İzmir'deki o gecenin üzerinden birkaç gün geçmişti.Meriçle bu konu üzerine konuşmamış ona haber bile vermemiştim.
Ne diyebilirdim ki 'Kardeşin seninle olan arkadaşlığımız kıskanmış.Bana zarar vermek için tuzak kurmuş.' bu tarz bir şey söylesem ne değişirdi ki?
Meriçle olan arkadaşlığım mı bozulurdu? Bozulacaktı zaten.Meriç benim yanımda mı duracaktı? Hem de Ela'ya karşı, ikizine karşı.Meriç benim yanımda durmayacaktı bu kesindi.
Meriç'i kaybetmiştim Ela'yı kaybetmiştim hatta Bora'yı bile bir anlamda kaybetmiştim.Ona olan güvenimi kaybetmiştim.
O günden sonra onun bütün ısrarlarına rağmen otele yerleşmiştim. O ise dayısının evinde kalıyordu.Çok az konuşuyorduk.Attığı mesajlara cevap vermiyor hangi otelde kaldığımı bile ona söylemiyordum.
Yaptığım tek şey yatakta yatıp bana hüzünlü gelen k-dramalar izlemekti.Başrol kız ve erkek mutlu sona kavuştuğunda mutlu olmak yerine ağlıyordum.Bu da benim serseri serbest stilimdi.Hayır bakın gerçek hayatta öyle kolay değil affetmek.Kafandaki şüpheyi atmak.
'Bora'yı affetin.'. Affettim evet ama neden barışmışız gibi hissetmiyorum.Neden içim anlamlandıramadığım bir hisle dolu.
Yıllardır Bora'ya karşı hissettiğim tek şey amansız bir aşkken bu duygular ne?
Telefonuma gelen bildirimle dakikalardır boş boş baktığım diziyi dondurdum.Kız gumiho'ya aşık olmuştu.Gumiho ondan çok daha yaşlı ve mistik bir varlıktı.Kızsa umutsuz bir şekilde aşıktı ve gumihoyu dişi gumiho'dan kıskanıyordu.
Parolayı girip WhatsApp'a girdiğimde Bora'nın o güzel fotoğrafıyla karşılaştım.Günlerdir attığı gibi mesaj atmıştı.Sohbetin üstüne tıkladım ve ekranım onun güzel yüzü düştü.
Bora:Seni düşünüyorum
Bora:Seni özlüyorum
Bora:Seni çoooook seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect •TEXTING
RomanceBora: Beni bekleyen o kişinin sen olduğunu bilmiyordum Bora: Kalbin sahip olduğum tek şey