Hikayenin başından beri süren o YALIN anlatımla smut yazmak smut yazmaktan zordu ki ben zaten smut yazamıyorum...
Belki biraz daha düzeltip üzerine düşünebilirdim ama sinirim çok bozuk Arctic Monkeys geliyor ve ben gidemeyeceğim. Uzun bir süre sakin kafaya geçiş yapmam da mümkün değil, idare edeceksiniz artık.
🍪
Louis'nin gelmesini beklerken ayaklanmış odada heyecanla ve gergince tur atıyordum. Neden heyecanlandığım oldukça açıktı, Louis'e dokunmak bile heyecan vericiyken Niall yüzünden daha fazlası için kafam karma karışık hale gelmişti ve gerginliğin sebebi de gayet açık, Niall o günkü konuşmamız üzerine dün hiçbir şey halletmemiş ve bana herhangi kesin bir görüş de bildirmemişti sadece cips yiyor "Çok düşünüyorsun, Louis seni asla reddetmez. Ona da utanıyor çünkü." demek ve kahkaha atmaktı.
Bir konuda haklıydı, balım beni reddetmezdi ama üç gündür korkuyla midemi bulandıran fikir de şuydu "Louis için fazla hızlıysam ve yeni tavrım ona kötü şeyler düşündürürse?"
Belki de cidden çok düşünüyordum. Niall'ın tamamladığı gibi "Hem ya o da seninle daha yakın olmak istiyorsa ama utanıyorsa? İlk adımı atmak yine sana düşüyor." şeklinde de olabilirdi sonuçta.
Ofladım. Kırmızı kazağımın kollarıyla oynadım. Louis'nin odasında, yeni bir akşam vakti, yemekleri yemiş işleri de halletmiştik. Babası bu akşam ortada görünmüyordu, işte fırsat deme ve mevzuya soyunmam için ideal bir zamandı kısacası ama halen kardeşleri var...Tanrım balım çok ulaşılmaz!
Saçlarımdaki tokayı sıktığım sırada içeri girdi, elinde minik bir tabak kurabiye vardı. Onları masaya bıraktı.
SEN KURABİYELERİ YE BEN SENİ, dememek için alt dudağımı ısırdım oysa bana gülümsedi. Perçemi yüzüne düşmüşken çok -
Ergen olmak çok zor, hormonlarınız sizi yönetir.
"Hey bu akşam ne izleyeceğiz düşündün mü?"
Sınav haftasını bile siktir ettirdim çocuğa resmen. Beni seviyor, bal gibi seviyor hem de!
"Şey-"
Yüzüm renk değiştirirken yavaştan arkasından geçip kapıya yaslandım. Maksat balım kaçmasın, ben de niyetimden vazgeçip film açmayayım.
"Bence bu gece bir şey izlemeyelim."
Sanki ne döndüğünü anlıyor gibi saniye saniye mavileri büyüyordu.
Konuşmayacağını anlayınca kapıyı kitlemeye çalıştım ama bunu ona bakarken yapamıyordum mecbur başımı eğdim. Kafamı kaldırdığımda suratı kıpkırmızı olmuştu bile. Sesi çıkmıyor, bu cesaret verici.
Omuz silktim, bana tamamen döndü. Düşünmedim bile, akışına bırakmıştım. Bir iki adım ileri atarak hemen onu öpmeye başladım. Pembe dudakları ben dokunana soğuktu. Bu öpücüğü bu şekilde beklemediği açıktı geriye tökezleyip dudaklarını aralayarak nefes almaya çalıştığında da beklemediği şeyler yapmaya devam ediyordum, dudağını ısırdım yavaşça. Bunu yaptığıma inanamıyor kesinlikle.
Parmakları üzerine çıktığını hissetim sonra, ayak uydurmaya çalıyordu ve bu kendimi biraz eğmeme sebep olmuştu. Fazla garip ve sanki acelem varmış gibi davrandığımdan onun rahatını unutmuştum ah, şimdiden batırdım.
Son günlerin çok düşünmüşlüğünden kalma bir bezginlik vardı üzerimde ondan fevriydim. Ben hiç bu kadar düşünmedim ki, ben düşünmeyi bile bilmiyordum hatta. Louis bana neler yaptırıyorsun balım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Time / LS
FanfictionNiall şaka olsun diye Harry'nin telefon numarasını tuvalete yazmıştı. -Texting- -Düz yazı- -Öcülü espriler- -Mucize Uğur Böceği vibe-