Bitiyor diye sevinmeyin hemen daha 15 bölüm falan var
YORUM🦵
🍪
Soruyu üçüncü defa anlatıyordum. Ve bu zaten üçüncü soruydu.
Harry matematikte gerçekten korkunç. Umarım sınavda çuvallamaz.
"Oldu mu?" Dedim kuşkuyla. Yeşil kazağımın uzun boğazını düzeltiyordum aynı zamanda.
"Tam not garanti." Şakacı tavrına istemsizce gülümsedim sonra, ona karşı resmi olamıyorum. "Hatta göstereyim!"
Alımlı bir şekilde kıkırdayarak saçlarındaki parmaklarını çekip elimdeki kalemi aldı. Göz gözeyken saniyelik olarak kaşlarını kaldırmıştı. Bu Harry dilinde "bak şimdi" demekti. Gözlüğümü düzelttim.
Benim anlattığım gibi soruyu tekrar ediyordu. Zarif yazısı defterimde iz bırakıyor. Avucunu yanağına yaslamış dudaklarını büzmüştü.
"Olmuş mu?" Çözümüne bakıp başımı salladığımda tatlı tatlı güldü. Mavi kazağı üzerindeydi, en sevdiğim kazağı bu olabilir. İçinde o kadar harika görünüyor ki!
Klima açık olduğu için montlarımızı hırkalarımızı çıkartmıştık. O çıkarmıştı daha doğrusu, annem şu kırmızı hırkayı çıkartmamam için yemin ettirdi de bana.
Okul bitmişti, biz boş bir sınıfta ders çalışıyorduk, dışarısı fazla soğuktu yine de olduğumuz sınıfın karşısındaki basketbol sahasından garip bağırma sesleri gelebiliyor. Kar yağana kadar böyle deli gibi topla oynamaya devam eder bazı hayvanlar.
"Sıkıldım." Kalemi dudaklarına vurarak ofladığında kağıda kötü kötü bakıyordu. Hayır, daha yeni başladık!
"Harry, üç soru yaptık sadece."
"Sınavda bunları soracağını nereden biliyoruz ki?"
"Çünkü derste bunları çözdürdü."
Yine ofladı. Kalem şimdi de saçlarına dolanmıştı. Buklelerini çevirişini izlerken kendim de dalgın dalgın bir buklesinin ucunu tutup düzleşene kadar çektim. "On soru çözeceğiz sadece, yarın devam ederiz."
"Beynim ağrıyor!" Bir de bana drama queen derler.
"Tamam beynini dinlendir biraz, sonra devam edelim."
Başını salladı, halen somurtmaya devam ediyordu. Elimde bir yay gibi düzleşip sonra tekrar dalgalanan buklesini izlemeye başladı.
"Saçlarım çok uzamış, acaba nasıl kestirsem?"
Aniden gülümsedi.
Kıyafetler, ayakkabılar, saç, çizgi filmler ve gelecek hakkında hayaller konu olduğunda Harry hep kendisine gelir.
"Kestirmesen de olur." Her türlü güzel nasılsa.
Başını iki yana salladı. "Bir ara uzatırım ama şimdi değil. " Klimanın altındaydık, duvar kenarı en önde ve fazla samimiyiz biliyorsunuz.
"Çok kısa kesme, saçlarınla oynamayı seviyorum."
Göz göze geldik. Elimi saçından çektim. Yanaklarını şişirip üzerime üfledi, saçlarım alnıma düştü. "Sen de şu perçemini hep bırak, yaşlanınca bile olsun." Sesli ve heyecanlı bir kahkaha attım.
Bu komik bile değil biliyorum, sadece içim kıpır kıpır oluyor onun yanında. Öyle bir bakıyor ki yüzüme, kıpır kıpır olan o iç patlıyor sonra . Ve evet, ben de kıpkırmızı kesiliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Time / LS
FanfictionNiall şaka olsun diye Harry'nin telefon numarasını tuvalete yazmıştı. -Texting- -Düz yazı- -Öcülü espriler- -Mucize Uğur Böceği vibe-