'Konuş' Sert çıkışımla asık olan yüzü daha da asıldı.O karşımda küçük bir çocuk gibi masum dururken ona kızmak ne kadar da zordu.
'Sıla' Yarım saatir devam eden konuşma döngüsü devam ediyordu.Bora'nın ağzından beni mutlu edecek içimi rahatlatacak tek cümle bile çıkmıyordu.
'Sıla gerçekten aramızda bir şey olmadı lütfen inan bana.Bari sen bana inan Sıla.Lütfen.'
'Bora.'
'Sıla.Lütfen lütfen yalvarıyorum.Korktuğum şeyi yapma.Sende gitme Sıla.'
'Beni dinlemeden gitme.'
Sabah olmuş dün gece olanları konuşma vakti gelmişti.Güzel anılar biriktmeyi hayal ettiğimiz İzmir Kordon'daydık şimdi.Bora karşımda bağdaş kurmuş dolu gözlerle bana bakıyordu.
'Bora beynim patlayacak lütfen.Bak gitmiyorum buradayım ama sende bana artık her şeyi anlat.Artık sır olmasın.'
Yüzü aydınlandı.Öpmeye doyamadığım o güzel dudaklarda küçük bir gülümseme oluştu.'Elayı öpen dudaklar?'.Aklıma gelen düşünceyle istemsizce oluşan gülümseme yüzümde soldu.
'Sıla sor istediğini sor ama bana böyle bakma.'
Nasıl bakıyordum sahi? Kızgın mı ,kırgın mı yoksa darmadağın olmu gibi mi?Nasıl bakıyordum ki?Oysa ben oldukça sakin hissediyorum.Neden sakin hissediyorum?
Sinirli olmam dağılmış olamam dün gece olduğu gibi çocuk gibi bağırıp çağırma gerekmez mi? Oysa içimde bir huzur var.Anlamadığım bir sakinliğin içindeyim.Şok mu geçiriyorum?
'Sıla?'
'Hıhı!' Bora karşımda bana tamamen zıt bir ruh haliyle bekleyen Bora.Stresten dudaklarını kemiren Bora.İlk aşkım ilk sevgilim yıllarca beklediğim Bora.Neden sakinim?
Dizilerdeki gibi bu büyük dramdan sonra arabama atlayıp bir sahil kasabasına mı gitsem?
'Dün neden Ela buradaydı?' Basit basit sor Sıla ya da dön arkanı çek git.Herkesten git her şeyden git uğraşma. 'Hıhı oldu canım.Welcome to the real world.Anan baban holding sahibi değil senin.Götüne vura vura İstanbul'a okula dönersin'. Gıcık iç sesim haklı.
'Sarhoştum.' Hışımla sözünü kestim.
'Onu biliyorum.' Hiçbir şey diyemedi mahçup bir şekilde gözlerini kaçırdı.Mesajları okudum gece sahilde sızdığında da ben topladım götünü Ela değil.
'Seni aradım sana mesaj attım.Sen dönmeyince bir şeyler içtim.'
'İçki gibi şeyler bira gibi şeyler dimi.Bilmiyor olabilirsiniz Bora bey ama insanlar gerçek hayatta meşgul olabilirler.Telefon başında senin mesajlarının nöbetini tutmuyordum ben.'
Tamam bazen tutuyordum ama bundan ona ne ki?İçimde sırıtan o küçük aşık kız hemen sırıtmayı kes.Şuan aldatılıp aldatılmadığımı kavramaya çalışıyorum.
'Aradım da Sıla.'
'Bora dediğim gibi mesajlarını ya da aramaların için nöbet tutmuyorum.Görmedim.'
'Ela gördü ama.' Sessizce kendi kendine söylediği cümleyle kaşlarım kalktı.Pardon! Siktir ama!
Burada bir dakika bile kalmamam gerekir.Hemen arkamı dönüp gitmeliyim ama dinlemeden gidersem pişman olurum.Bu sözden sonra onun için değil kendim için kalıyorsam kalırım burada.
'Öyle demek istemedim.Yani istedim ama anladığın şekilde değil.'
'Neyse ne devam et Bora.' ' Neyse ne' ne kadar basit bir şekilde döküldü dudaklarımdan.Vaz mı geçiyorum Bora senden?Hemen mi?
'Yani senden sonra ona mesaj attım.O cevap verdi hatta sarhoş olduğumu anlayınca yanıma geldi.Sonrası bildiğin gibi.'
'Bildiğim gibi dakikalarca üstünde yatması mı.Aynen bildiğim gibi.Çok normal bir şey zaten.'
Oflayarak nefes verdi.Hayır paşam mutlu değil misin?Sevgilini aldatıp aldatmadığını konuşuyoruz.Az önce yalvarıyordun.Ah siz erkekler.
'Kaldıramadım Sıla gördün.Lütfen!'
'Peki son dediği şey.Seninle yattığını ima etmesi?
'Yemin ederim öyle bir şey olmadı Sıla.Ben sadece-'
'Sadece?' O kızla oldun biliyorum Bora.Emin ol her şeyi çok net biliyorum.Brandon sağ olsun.
'Sadece Dilay ile birlikte oldum.Başka hiçbir kızla o tarz bir şey yaşamadım.Özür dilerim.'
'Neden özür diliyorsun.Onunla yaşadıkların için mi?Yakıştıramadım sana.'
'Hayır onun için değil.Sadece seni üzmek neyse işte anladın.'
'Dilay'ı biliyorum Bora.Her şeyi biliyorum ama sen emin misin?Dilay dışında kimse olmadı mı?'
'Bana yalan söyleme'
'Olmadı Sıla.Gerçekten diğer kızlarla da olmadı Ela ile de.'
'Sana inanmıyorum Bora.İnanmak istiyorum ama inanamıyorum.Ne yapacağım.Ne yapmalıyım ben.'
'Sıla annemin üzerine yemin etsem inanırsın dimi bana.İnanırsın.'
'Bora.'
'Annemin üzerine yemin ederim seni aldatmadım Sıla yemin ederim.'
'Bora.'
'Brandon'ı da merak ediyorsun biliyorum.Arkadaşlığımızı bitirdim.Sen üzülme diye söylemedim.'
Saatlerdir bağdaş kurmaktan uyuşan bacaklarıma rağmen ona doğru atlayarak sarıldım.İnanmam saçma mıydı? Belki ama annesi üzerine yemin etmişti. Bora ölen annesi üzerine yalan yere yemin edecek bir insan değildi.
Peki içimdeki şüphe?Hala oradaydı hala içimde büyüyordu.Ona olan aşkıma ve ettiği yemine rağmen büyüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
