6.BÖLÜM: "SEZGİ"

268 31 166
                                    

"Ve ufukta bir ışık sezebilmek, bir çıkış noktası bulmak ve bir dayanak aramak zorundadır. Bu dayanak hatta, bulutlar arasında, dumanlı bir sezgi kırıntısından ibaret olsa bile..." 
— Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam

İnsanın aklına olur olmadık zamanda gelen her şeyden nefret ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İnsanın aklına olur olmadık zamanda gelen her şeyden nefret ediyordu. Bunlar güzel hatıralar bile olsa bazen hafıza mekanizmalarına sövmeyi engelleyemiyordu. Zaten sadece güzel olanların sonradan hatırına düşmesi bir anlam ifade ediyordu. Bir çocuğun yüzünde gördüğü saf bir gülüş, şüphesiz herkes gibi Doruk'a da önce güzel şeyler hatırlatmıştı.

Karşısındaki çocuğun sevimli yüzüne bakmayı bırakıp elindeki dosyaya tekrar döndü. İlker çocuğun karnını muayene ederken "Acıyor!" diye bağırdı çocuk. "Affedersin, bitmek üzere" dedi İlker. Ardından Tayfun Hoca'ya dönüp "Sağ üst kadranda(1) ağrı," dedi. Göz bebeği refleksini de kontrol edip "Sarılık(2) da var," diye ekledi.

Doruk elindeki dosyayı dikkatle inceledi. "Bilirubinler(3) de tavan yapmış Hocam."

Çocuğun anne ve babası korku dolu gözlerle bekliyordu. "Anlamıyorum," dedi babası. Üstünde askeri üniforması vardı. Demek ki acil çağırılınca direkt kışladan gelmişti. "Nakilden beri gayet iyi durumdaydı Egemen."

"Evet," diye ekledi annesi. "Bu yılki kontrollerinde her şey yolundaydı."

Tayfun Hoca aileye döndü. "Bu, geçici bir alevlenme olabilir. Anti-rejeksiyon(4) ilaçlarını artırıp kapsamlı bir karaciğer değerlendirmesi yapacağız. O zaman daha çok fikrimiz olur."

Aile anlayışla başlarını salladıklarında asistanlarına minik bir baş işareti yaptı ve acilin perdeyle kapatılmış bölümünden çıktılar. Tayfun Hoca sıkıntılı bir nefes verdi. "İlker sen tetkikleri yap, Doruk sen de yeni bir karaciğer bul."

"Hocam biyopsi(5) sonucunu beklememiz gerekmez mi?"

"Ben biyopsinin ne diyeceğini biliyorken hayır İlker. Acilen yeni bir karaciğere ihtiyacı var."

"Ama Hocam bu çok zor. Kan grubu 0."

"Bu zor değil imkansız Hocam," dedi Doruk. "İlkini buldukları için şanslıymış zaten."

Tayfun Hoca arkasını dönüp yürümeye başladığında "O zaman yine şanslı olsa iyi olur," dedi. "Çünkü onu hayatta tutmamızın tek yolu bu."

Doruk ve İlker hocalarının arkasından bakakalmışlardı.

Yarım saat sonra Doruk testleri kontrol ederken biyopsi iğnesini hazırlayan İlker, Egemen'i rahatlatmak için bir şeyler söylüyordu.

"Daha önce yapılmıştır zaten sana karaciğer biyopsisi. Merak etme, her şey iyi olacak tamam mı?"

Egemen yattığı yerde rahatsızca kıpırdandı. "Hepsinde de canım çok yanmıştı." İğneye korku dolu gözlerle baktı. "Bunun başka bir yolu yok mu, lütfen doktor abi?"

FİYAKALI RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin