Perfect •TEXTING

Evli,mutlu,çocuklu?

'Sıla!'

'Sıla, sevgilim geç kalıyorum.Baran ağlıyor ona bakar mısın?'

Ocağın altını kıstım yemeğin yanmayacağından emin olduktan sonra ağlayan Barana yöneldim.Hayır istediğim hayal ettiğim hayat bu değildi ki benim.

Oturma odasına geçtiğimde yerde ağlayan minik kuzumla karşılaştım.Yanakları ve gözleri ağlamaktan kızarmış minik bir domatese benziyordu.Bora'nın küçük bir kopyası gibiydi.Beni gördüğünde ağlaması kesildi ve gülümseyerek bana ellerini uzattı.

'Annesinin bir tanesi burada mıymış?Güzel oğlum benim güzel oğlum.'

Baran'ı seviyordum.O benim ve sevdiğim adamın bir parçasıydı.Peki neden ona baktıkça bir yandan da üzülüyordum.Ona hamile kalıp okulu bıraktığım için mi? Bu benim kararım değil miydi?Yoksa içten içe Bora istedi diye mi kabul etmiştim?

Kucağımda sessizce durup saçımı çeken Barana daha da sıkı sarıldım.Onun için hayallerimden geleceğimden vazgemiştim.

'Ben gidiyorum.' Kapının önünde duran Boraya döndüğümde Baran kucağımda huzursuzlanmaya başladı.

'Sen babanı mı istiyorsun.Gel buraya benim küçük adamım gel kucağıma.'

Bora, Baran'ı kucağına aldığında bir anda vücudum buz kesildi.Bora hiçbir şey söylemeden Baranı alarak dış kapıdan çıkarken hareket edemiyordum.Kapı arkalarından  kapanırken son gördüğüm şey Baran'ın gülümseyen yüzüydü.
———————————————-
'Baran' diyerek yataktan zıpladığımda kan ter içinde kalmıştım.Birkaç dakika yatakta hareketsiz bir şekilde kalıp nefes almaya çalıştım.

'Ne demek çocuğun var?Bana bak uzak dur şu Bora'dan senin halin hal değil kız.Bu gidişle rüya olarak kalmaz bu.'
'Ne rüyası kabus kabus.Okulumu bırakmışım,okulumu.Kıçımı yırtarak kazandığım hukuk fakültesini.Tövbe daha Bora yok bana.'

'Baran?' Siktir!Koca bir siktir.Bora benimle uyumuştu.Hatta benden önce uyanmış yanı başımda kitap okuyordu.

'Kabus.' Dedim.Ne diyeyim yiğidim bak hazır yataktayız gel gelecekteki çocuğumuz Baranı yapalım.Tövbe tövbe.

Elindeki kitabı kapatıp bana yaklaştı.Kollarını bana uzatarak sarıldığında bende kollarımı ona uzattım.Başım onun göğüs kafesine dayamış kalp atışlarını dinliyordum.Kokusunu burnumu doldururken derin nefesler alarak onun kokusu ile dolduruyordum akciğerlerimi.Elleri saçlarımdayken, o saçlarımın arasına öpücükler kondururken ne güzeldik.

'Baran diyorsun sevgilim.' Yüzümü basan sıcakla şu an bir yanakalarımın kıpkırmızı olduğuna emindim.Burası sıcak mı olmuş ne?

'Bora, gerçekten önemli bir şey değil sevgilim.Boşver.' Güzel konuşarak seni kandırabilir miyim?Pek sanmıyorum ama deneme değer.Peki ona rüyamı anlatsam.

'Ulaş bitti Baranımız başladı.Ne kadarda güzel.Seni eve mi kapatmalıyım ya da bu çok barbarca olmaz.Her yere beraber gidelim.Yok bu da olmaz en iyisi yüzük.'

'Yüzük?' Kollarını gevşettiğinde amacını anlamıştım.Gözlerimin içine bakmak istiyordu.Kollarımı ona daha sıkı sararak konuşmaya başladım.

'Biraz daha böyle kalalım yoksa utancımdan öleceğim.'

'Sen ve utangaçlık.Aynı cümlede ne kadar da saçma geliyor kulağa.Sen değil miydin ilk günlerde seninle evleneceğim diyen.Sende kabul ettiğine göre tek çözüm yüzük.'

'Baran çocuğumuz.'

'NEEEE!' Siktir bir şaşkınlık sesi bu kadar seksi olamaz.Siktir Sıla ne diyorsun kendine gel.Az önce sıcak değil miydi burası şimdi neden buz gibi oldu?

'Rüyamda-

'Kabus dediğin şey ikimizin evlenip çocuk yapması mı?' Ses tonundan alındığı her halinden belliydi.

'Hayır öyle değil.' O ise beni dinlemeden bir çocuk gibi alınmıştı.Bedenimdeki elleri gevşemişti ama beni bırakamıyordu.Çünkü ben koalanın ağaca yapıştığı yapışmıştım.Olanlardan sonra nah bırakırım seni yakışıklı.

'Sen ve Baran gidiyordunuz.'

'Yani sen- ' Cümlesini tamamlamasına izin vermeden atladım.

'Evet.Seni yine ve yine kaybediyordum.Bu sefer sadece seni değil.Deniz gözlü güzel bir çocukta seninle birlikte gidiyordu hayatımdan.'

'Çocuk istediğini daha önce söyleyebilirdin Sıla'm. O kadar da zor bir şey değil sen yeter ki iste.'

Yüzünü görmesemde göz kırptığından emindim.Hayır bu adam beni utançtan öldürmeye mi çalışıyor.Ne desem '

'evlenmeden olmaz.'. '

'Siktir Sıla.Çok yaratıcı bir cevap gerçekten.'

'Hazır yataktayken...'

'Bir sapık,abaza tarafımı susturabilir mi?'

'Bak bir içimlik su gibi çocuk.Lıkır lıkır....'

'Allahım sana geliyorum.'

'Sussana be.' Siktir bunu sesli mi söyledim.

'Yani sana demdim ama sana da demiş olabilirim.Siktir ne diyorum.'

'Ne diyorsun sevgilim.' Kafanı topla Sıla bir cevap bul hadi.Ne diyorum ben?

Bana sarılı olan kollarından hızlıca kurtularak yataktan kalktım.Yataktan uçarcasına çıktığım için kendimi yere kapaklanmış halde bulmuştum.

'AAAAAHHHH!' Ben acıyla popomu ovuştururken Bora yanımda bitmişti.Kollarımdan tutarak beni sarsıyor.

'İyi misin ?' Diyordu.

'Vicdansızın oğlu.Popom acıyordu şimdi kolumda acıyor.' Beni tutan ellerinden kurtularak kollarımı ovmaya başladım.

'Kesin moraracak ya.Ufff.'

'Sıla ben- '  Sesi mi titriyordu.Allahım sana geliyorum.Sen neler yaratıyorsun.Bu dövmeli bad boy görünümlü çocuk şimdi bana dudak bükerek beş yaşındaki bir çocuk gibi bakışlar mı atıyor.

'Hahahahaha! Bora, ben iyiyim saçmalama.Dokunsam ağlayacak gibi bakmayı da keser misin?'

Yerde olmamızı umursamadan yine ahtapot gibi bana sarıldı.

'Hayır sevgilim, bir tanem,Bora sen bana sarılmadan duramıyor musun?Hani bazen çok hoşuma gidiyor ama yerdeyiz be.'

Kurduğum cümlenin hiçbir etkisi olmamıştı.Hala bana bir ahtapot edası ile sarılıyordu.

'Sıla, nefes aldığım müddetçe yanında olacağım.Nefes aldığım müddetçe sana sımsıkı sarılacağım.Evet çok genciz böyle sözler vermek için küçüğüz belki ama-'

'Ama?'  Hayır Sıla, hayır.Her ortamın içine etme be.Çocuk romantik romantik konuşuyor şurada.

'Bize öğretilen, dayatılan bu kalıplar umrumda bile değil.Gençsek genciz.Ben yıllar önce kaybettiğim evimi, o çocukluk huzurumu senin kollarında buldum.O yüzden benden asla sana sarılmayı bırakmamı isteme.'

'Ama olmaz ki ben elendim şuan.'

'