It's Time / LS

🍪42🍪

Vampir Louis okunmazsa kendimi değirmennde öğtrm amk

Bu bölüm de boka benzemedi ztn dlrxm

🍪

Şuan kendimi hayvan kesim merkezinde ucuz market sucuğu olacak atlarla beraber öldürüp, cesedimi halıya sararak denize atmak ya da Karın Deşen Jack'in kurbanı olmak üzere sürtüklük falan edip işin sonunda ara sokağın tekinde bağırsaklarım boynuma dolanmış vaziyette halkın gösterimine sunmak istiyorum.

Neden mi?

Ne biçim soru bu sizi küçük boklar?!

Sabahın bilmem kaçı ve ben evimde değilim, yanımda Harry isimli kıvırcık bir sincap yavrusu yatıyor, en korkuncu da bana sarılıyor. Ben ise tabutta dirilmeye hazır mumya gibi fındıklı kurabiye kokan (kesinlikle yatakta kurabiye saklanmış) yorganın altında gözlerim tavanda yatıyorum.

Yaklaşık beş dakika önce uyandım, nefes alamıyor gibi hissetmiştim sonra da fark ettim ki cidden nefes alamıyorum, Harry denen sincap sarılmak için aramıza koyduğu yastığın (bence o yastığın sebebi bu yani) üzerine çıkmış öyle sarılmıştı bana. Ve bu çok....

SİKERİM BÖYLE İŞİ NEREDEYİZ BİZ DİSNEY SETİNDE Mİ?

Sakin olmaya çalışarak nefes verdim, aldım, verdim. Delireceğim az kaldı. Oysa güzel ve berrak bir kış sabahı. Tavandaki minik parlak benekler buhar olmuş, güneş arka tarafta kalan pencerenin ince zarif tüllerinden içeri sızıyor ve maalesef ki ben delireceğim evet. Ofladım.

Babam Tanrı için arayıp neredesin dememiş olabilir şaşırmam ama kızlar? Belki de Bay Styles aramıştır onları. Neden uyandırmadılar ki!! Bu çok rahatsız edici! Öyleyse bile neden Harry ile aynı yataktayım siktiğimin evinde oda mı yok???

Başımı çevirip güzel yüzüne işkence çekiyormuşum gibi baktım. Uykuyla daha da açılan teni ve kabaran kıvırcık saçlarıyla çok sevimliydi. Eğer delirecek olmasam konumumdan memnun bile olurdum. Sonuçta kestane rengi saçları akşamları içlerine çekilen papatyalar gibi dökülmüş cansızlaşmış ama ısınmak isteyen bir kedi yavrusunun tüyleri gibi de kabarmıştı ve bu çok tatlıydı. Ne izlenesi bir varlık ama! Yine de memnun değilim evet çünkü delireceğimm!

Gözlerimi hızla tavana çevirdim tekrar. Acilen ondan uzaklaşmam lazım!

Alt dudağımı ısıra ısıra üzerime attığı kolunu tuttum. Buz gibi olmuştu teni. Aah kıyamam! Gözlerimi tekrar yüzüne çevirdim sonra da kolunu yorganın altına benden uzağa koydum.

Bu kadar basit işte! Halledeceğime emindim zaten ne var sanki kıyamet mi koptu, siz de amma abarttınız altı üstü minicik sarılmış çocuk peh!

Memnuniyetle sırıtıp ona arkamı döndüm sonra da komodinin üzerindeki büyük ihtimalle Harry'nin olan telefona uzanıp ekranı saate bakmak için açtım.

Yüce İsa'nın son akşam yemeğinde ona yan gözle bakan hainin foyasını ortaya çıkartan Kutsal Ruh aşkına! Neden kilit ekranında sarışın arkadaşının klozetteki değişik ifadeli selfiesi var? Bu çocuk iyi değil. Yüzümü ekşitip yediyi gösteren saati gördükten sonra ekranı kapattım. Bu kadar dayanmam mucize zaten.

Başım ağrıyordu. Aah hepsi o fotoğrafın suçu lanet olsun! Ellerimle gözlerimi ovdum, yanımda ders kitaplarım yok ne yapacağım be- oh bu gün cumartesi.

Çifte sıçış diye buna derim biliyor musunuz?

Hayat çok acımasız! Buna alışmam lazım. Gözlerimi tekrar kapattım. Uyursam daha iyi bir şekilde tekrar kalkarsam günüm daha güzel başlayabilir. Evet pekala başa sarıyorum!

Karışan saçlarımı geriye ittim, yorganı iyice üstüme çektim, Harry'nin odası çok ferahtı bu yüzden kendimi rahatsız hissetmiyordum pek. Hemen uyku moduna geri geçiş yapmıştım.

Ama çok geçmeden Harry'nin homurtusunu duydum, yalnız ona dönüp bakmaya kalmadan kendisi yastığı yere fırkatıp bana birden arkadan sarılmıştı ve ben de tahmin edersiniz ki çığlığı ve kendimi yataktan aşağı atmıştım.

İşte başa sarma maceram da böylece iki dakika sürmüş, Harry'nin de korkuyla gözlerini açmasına sebep olmuştum.

Hem siktiğimin yedisinde cumartesiye mi başlanır!?

"Louis?"

"Harry?"

"Yerde ne yapıyorsun?"

Yerde ne yapıyorum??? Konuşmak için dudaklarımı araladım ancak sadece başımı iki yana sallayacak zekaya sahiptim. Gülümsedi.

"Yerden kalkıp yanıma gelsene üşüteceksin."

Dilimi yutmuş gibi yataktan uykulu gözlerle bana bakan çocuk ne diyorsa onu yaptım. Gerçekten üşümüştüm, üzerimde dünkü kıyafetlerim vardı sadece ceketimi çıkartmışlardı BU ÇOK UTANÇ VERİCİ! Artık nasıl baktım bilmiyorum ama Harry de kızarmış bir yüzle bana dönmüştü.

"Sen dün uyuyunca uyandırayım dedim ama babam izin vermedi üzgünüm, bir de şey aslında misafir odasına gidebilirdim, ama korktum burası daha aydınlık biliyorsun."

Ah tabi ya, karanlıktan korkuyor...başımı sallayıp sorun olmadığını söyledim.

"Bu gün hafta sonu, Niall ile parka gideceğiz sen de gelmek ister misin?"

"Teşekkürler, sizi rahatsız etmek istemem."

"Hayır gel lütfen, beni Niall'ın çenesiyle baş başa bırakma."

Güldüm ve başımı salladım ama  o çeneden şikayet ettiği kadar sevdiğine yemin edebilirdim. Sonuçta ben de şikayet etsem de onunla bir şeyler yapmayı sevmemiş miydim?

🍪

Arkadaşlar bu kadar çok diyalog olduğu için özür dilerim valla ben de anlamdım niye bu kadar konuştular...

Şimdi gidiyorum, drama queen falan olduğum için bazı boktan sebeplerden ötürü depresif moda geçmem lazım geri gelirsem şey yaparm hadin bays