🍪72🍪

550 90 82
                                    

Selam sonunda bir düzenim var ve yazı yazabiliyorum! Ama yine de kb uykum var düzenleme yapmadım.

Medya fav Oasis şarkım ve Louis'nin de Walls için ilham aldığı belli olan parçası Live forever canım paylaşmak istedi

~

"Baba-"

Louis daha şaşkınlığını ünlemlemeden açılan kapı büyük bir gürültüyle kapandı. İkimiz de irkildik. Harika. Mükemmel hayatlarımızda eksik tek şey buydu zaten.

Bir insan neden kapıyı tıklatmaz ki lanet olsun!

Telaş ve korkudan tüm organlarım ters dönmüş, kalbim alevler içinde atıyor. Ev sallandı sanmıştım bir an. Kıpırdayamadım. Sessizlik içinde bekledim. Yanaklarım utançtan kızarmıştı. Alt dudağımı ısırdım.

Şansıma tüküreyim daha bir şey yapmamıştık ki!

Düştüğüm yerde kıpırdanarak derin nefesler alırken Louis'nin halen sessizlikte tıkılı kaldığını fark edince merakla fısıldadım: "Lou-"

Aynı anda savurduğu iç çekişi duyduğum ansa düştüğüm yerde başımı geriye atıp ona baktım, göz göz geldik. Mavileri şaşkın biraz da kırgın görünüyordu.

Canım acıdı. Toparladım. "Bu kötü bir şey miydi?" Dudaklarını büzdü.

Fazla sevimli. Yanaklarını ve dudaklarını ısırmak istiyorum -

LANET OLSUN BU DRAMATİK BİR AN HARRY KES ŞUNU!

"Sanırım umurunda değil."

Kaşlarımı çattım. Ne?

Tanrı aşkına ya kötü bir insansam ve oğluna iyi gelmeyeceksem, neden bu konu açıldığı gibi aynı dakika içerisinde kapandı ki? Gerçi neden şaşırıyorsam...adam karısını dövmüş.

Yüzümün aldığı anlamsız yine de açıkça öfkeli şekile dikkatle bakıyorken burukça gülümsedi. Saçları dağılmış, dudakları kızarmıştı. Tersten özellikle uzaktan bu manzarayı izlemek istemedim ve ayağa kalkıp hemen yanına oturdum. Heyecanlanmıştım tekrar, korku ya da gerginlik geride kalıyordu. Gözleri-

Hey Harry...yapma...yanarız.

Ama bu çok zordu, özellikle de kış gelmesine rağmen ben Louis etraftayken sıcaklıyor ve eriyorken. Şu an ilişkimiz için duygusal belki de en önemli sahnelerden birisindeydik buna rağmen içinde olduğum yoğun hisler beni ciddiyetten uzaklaştırıyordu. O çok sevimli bir çocuktu, bana mutluluk veriyordu en rahatsız edici durumda bile gördüğünüz gibi beni umursamaz yapıyordu. Tüm hüzünleri boşa vakit olarak görüyordum onunla.
Üstelik eğlenceliydi, kimsenin dikkatini çekmediği için aramıza giren de yoktu, utangaçlığını zamanla atan bir yapısı vardı ve bu da keşfedilecek çok huyu olduğu anlamına geliyordu, ondan çok hoşlanıyordum ve ayrılmak istemiyordum.

Daha çok gençtik, sonrasını hiç düşünmüyorduk, işin sonu beni pek ilgilendirmiyordu sanki, sanki bir son olmayacak gibiydi hep ve sonsuza kadar heyecanla onu izleyecektim. Lisenin kapıları kilitlenmişti ve ben 18 yaşında takılı kalacaktım.

Daha yeni başlıyorduk. Engeller komik olmayan şakalardan daha komikti. Biz sarılacaktık, eğlenecektik, okulda bile beraber takılırdık hatta, daha randevularımız bile bitmemişti!

Şimdi onu üzgün görmek istemiyorum. Bütün bu güzel şeylerin içindeyken, engelleri siktir etmemek aptalca olur. Hem babası ne kadar malın teki de olsa en azından bizi ayırmadığı için şanslıydık.

It's Time / LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin