🍪13

709 120 50
                                    


Bir bölümü açtığınızda öbür bölümü okuyup okumadığınızı kontrol edin, bildirimler bazen gitmiyor.

🍪

Eddie: Hemen tuvalete git :)

Willycik: Ne?

Eddie: Git işte, numaramın eskiden yazılı olduğu yerde şimdi başka bir numara var.

Eddie: Artık bana ordan yazarsın.

Willycik: Ne?

Willycik: Ciddi misin!?

Willycik: Tanrım... Edward..

Eddie: Tapmak istiyorsan önce şu numarayı alarak işe başla.

Willycik: Neden buradan yazmadın ki?

Eddie: Fantezi yaşıyorum.

Willycik:...tm, senin de orada olmadığın ne malum?

Eddie: Hadi ama Willy ders saati.

Eddie:İstersen ara açayım sınıfı dinle?

Willycik: Hayır demem :D

Willycik: Ama ya sesler tanıdık gelirse?

Eddie:Sanmıyorum herkes susmuş vaziyette sadece hoca konuşuyor.

Willycik: Bekle sınıftan çıkıp uygun bir yerde ariycm seni :)

Eddie: Beklyrm :)

Tanrı aşkına neden boş yere iş çıkartıyor şurada fizik dersi dinliyorum!

Işık en sevdiğim konu üstelik!

Oflasam da öğretmenden hızlıca izin alıp bana tip tip bakan diğer öğrencilerin arasından sıyrılarak sınıftan çıktım.

Ağzımı açtığım an üstümde patlayan bu bakışların bir nedeni var mı çok merak ediyorum. Kendimi kötü hissetmiyorum hayır, sadece tedirgin edici bakışları var o kadar.

Sessiz koridorda ilerleyip yan cephedeki yangın merdivenlerinin metal kapısını açarak bir iki adım dışarı attım kendimi sonra da telefonu kulağıma götürerek onu aradım. Buradan tüm bahçe görünüyordu. Gözlerim her yerde gezindi. Heyecanlıydım.

Neredeyse hiç tanımadığım birisi tüm arkadaşlarıyla ilişkisini kesme fikrime soru bile sormamış üstüne ilk işi beni bırakmamak için yeni numara almak olmuştu.

Çağrım anında açıldı, içeriden kısık gelen kadın sesini sakince dinledim. Tarih dersi...

Ve Bayan Cole sadece son sınıflara girer.

Onunla aynı yaşta olduğum ayrıntısını görmezden geleceğim.

Telefonu hızlıca kapatıp koşarak üst katın tuvaletine girdim. Tam da ayna ve sabunluğun arasında koca koca yazıyordu rakamlar. İstemsizce sırıtarak numarayı kaydettim. Unutmadan duvarı da sildim. Onunla sadece ben konuşacaktım.

Ben de zaten sadece onunla konuşuyordum. İçimdeki garip his tanımadığım birine ne kadar da bağlandığımı açığa vuruyordu. Bu kadar çaresizdim işte.

Bu kadar hazırdım inanmaya ve güvenmeye. Kimse benim için çok uğraşmazdı, neden uğraşsınlar ki zaten. Hem karın ağrım uğraşmamaları değil.

Fazlasıyla kandırılmaya müsait olduğum gerçeği.

🍪

Woa çok uuzn yine!

It's Time / LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin