katil amcam.
'Ondan bir şey istemedim.O ölmemeliydi, o güzel gülüş solmamalıydı.O yaşamalıydı.'
Az önce saçma salak sırıtan o adam durgunlaşmış duvardaki tek bir noktaya odaklanmıştı.Olduğı yerde sallanıp aynı sözcükleri mırıldanıyordu.
'O ölmemeliydi.'
'Papatya'm ölmemeliydi.'
Annem?Annem bir papatya gibi ince narin küçücük olan annem.İsmin nesne bu şerefsizin dudaklarında.
'Onun adını ağzına bile alma.Onu sen öldürdün sen.Onların katili sensin.
Yumruk yaptığım elimi hızlı bir şekil masaya geçirdim.Şuan bizi izleyen polislerden bu hareketim yüzünden bir ton azar işitecektim ama olsun.Bu iğrenç mahlukatın korkuyla sıçramasını görmeye değer.
'Buğra ölecekti baban ölecekti.' Kafasını kaldırıp kin dolu gözlerle bana baktı.Senden daha alacağım var diyordu.
'Sen, sen ölmeliydin.Sonra ben Papatyamla rahat rahat yaşayacaktım.Sonunda onunla mutlu olacaktım'
Annem ve bu adam.Annem! Anne zor duruyorum anne, anne bu adamı öldürmek istiyorum anne.Ama ölüm onun için bir kurtuluş olur anne.Güzel ismin onun ağzında kirlenmesin anne.
Sakin ol Bora sakin.'O Buğra denen şerefsiz aldı benim elimden Papatyayı.Onu ilk ben görmüştüm ilk ben sevmiştim ama baban.Baban olacak şerefsiz her şeyimi aldığı gibi onu da aldı benden'
'O senin kardeşindi nasıl yapabilirsin.Ben senin yeğeninim nasıl yaptın?
'Ah Bora Bora küçük Bora.Hiç bir şey bilmiyorsun.Dayın olacak o adam anlatmadı mı sana?'
'Neyi anlatmadı?' Bu adam bir katil Bora.Psikolojisi de iyi değil inanma, gardını indirme ama dinle.Saçmalasa da dinle.
'Buğra benim teyzemin oğlu annesi doğumda ölünce benim annem babaanne dediğin kadın evlat edindi onu.Sonra hep onu sevdi unuttu beni.Unuttu, çöp gibi kenara fırlattı.'
'Annem peki?' Annemin adını ondan duymak kanımı donduruyor ama karşımda duran bu tuhaf adamı anlamlıyım.Anne ve babama bu kadarını borçluyum.Kendime de.
'Paptyam güzel narin Papatyam.Ben aşıktım ona deli gibi sonra Buğra iti aldı elimden.Eğer
Buğra olmasaydı benim olurdu.Papatya benim olurdu.'Gözleri bir süre bende dolandı.Bütün tüylerim diken diken olmuştu.Adeta kanım donmuştu.
'Sense yeğenim babanın kopyasısın bu yüzden ölmeliydin ama.Ama gözlerin, gözlerindeki bakış aynı Papatya'yı andırıyor.O yüzden ölmemene sevindim.'
Yüzüne garip bir sırıtış hayat buldu.Bakışları tekrar duvardaki o tek noktaya odaklandı ve tranasa girmiş gibi sallanmaya başladı.
Hiç bir şey yapmadım dakikalardır onunla aynı havayı solumak bile canımı acımıştı.Babamın akciğeriyle bu havayı solumak.
Odadan çıktıktan sonda kapıyı arkamdan kapattım.Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
Bugün öğrendiklerim ağır şeylerdi.Doğrluğundan emin olmadığım ama yine de ağır olan şeyler.
Omuzumda hissettiğim ağırlıkla gözlerimi açtım.Gözlerimi açar açmaz Ela'nın güven veren mavi gözleri ve sıcak gülümsemesiyle karşılaştım.
'Bora'
-------------------&&&------------------

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect •TEXTING
RomanceBora: Beni bekleyen o kişinin sen olduğunu bilmiyordum Bora: Kalbin sahip olduğum tek şey