"Neydi bunun adı?!" Yoona mı? Yoonaaay, uyan! Ölmüş sanırım." Seslere gözlerimi açtım "ölmemiş. Kalk! Yemek yiyeceğiz." Kaplı gözlerimle Alexa'ya baktım. "Kalksana!" Diyip kolumdan çekiştirdi. Doğruldum ve çocuğa bakmaya devam ettim uykulu gözlerimle. İfadesiz bir şekilde bakıyordum, bundan sıkılmıştı ki karşımdaki yataktaki kardeşine gitti "Min ji! Abla kalk yemek hazır." Dedi sakin bir sesle. Min ji doğrulup kardeşine "günaydın." Dedi. Alexa bana döndü "kalk!" Diye bağırıp gitti. Arkasından gülmüştüm. "Komik çocuk."
Min ji kalkıp üstüne ceketini giymişti. Odadan hızlı adımlarla çıktı. Bense yatağıma tekrar yatıp uyumaya çalıştım. Yatak rahattı, uzun zamandır masum belim bu kadar rahat bir zemin görmemişti.
Aradan birkaç dakika geçti, bu sefer Min ji gelip beni uyandırmaya çalıştı "yoona'ydı adın sanırım. Kalk yoksa yemeğini kaçıracaksın." Dedi tehditkâr bir şekilde. Gözlerimi hafif araladım ve yüz ifadesine baktım. "Ne kadar zorlasan da yüzün hiç korkutucu olmuyor." Dedim gülerek. "Anne! Yoona yemeklerinizi beğenmiyormuş! Yemiyecekmiş! B*kunun tadı daha güzelmiş, öyle diyor!" Demişti ve yanımdan kaçmıştı. Odadan koşarak çıktı. Anlamaz bir ifadeyle yeri izliyordum. Daha sonra konuşmaları dinledim "o kız öyle bir şey diyecek bir kız değil Min ji. Uydurma lütfen." Dedi Lea teyze. Kapak olsun! Şimdi ikinci kez böldüğünüz uykuma devam edeceğim dedim içimden. Tekrar yatağa yattım, yorganı burnuma kadar çektim.
Birinin beni dürtmesiyle gözümü sinirle açtım ve dürten kişiye hızla döndüm "bir uyutmadını-" Şaşkınlık ve korku içinde bana bakan Chong su, elimi havaya kaldırmamla oturduğu sandalyeden yere düşmüştü. Naptım az önce ben! Kesin bu bizi evden atacak! "ben özür dilerim sabahları aksi olurum da." Dedim hızlıca. Hala bana korkuyla bakıyordu. Boğazını temizledikten sonra ayağa kalktı ve kapıya doğru yöneldi "sadece yemeğe çağıracaktım..." bu hali beni güldürmüştü. Gülememek için kendimi zor tutuyordum. Yemeğe yardım etsem iyi olacak! Hızla ayağa kalktım ve karşımdaki aynadan tipime baktım. Bu nasıl bir tip?! Tip mi var gerçi ortada! Ehh uğraşamayacağım!
Yemek masasının karşısından Lea teyzenin yaptığı yemeklere bakarak "günaydın herkese" dedim gülümseyerek. Ardından koro halinde "günaydın!" Diye cevap vermişlerdi, Chong Su dışında. Lea teyzenin yanına gittim "yardım edebileceğim bir şey-" elime tabakları tutuşturarak "al tabakları masaya götür, bir de suları koy, ha bir de omlet yapar mısın? İki omlet, üç haşlanmış yumurta. Kendine de istediğinden yap." Dedi ve işine devam etti.
İlk tabakları koyalım. Masaya tabakları koyduktan sonra bardaklara su koymaya başladım. Daha sonra mutfağa yönelerek "yumurtalar ne tarafta?" Dedim. "Dolapta olacak" diye cevap verdi Min ji'nin annesi. Saçını yıkamıştı herhalde ki saçında havlusu vardı. Teşekkür edip yumurtayı tavaya kırdım. İlk önce çırptıktan sonra ateşi yaktım. Bir dakika bekledikten sonra yumurta katılaştı, tavayı hafif öne doğru salladıktan sonra yumurtayı ters çevirmiştim. Beni izleyen Lea teyze "vay! Nasıl çevirdi gördün mü Alexa!" Dedi çocuğa bakarak. Alexa merakla "neyi kaçırdım?!" Dedi. Sanki NASA' ya uydu yolluyormuşum gibi tüm aile beni izliyordu. Çok fazla insan bakıyor, umarım işi yüzüme bulaştırmam-genelde insanlar bana baktığında yaptığım şey ters gider- az önce yaptığım işlemi tekrar yaptım. "Omletler hazır!" Dedim masaya dönerken. Fakat şu inanılmaz yetenekli (!) hünerlerimi halka gösterirken beni arkadan izleyen Chong Su'ya çarpacaktım. Hızla durdum. Fazla yakınlık! yanından geçip masanın yanına geldim. "Omletler kim içindi?" Dedim Lea teyzeye bakarak "Alexa, robert -amca- ve Ben" dedi Lea. Yumurtayı üçe bölüp tabaklara koydum. Olivia -Min ji ve Alexa'nın annesi- "dalın masaya, yemek hazır !" Diye bağırdı. Çocuklar hızla masaya oturdu. Lea ve Robert amca da oturduktan sonra yemeğe başladık "chong su nerede?" Dedi Lea teyze. "Gelir biraz sonra." Dedi Olivia.