Lanet

1.3K 45 5
                                        

Sıcacık kahvemden bir yudum daha alıp masaya bıraktım.O öpücükten sonra Bora beni hastanenin kantinine bırakmış ve yine hiçbir şey söylemeden gitmişti.

Tamam belki de şüphe ederek saçmalıyordum.Mara olsa bu saçma düşünceler için beni bir güzel döverdi ama engel olamıyordum.

Beni ben dışında kimse tam anlayamıyordu işte.Onlara göre sonunda huzura kavuşmuştum.Sevdiğim kişiyle birlikteydim ama işte o öyle olmuyordu.

Yıllardır sevdiğim kişinin peşinde koştuğum kişinin bir anda hayatına girmiştim.Bora beni hayatına almıştı hatta bununla da kalmayıp benimle sevgili olmuştu.Ve ben bu masal gibi durumda bile içimdeki şüpheyi bastıramıyordum.

Güzel değildim,aşırı derecede zeki değildim.Ben bendim işte.Orta halli bir ailenin tek kızı, Meriç ve Ela'nın başının belası, Ulaş'ın çocukluğu Mara'nın karın ağrısıydım.Aslında fark edildiği gibi küçük kozamdan çıkmaya korkan biriydim.Kendimi sevdiklerimle güvendiğim insanlarla dolu bir kozanın içine alan biriydim.O kozanın içine yıllar sonra sevdiğim kişi olsa bile çok zor geliyordu.

Birçok kişi bu düşüncelerime söver anlayamazdı ama o birçok kişi benim yaşadıklarımı yaşamamıştı.Arkadaş hatta bir kardeş gibi gördüğünüz kişi tarafından zorbalığa uğramamıştı.

Brandon benden birçok şey almıştı.Güven kelimesi de bunlara dahildi.

O yüzden Bora ve Ela'nın en ufak yakınlaşması bile beni delirtiyordu.Bu yüzden Bora'nın bana gösterdiği o sevgi cümleleri bazı zamanlarda beni korkutuyordu.

Ben yıllarca Bora'nın beni sevmediğini ve asla sevmeyeceğim duyarak büyümüştüm.Ben onun aşık olduğu kızlar hakkında kurduğu cümlelerle o kızları öptüğü sırada çekilen fotoğraflarla yara almıştım.

Şimdi bu olaylardan yıllar sonra o imkansız olan çocuğun beni sevmesi rüyadan da öte bir şeydi.Şu saatten sonra onu kaybetme korkusu ise en büyük kabusumdu.

İnsanların beni anlatmayacağını bile bile yine onu deli gibi sevecek bazı zamanlarda da onun aşkının gerçekliğinden şüphe edecektim.

Bu beni diğerlerinin gözünden nasıl bir insan yaparsa yapsın.Ben sadece yıllarca kalbinden yaralanmış biriyim.Yıllar sonra da Bora ile iyileşen yaralarımla o giderse korkusuyla yaşıyorum.

'Sıla'm' İsmimi seslenen erkek sesiyle bir anda kalbim hızlandı ama gelen Bora değildi.

'Ulaş' Karşımdaki sandalyeyi ses çıkartarak çekti ve karşıma oturdu.

'Ne yapıyorsun güzelim.Az önceki şov neydi?' İyi misin Ulaş birkaç ay önce olsaydı bu olaylar böyle gülmezdin biliyorum.

'İyi misin?' Ne demek istediğimi biliyordu.Onu yeterince üzmüştüm zaten      
daha fazla benim için üzülmesini istemiyordum.Yıllarca gözyaşlarımın sebebi olmak yeterince kötüydü daha fazlasına katlanamazdım.

'İyiyim.' Kocaman gülümseyerek kurduğu bu cümleyle rahatlamam yanlıştı belki çok yanlıştı ama...

'İyisin, gözlerinin içi gülüyor Ulaş.'Bu sefer içtenlikle gülümseme sırası bendeydi.Masada duran elini tuttum.Bakışları ellerimize kaydı.Gülümsemesi daha da büyüdü.Yanaklarındaki gamzeler daha da belirginleşti.Ulaş'ım küçüklüğüm sen hep gülsene be.

'Özlemişim be Sıla.'

'Bende çok özledim Ulaş ama şimdi böyle güzel cümlelerle sorularımdan kaçamazsın.Anlat bakayım?'

'Güneş...'

'Güneş?' Hep ismi geçiyor bu kızın Ulaş.Kim bu kız senin için ne ifade ediyor?Kafamda bu gibi milyon tane daha soru vardı.Ulaş benim kıymetlimdi.Evet onun sevgisine karşılık vermeyerek zamanında onu kırmış olabilirdim ama onun tekrar kırılmasına göz yumamazdım.

'Onu nasıl tanıtabileceğimi bilmiyorum Sıla.Sevgilim değil arkadaşım değil o benim için ne bilmiyorum?'

'Ulaş, hastanedesiniz Güneş mi hasta?'

'Hasta' Aklını bu kadar karıştıran kız kim Ulaş?Nasıl biri? Üzülme lütfen lütfen olay ne ise seni üzmesin Ulaş.

'Ulaş sen nasılsın?' Bana ne demişti 'senin benim kahramanım olduğun gibi bende onun kahramanı olmak istiyorum'.

'Berbat' Lütfen  Güneş  lütfen hatalığın ne bilmiyorum nasıl birisin bilmiyorum ama lütfen hemen iyileş.Ulaşın sana ihtiyacı var.İyileş ve benim yapamadığımı yap ve onu mutlu et.Lütfen...

'Ulaş şuan keşke sarılıp her şey geçecek diyebilsem sana keşke iyileşecek diyebilsem...' amaa diyemem. Sana yalan söyleyemem biliyorsun.O kızın hastalığını bilmeden neyi olduğunu bilmeden sana boşa umut veremem.

'Sıla boşver güzelim.Emin ol aklından geçeni biliyorum.Yıllardır bir kere bile yalan söylemedin bana lütfen şimdi de söyleme.'

Aklımdan geçeni bile anlayabilen o güzel gamzeli çocuk.Üzülme dayanamıyorum.Yine kendi acımı sorularımı kenara bırakıp sana koşmak istiyorum.Yine senin yaralarını sarmak istiyorum.

'Lütfen ağlama' Dolan gözlerini elinin tersiyle sildi.Oturduğu sandalyeden hızla kalktı.Ne yapacağını biliyordum.Bana sarılacaktı acılarından bana sığınacaktı ama bilmiyordu ki bende ona sığınacaktım.

Kollarını belime sıkıca sardı.Başımı gövdesine yasladım.Kundağa sarılmış bir bebek gibi sarıp sarmalamıştı beni.Derin bir nefes aldı.Bana daha da sarıldı.

'Sıla seni seviyorum'

'Bende seni seviyorum Ulaş.İyi ki varsın.'

----------------------&-------

Perfect •TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin