Kapıya birkaç eşya yerleştirdik böylece kapı zor açılacaktı, bu da bize zaman kazandıracaktı. Aris atıldı "yine havalandırmadan gideceğiz. Fakat havalandırma bir yere kadar gidiyor, çıkışa gidebilmek için ana kapıdan geçmemiz gerek bunun için de ana koridorlardan gitmemiz gerekiyor." Demişti tedirgin bir halde .
Havalandırmanın içinde emekleyerek ilerliyorduk. O kadar sıkışıktı ki normalde kapalı alan korkum olmamasına rağmen burası beni korkutmuştu. Düşünme Yoona, ilerlemeye devam et!
Havalandırmada ilerlerken havalandırma iki yola ayrıldı. "Sağ mı sol mu Aris?" Dedi Newt Aris "sağ! Beni takip edin." Dedi. Aris'in arkasına geçtim benim arkamda da Minho vardı.
Sonunda çıkmıştık havalandırmadan. Derin bir nefes aldım. Aris "eğer kaçmayı başaramazsak-" sözünü kestim. "Başaracağız ! Hadi devam edelim fark edileceğiz." Dedim. Aris önde bende hemen arkasından koşuyordum arada arkama bakıp arkamdakilerin nasıl olduğuna bakıyordum. Derken arkadan o pis gülüşlü (Fare) adamın sesi geldi "misafirlerimiz nereye gidiyor böyle?" Dedi gülerek. "Yakalayın onları!" Demesiyle askerler üzerimize koşmaya başladı. Ateş edemiyorlardı çünkü Fare bizi canlı istiyordu. Cansız birinin bedeninde deney yapılmaz.
Aris bir sağ bir sol koşuyor biz de onu takip ediyorduk. Aris birden durup "Minho iki kere sağ bir sol yapacaksın başka yola sapma!" Minho şaşırarak "sen?!" Demişti. "Eğer ben gitmezsem çıkamayız. Hadi!" Dedi ve uzaklaştı. Arkadan gelen asker sesleri yaklaşmıştı. Son enerjimizle koşmaya çalışıyorduk.
İki sap bir sol yaptıktan sonra uzun bir koridor çıktı karşımıza, Newt sinirle "ilerideki kapı kapalı! Bittik biz!" Dedi. Minho soluk soluğa kapıya dayandı "bu kapı kilitli!" Diye bağırdı askerler şu an tam karşımızda duruyordu. Fare "kaçıcak yer kalmadı anlaşılan! Yakalayın daha sonra da ölene kadar üstünde deney uygulayın!" Diye bağırdı. Askerler bize yaklaşmışken arkamızdaki kilitli kapı açıldı. Aris "bu yüzden yanınızdan ayrıldım." Dedi gururla. Yanında iki kız vardı bir tanesi bana silah fırlattı çünkü askerler bize oldukça yaklaşmıştı. Silahı kavradım, nişan almaya çalıştım fakat daha önce hiç silah kullanmamıştım, yada hatırlamıyordum. Herkes kapının arkasına geçmişti "Yoona!" Fare "kapatın kapıları!" Komutuyla kapılar tekrar kapanmaya başladı. Sonunda nişan almış, tetiğe basmıştım. Bir adamı vurmuştum sonunda! Birkaç kişi daha vurdum fakat sayıları fazlaydı daha fazla dayanamazdım. Mermim de bitmek üzereydi. Arkama döndüm, kapının kapanacağını fark ettim. O anın paniğiyle o kadar hızla koşuyordum ki adeta uçuyordum. Son şansın! Hadi az kaldı dayan! Tam kapanırken kayarak alttan geçtim. Aris'in yanındaki kız "başardı!" Dedi şaşırarak. Kapıya dönüp el hareketi çektikten sonra "hadi çıkalım buradan!" Dedim.
Yine Aris önde biz arkadaydık. Büyük yapının dışında çıkmıştık. Aris'e dönüp "buradan sonrasını bilmiyorsun değil mi?" Dedi Newt. Hayır anlamında kafasını salladı. Zaman kaybedemezdik. "Düz gidelim, saklanıcak yer bulana dek gidelim, olur mu?" "Tamam" demişti Newt. Yine koşmaya başladık.
Bacaklarımız bizi taşımıyordu. Winston "mola verebilir miyiz?! Yoksa şu lanet adamlar yüzünden değil yorgunluktan öleceğim!" Dedi sinirle. Herkes gergindi şu anda bu yüzden üzerine gitmedim. "Biraz daha dayanmalıyız, burada hemen fark ediliriz." Dedim. Fakat devam edecek ne enerjim kalmıştı ne de motivasyonum. Minho yanıma geldi "yemeğimiz yok, yemek bulmamız ondan önce akşamı geçirebileceğimiz bir yer bulmalıyız." Dedi kararlı bir şekilde. Onayladım. Arkama dönüp insanlara baktım. Yorgunluktan bayılan bile vardı. "Bu halde devam edemeyiz ama burada da kalamayız. Ayrıca yemek ve temiz su bulmalıyız. Akşama yatılacak herhangi bir yer bulmalıyız." Dedim Minho'ya. "Küçük bir mola verelim daha sonra yemek ve barınak arıyacağız!"
