Bir varmış bir yokmuş

1K 52 7
                                    

Bora'nın ağzından

Kollarımın arasında biraz kıpırdandı.En sonunda sırtını gövdeme yasladı ve televizyona odaklandı.

O bu koltukta bu evde kollarımın arasında otururken her şey ne kadar da doğru hissettiriyordu.Her şey düzelmişti.

Sıla kollarımın arasında benim ellerim ise onun o güzel saçlarındaydı.Papatya kokan şampuanı dolduruyordu ciğerlerimi.

Böyle düşündüğüm her zaman soruyorum kendime.Neden mi? Çünkü bu ben değilim ki.Ya da bu ben değildim demek mi daha doğru olur?

Ben böyle bir adam değildim eskiden.Evet aşkı yaşamıştım eve Dilay'a (o benim için hala Dilay Ela değil) neyse ona da aşıktım ama bu.

Sılayla olan bu şey.İlk defa uzun süredir ilk defa hissettiğim bu aidiyet hissi.Uzun bir yoldan eve dönmüşüm gibi bir histi.Yıllar önce kaybettiğim evimi tekrar bulmuşum gibi bir his.

Kollarımın arasındaki bu küçük kadın beni seviyordu.Benim için savaşıyordu.Sıla Avcı beni bırakmıyordu.

Ona olan aşkımın altında yatan o sebebi bulmuştum.Sıla bana bir yere birine aitmişim gibi hissettiriyordu.

Yıllardır süregelen yalnızlığımın kasvetini dağıtıyordu.O bir kadında aradığım veya olmasını düşlediğim her özelliğe sahipti.

'Ahhh' Çığlık atarak yerinden sıçradı ve o ani tepkiyle küçük bir çocuk gibi başını gövdeme yasladı.

Ona biraz daha sıkı sarılırken korktuğu şeyi anlamaya çalışıyordum.Yoksa şu televizyondaki öcü kılıklı şeyden mi korkmuştu.İçimden gelen gülme isteğini bastırıp ona biraz daha sarıldım.

'Sevgilim.' Seslenme rağmen başını kaldırıp bana bakmamıştı.Bu kadar korkunç muydu ?Makyajlı bir adamdı sadece.

'Sevgilim.' diyerek tekrar şansımı denediğimde gövdeme yaslı başını yavaşça kaldırdı.Bu kız gülüyor muydu?

Hızlı bir hareketle dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi.Bakışlarında meydan okuyan bir hava vardı.

İçimde onu öpmek isteyen onu isteyen tarafı güçlükle bastırıp yanağına küçük bir öpücük kondurup ona daha da sıkı sarıldım.

Başı kalbimin üstündeydi gözlerini kapatmış kalp atışlarımı dinliyordu.Bu hareketi ilk konuştuğumuz günleri aklıma getiriyordu.

'Merak etme minik sapığın sana aşık olmaya niyetim yok.'

Kollarımın arasında duran minik sapığıma bu cümelyi bana yediren minik kıza baktım.Gülüyordu, çok güzel  gülüyordu.

'Ama bana aşık oldun Bora Yılmaz.Çekici cazibeme karşı koyamayacağını biliyordum.'

Gülümsemesi yüzünde solaraken bir anda ciddileşti.Başını gövdemden kaldırdı.Çatılan kaşlarıyla bana bakıyordu.

Benimse içimden o yanaklarını ısırmak geliyordu.Birinin bu kıza ciddi olduğunu düşündüğü sırada çok tatlı olduğunu söyleyebilir mi?

'O sıralar benim hakkımda ne düşünüyordun?'

Bu soru aslında bana neden aşık oldun mu demekti. Ya da kararını neden değiştirdin? Söylediğin sözleri yutmana ne sebep oldu? Nasıl bana aşık oldun lan mı demeye çalışıyordu?

'Bilmiyorum.' Cevap çok basitti.Bilmiyordum.

'Sıkılmıştım.Hayatımda kimse yoktu.Brandon yurtdışındaydı ve kocaman evde yalnızdım.'

'Yalnızdın.'

Bu küçük kadının bu hallerinden ayrı bir etkileniyordum.Bir anda söylediği şeyler ve onları söylerken ki o hali.

Sadece Yalnızdın demiyordu burada.Yabında değildim yaknızdın diyor.Kimsen yoktu diyor.Geçmişte kalan yalnız olan ben için üzülüyordu.

'Yalnızdım.Sonra sen geldin.Şimdi bir daha hiç yalnız olmayacağım Sıla.'

Oturduğu yerden kalkıp bana yaklaştı.Yüzlerimizin aynı hizaya gelmesi için dizlerinin üstünde durdu.Ah benim minik kadınım.

Küçücük elleriyle yüzümü avuçlarının arasına aldı.Sıcacık elleri buz gibi tenimde dolaştı.Yüzüme gelen saçlarımı düzeltti ve yüzüme öpücükler kondurmaya başladı.

Bir süre dayandım gerçekten ama en sonunda onu belinden tutup  kucağıma oturttum.

'Bora'

Yüzü kıpkırmızı mı olmuştu?Kızım sen değil miyidin beni şapur şupur öpen.

'Ah Sıla ah.Şu bilinçsizce hareketlerin ikimizi de yakacak bir gün.'

'Bora.' Çığlık atarak adımı söylesede kucağımdan kalkmak gibi bir girişimde bulunmamıştı.Kıpkırımızı yanaklarıyla bana bakıyordu.

Ona yaklaştım ve dudaklarına yapıştım.İlk başta beni itmeye çalışan elleri şimdi saçlarımda dolaşıyordu.

Kendimi zorlanarak ondan ayırdığımda dağılmış haldeydi.Yüzüme bile bakmadan kucağımdan kalkıp odasına koltuğunda.

Salonu benim kahkahalarım ve çarpan kapı sesi dolduruyordu.



Perfect •TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin