Herkese heyrlı pazarlar bana da hayırlı pazarlar hehe bu yüzden kontrol etmiycem 🙂
🍪
Sadece sakin sakin öğle yemeği yiyecektik.
Hayalim buydu.
Ama biz masaya oturur oturmaz şu malum arkadaşlar da yanımıza oturmuştu. Sinirlerim gerim gerim gerildi. Onları sevmiyordum özellikle Martin denen limon kafalıyı. Harry'nin yanına geçmişti, hareketlerini görmezden gelmeye çalıştım. Ama daha önceden gözlüğümü alıp benimle alay eden çocuk da karşıma geçmiş tip tip suratıma bakıp huzursuz ediyordu. Nasıl oturabilirdim ki daha fazla?
Harry ve Niall da onlara postayı koymuyor kendileri rahatsız edip etmediklerini anlamadığım bir sıradanlıkla konuşuyorlardı. Hayır hayır.
Daha fazla duramadım ve kalktım. Ancak Zayn'in de sevmediği insanlarda patlak veren agresif yürüyüşü ile geldiğini görünce bir masa geride olmam işe yaramayacak gibi göründüğünden yine kalktım.
Sadece...onları kovun ve bir daha konuşmayın bu kadar basit. Neden herkes saçmalıyor...
Zayn elindeki tabağı masaya vurarak koydu, sadece ben korkup geride olduğum halde irkilmiştim, hay lanet. Normalde kavga izlemeyi de severim üstelik. Ama şu an Harry orada ve en son istediğim şey kavga etmeleri.
Gözlerimi Harry'nin üzerinden çekmedim. Tedirgin bakışları Zayn ve Martin arasında gidip geliyordu.
"Ne bokuna bu masadasınız lan siz!"
Sesini tüm yemekhane duyduğu için pek zorlanmadım anlamakta. Gözlerim halen onun üzerinde, kıvırcıkları ensesini sarmıştı, yeşilleri Zayn'i ikaz eder gibi parlıyordu, ama bizim çocuk onu görmüyor sanırım.
"Sana mı sormamız gerekiyordu? Hatırladığım kadarıyla Harry ile arası bozuk olan sendin biz değil."
"Aramız bozuk falan değil sizin gibi parazitler girdi aramıza, şimdi, sevgili parazitler daha fazla arkadaşımı rahatsız etmeyecek ve Harry'nin hayatından siktir olup gideceksiniz."
Göz göze geldik Hazza'mla, beni kontrol ettikten sonra dudaklarını büzüp hemen Zayn'e uzanarak onu sakinleştirme işine başladı. Çok mu korkmuş görünüyorum ya-
Gözlüğümü ve saçlarımı düzelttim.
"Öyle mi? Harry hiç rahatsız olmuş gibi durmuyor?" dedi duyulabilecek şekilde beni rahatsız eden o tip. Adını hatırlamıyorum. Neden onu hatırlamakla beynimi yorayım ki zaten?
Martini unutmam ama, tipine bir bakın! Resmen bile bile gözümün önünde sevgilime yürüdü- bir de Harry'nin yanında oturmuş halen gevşek gevşek gülüyor Zayn'e. Ahhh delireceğim!
"SENİ BEYİNSİZ NAZİK DAVRANIYOR OLMASI KENDİSİNİ YOK YERE İSPİYONLAYAN VE ERKEK ARKADAŞINA RAHATSIZLIK VEREN TİPLERİ SEVDİĞİ ANLAMINA MI GELİYOR-"
Çocuk ayağa kalkıp bana baktı, sanki ona çok büyük bir kötülük etmişim gibi öfkeyle, bok falanmışım gibi de iğrenerek baktı üstelik. Yerime sindim. Benimle alay ettiği gün homofobik sanmıştım ama hayır herif açıkça benden nefret ediyor. Kimsenin nefretiyle uğraşmak istemiyorum ki ben, hiç kimseye de zararım yok. Kendi halimde takılıyorum, ne derdi olabilir benimle?
"Kime ne rahatsızlığı verdiğimizi nasıl bilebiliriz, korkak küçük bir fare olan 'erkek arkadaşı' eğer huzursuzsa bunu kendisi dile getirebilir saklanmasına gerek yok." konuşurken halen aynı ifadeyle bana bakıyor ve söylediği hakaretlere sadece dolmaya başlayan gözlerle karşılık verişime sinirle gülümsüyordu.
Ne hissettiğimi bilmiyordum, sinirli ve gergin belki biraz üzülmüş de olabilirim ama gözlerimin dolmasının hiçbir mantığı yok.
Fazla üzerime gelindiğinde hep verdiğim tepkilerden biri. Kaçmak istememe, kapıya bakmama ve kıpırdanmama sebep oluyor.
"Lan-" kaçmama fırsat gelmeden Zayn çocuğun üzerine atlayınca gözlerim kocaman açıldı. Şimdi ne yapmalıyım arkadaşım benim yüzümden kavga ediyor.
Kalkmaya yeltendim "Loueh!" ama yanımdaki boşluk Harry tarafından doldurulduğunda kendimi kollarında hareketsiz halde bulmuş üzgün üzgün "Oraya gitme." dediğinde de sakince başımı sallayıp sözünü dinlemeyi tercih etmiştim.
Bir yandan da halen şaşkın şaşkın Zayn, Niall ve diğerlerine bakıyordum. Açıkçası sadece itişip boğuşuyorlardı. Harry'e biraz daha sokuldum. Yemekhane karışmıştı, insanlar ayağa kalkmış izliyordu. Yine de Martin Zayn'in kolunu tutup karnına yumruk atana kadar hiçbir şey o kadar da karışık değildi.
Sırasıyla Niall'ın birisinin sırtına çıkıp kafasına yumruk attığını ve Liam'ın sihirli bir şekilde belirtip Martin ve o çocuğun kafasını tokuşturduğunu hayretler içinde izledim.
"Şimdi ya çıkın, ya da sizi basketbol topu yapıp Tomlinson'un kafasına atayım?" Neden ben??
Kaşlarımı çattım ama Harry'nin yanağımdaki öpücüğü beni çok güvende ve huzurlu hissettiriyordu.
"Bu iş burada bitmedi-" dediler ancak Liam üzerlerine bir adım daha attığında bu iş gayet de alelacele bir şekilde bitmişti hah. Nöbetçi öğretmen de kolları bağlı Zayn ve Liam'ı süzüp onlarla çıktı. Şoktayım...
"HAHA KEVIN'I PATATES PÜRESİ ETTİM GÖRDÜNÜZ MÜ!"
Herkes Niall'ın heyecanına güldü ve ben sarışın gelip de aniden fotoğrafımızı çektiğinde ancak gözlerimi kırpıştırıp kendime geldim.
"Bunu yıllığa ekleyelim, Larry'nin aksiyonlu co'sunun sonu, yazalım altına da."
Ah evet resmen tüm okul anlamıştı değil mi ben ve Harry'nin sevgili olduğunu- nasıl yaşayacağım...ofladım.
Ama asıl bombanın bu olmayacağını Zayn ve Liam'ın omuz omuza büyük ihtimalle revire gidişini gördüğümde sevindim.
Bu ikisi varken ben ve Harry'i kimse sallamaz -
🍪
Biraz ekşın kasayım dedim ama çok uyuşuk bir haldeyim şu an en fazla bu kadar yani-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Time / LS
FanfictionNiall şaka olsun diye Harry'nin telefon numarasını tuvalete yazmıştı. -Texting- -Düz yazı- -Öcülü espriler- -Mucize Uğur Böceği vibe-