🍪70🍪

693 108 149
                                    


Bazılarınız bölüm atlıyoor son üç bölümü kontrol edinnn

Siz kontrol edin de bilin bakalım kim yine kontrol etmeden bölüm atıyor?

🍪

"Neden bu kadar gerginsin?" iki katlı küçük bir evin bahçesine geldiğimizde yol boyu konuşmayan bebişime dönüp kuşkulu olmasına özen gösterdiğim bir ses tonuyla sordum. İkimiz de yorgun, heyecanlı, genç ve güzeldik. Yürümekten ısınmış bacaklarımı sabit tuttum. Rüzgarın taşıdığı ve ondan savrulduğunu bildiğim dumanlı lotus kokusunu içime çektim.

Balımı bu şekilde gergin izlemek bana "Evde gerileceği bir şey mi var, korkuyor mu?" gibi sorular sordurtuyordu ve kesinlikle bu soruların cevapları hoş değildi.

Duraksamış küçük bahçe kapısını açtığı sırada telaşlanıp bana dönerken mavi gözleri arkamdaki güneşle parlamıştı. Gözleri çok güzel. Her daim böyle ışık saçmasını istiyorum. İçimi ısıtıyor.

"Sadece...rahat etmeyeceğini düşünüyorum." başımı eğip omuz silktim, açıkçası bu umrumda değildi. Umrumda olan tek şey onun rahat edip etmediğiydi. Evde nasıl olduğunu merak ediyordum. Babası beni korkutmuştu. Önüme düşen saçları ittim ve ellerim montumun cebinde sağa sola sallandım.

Hava çok soğuktu ve ben sadece ince giyinmiş olmamın bedelini ödüyordum. Saçlarım kurumuş, kabarmış; yanaklarım ve burnum kızarmıştı. Umarım hasta olmam çünkü cidden hiç sırası değil. Louis ile yapmak istediğim şeyler var!

Kapıdan geçti ve beni bekledi-ah hey benim için kapıyı açık tuyuyor şuna da bakın! Küçücük bir beyefendi gibi!

Gülümsememi engelleyemeyerek yürüdüm. Bahçe büyük değildi hatta pek bahçe de değildi sadece koca bir ağaç gövdesi ve parke zemin vardı. Üstelik tek ışık alt kattaki iki odadan yansıyordu ama bu soğuk değil daha çok sıcak ve samimi bir hava katmıştı ona. Sarı dış duvarları ise çok sevimli!

Louis'nin teni gibi ve kirpiklerinin uçları ve tadı gibi sarı, bal sarısı evet.

Çıplak ağaç dalları altından geçip çatılı kapıyı çaldığında, peşindeydim. Üşümüş ve arkasına sinmiş. Cebimdeki telefonun sürekli titrediğini hissediyordum, büyük ihtimalle Niall ve onun bel altı şakaları vardı bu yüzden...acelesi yok.

"Ah merhaba." kapıyı açan Louis gibi minyon ve bizden küçük olduğu belli sarışın bir kız olmuştu. Sevimli. Elindeki eldiven ve belindeki önlük mutfaktan geldiğini gösteriyor. Bana merakla baktı, gülümsedim ve içeri girdik. Sıcacık bir evdi kesinlikle. Yerdeki küçük paspas bile samimi gelmişti.

Heyecanlı ve utangaç hissettim, burada olmak ve fazladan Louis ile vakit geçirmek ve onun evdeki rutinini görmek kesinlikle MÜKEMMEL OLACAK!

Üstelik köşeye çektiğim sürece istediğim zaman, ah onu öpebilirim. Sinsi bir sırıtış belirdi yüzümde ama bunu başımı eğerek sakladım.

Neredeyse, neredeyse zıplayacağım.

"Yemek hazır değil ama isterseniz atıştırmalık bir şeyler hazırlayabilirm?"

Yan tarafta kapısı ve ışığı açık mutfakta yoğun, acele çalıştığı kızın her halinden taşıyor, saçları dağınık bir şekilde topuz ve üzerindeki büyük ihtimalle okulda giydiği kıyafet çıkartılmamış. Yorulmuş olmalı.

Mutfağın hemen yanındaki odanın da ışığı açıktı, televizyon izleyen iki küçük kız büyülenmiş gibi ekrana yakından bakıyor oturdukları yerde arada bir kıpırdanıyordu. Çok şekerlerdi yüce İsa!

It's Time / LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin