🍪100🍪

328 52 83
                                    

Sori Hardin

Bölümü de düzeltmedm size de sori

Yorum 😿

🍪

"Çıkışta yanıma gelmeyi unutma." Dediğimde çoktan binadan içeri girdiğimiz için atkısının ön tarafını açıyordu. Burnu kızarmıştı.

"Oh tabii ya, ertesi gün sınav vardı!" Birlikte vakit harcayacağımız için başını hevesle sallasa da gözlerinde koca bir "siktiğimin matematiği" ifadesi vardı ve açıkçası bu halleri çok komik olduğu kadar beni sinir ediyordu. ONA YARDIM ETMEYE ÇALIŞIYORUM? Kaç gündür canımı yiyor.

Gerçekten kafası almıyor da değil, sadece matematiği öğrenmemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Gerçekten her şeyi. "Matematiğinden sonra pastaneye gidelim mi?" Sevimli bir ses. Matematiğim?

Gülümsemeden önce gözlerimi devirmem gerekti. Bu sırada kendisi merdivenleri çıkarken bana baktığı için az kalsın yuvarlanıyordu. Şapşal.

Etraf kalabalıktı ve biz dip dibeydik. Son anda kolunu tutmak ve onu yukarı çekmek zor olmuştu. "Harry! Dikkat et. Neden bu kadar sakarsın? Düşe-" Montumun fermuarını ağzıma kadar çekerek lafımı kesmesi gerçekte kaba bir hareketti ama nedense benim kaşlarım çatılmamış, kalbim hızlanmış, gözlerim onunkileri fazla hızlı bulmuştu. "Sadece sana bakarken normalin aksine duygusal olarak değil gerçekten düşmüş olurdum Louis ve ilki daha çok acıtıyor inanabilirsin."

Nerden öğreniyor bu sözleri?

Gözlerimi kaçırdım. Ağzım asla böyle laf yapamazdı. Ona diyecek hiçbir şeyim yoktu. Kıkırtısını dinledim.

Katlarımıza gelmiştik. Beni rahatsız eden, montun şapkasını tutan elini ittim ve o da kafamdaki bereyi aldı. "Hey?" Beremi hızlıca geri aldığımda saçlarını atkının altından kurtarıp garip bir edayla savurmuştu. Cilveli gününde herhalde??

"Cinsel hayatımız matematik maratonumuzdan yoğun olduğunda her şey düzelecek."

Konuyu neden buraya getirdi ki ve...ne??

"Şu an bozuk mu?" Gözlerimi kocaman açarak ona baktım. Kollarını bağlamış başını başka tarafa çevirmişti. "Hayır, ama yeterince düzgün de değil."

Tam bir ilgi budalası.

İleride neden geç cevap yazdın diyip benimle kavga etmez değil mi?

"Bir ilişki daha nasıl düzgün olabilir ki Harry, bokunu çıkartma. Derse gecikiyoruz-"

"Yo dur!"

Sıkıca sarıldı bana. Sarılmayı seviyorduk, bu kesinlikle ısıtıyor. Kollarımı sıkıca beline sardım. Yeterince düzgün olmayan ilişkiye bakın-

"Pastaneye gideceğiz değil mi?" dedi sessizce. Başımı salladım. Kalın montlarımız biraz uzak hissettiriyor ama sorun değil. "Meyveli pasta yiyelim." dedi.

"Ben çikolatalı istiyorum."

"Sana çikolatalı alırım."

"Olur."

Koridorda pek kimse kalmamıştı. Bu yüzden aceleyle birbirimizden ayrılıp kendi sınıflarımıza giden koridorlara döndük. Sessiz sessiz gülüyorduk. Ona son defa baktım. Beremi salladığında elimdeki boşluğu yeni hissetmiştim. Sesli sesli gülüyorduk şimdi. Sınıfa girdiğimde, ders başladığında hatta gözlüğümü unuttuğumu hatırladığımda bile kalbim onun beni bıraktığı gibiydi, aynı hızda atıyordu.

It's Time / LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin