🍪55🍪

702 115 145
                                    

ÖNCEKİ BÖLÜMÜ ATLAMAYIN

Kontrol etmedimm hızlı okuşun diye bunlar hep. 

🍪

"Neden kaçtın ki?"

Teneffüste bir ağaç altına oturmuş kantinden aldığım çikolatalı keki açıyordum ki Zayn birden yanıma oturdu. Ona bakmadım. Kalbim sadece Harry'nin arkadaşının hislerimi bilmesi gerçeğiyle deli gibi atıyordu, ateş atmışlar gibiydi enseme yüzümü bile yakıyordu bu ateşin alevleri. Fazla telaş yapıyorum belki de emin değilim.

Sadece, Harry çok güzel, sosyal ve kibar ben ona göre değilim, hiç değilim, kim kendisine uymayan birisini ister ki? O özenli, neşeli, ışık saçıyor bense kendi halinde bir öğrenciyim. Yapabildiğim tek şey öğrencilik. Babam için iyi bir oğul olamadım, arkadaş hiç olamadım, abi olamadım, annem inkar etse de onun bile işini göremiyorum. Yazık!

Eğer o gün onlar kavga ederken gerekeni yapsaydım aylarca annesiz kalmayacaktık. Evet babam o günden beri eve içip gelmiyor ama bu neyi değiştirir ki? Annem halen hastanede. Ben aptal korkağın tekiyim ve bu korkaklık gittikçe artıyor. Ama bilmiyordum, insanların sadece sikik bir içeçekle canavara dönüşebildiğini bilmiyordum, kendimin korktuğunda dona kaldığını da bilmiyordum daha önce hiç donacak kadar korkmamıştım.

"Hey!"

Ayak ucuma bakmayı kesip yutkunarak kekimi paketten çıkardım.

"Zil çalmıştı, kaçmadım."

"Heh iyi, ben de anlaşmamızı kabul etmedin sandım."

Keki kocaman ısırmıştım ve ağzım doluydu ama yine de kaşlarımı çatarak Zayn'e dönüp konuştum.

"Ne anlaşması?"

Yanımda geriye doğru düşüp yere uzandı, bahçenin yeşillik kısmı pek bir tenha olur teneffüste, öğlen arası doluyor genelde.

"Bak, senin şu Liam hakkında söylediğini Nıall da söylüyordu, Hoşlandığın Harry'nin arkadaşı olan hani, onu da kimse ciddiye almıyordu o yüzden umursamadım ama sen okul birincisisin zekisin beni ele verirsen biterim!"

Bu çok saçma bir tez! İçimden bir ses, sadece Liam hakkındaki hislerini (öğk) artık neyse işte birileriyle paylaşmak istiyor diyor.

"Niye seni ele vereyim ki? Ayrıca yanılıyorsun, kimsenin götünde olmaz benim dediğim şey."

"Yok yok merak etme götlerinde olur dediğin şey, hele gözlüğünü de takınca çok ciddileşiyorsun profesör gibi konuşup beni rezil edebilirsin."

Tek kaşımı kaldırıp kekimden bir ısırık daha aldım, şimdiden her yerim kırıntı olmuştu, ben asla sadece ağzımla yemem de. Zayn yüzüme baktı bir iki saniye sonra da sinsice gülümsedi.

" Harry'nin sevimli şeylerin sapığı olduğunu biliyor muydun? Okul dolabında fare bile besliyordu geçen yıl."

Sevimli şeyler mi? Bu- ne! Hayır aklıma Edward gelmemeli...gelmeli mi?

"Anlamadım."

"Bence o da senden hoşlanır diyorum, onun sevimli kalıbına uyuyorsun. Birlikte pamuk şeker kılığına girip gezersiniz işte sokakta."

NE!

Gözlerimi sonuna kadar açıp ağzımdaki keki tüm tüm yuttum.

"Ama dediğim gibi aptal, bu yüzden yardımıma ihtiyacın var."

Sadece bakıyordum. Onu anlayacak sözel zeka seviyesinde değildim. Yattığı yerden kalktı, ellerini dua edercesine birleştirdi ve az önce pişkin pişkin konuşan kendisi değilmiş gibi yalvarmaya başladı. Yüce İsa! Zayn Malik bana yalvarıyor!

" Hadi sen de bana yardım et ve ikimiz de hayatlarımızın aşklarıyla mutlu olalım lütfen!"

Dudaklarını büzmüş ela gözlerini bana dikmişti, hayatımda duyduğum en korkunç şeyi duymuş gibi bakıyordum ona büyük ihtimalle ama hayır fena halde heyecanlanmıştım, kes sesini diyemiyordum ya da hayır çünkü içinde Harry'nin yumuşacık olduğuna emin olduğum kıvırcık saçlarına dokunma hayali kurmama sebep olacak satır araları vardı cümlelerinin. Aptalca olduğuna içten içe emindim, yine de şu konuşmada bile kalbimde oluşan sarsıntı ellerim dahil tüm bedenime vurmuştu, ince ince titriyordum resmen.

"N-ne yardımı?"

Sadece iki kelime, hayır dememiştim. Aklım küfür edip duruyordu bana, ama kalbim artık daha hızlı, kanım kaynıyor damarlarımda.

Zayn sorumla birleştirdiği ellerini çırpıp omuzlarımdan tuttuğu gibi beni kendisine çekerek sarıldı. Hemen de ayrıldığında beni geriye itmiş ayağa kalkmıştı. Çok mutlu görünüyordu. Ben halen..devam.

"Çok bir şey değil! Sanırım o da benden hoşlanıyor çünkü, geçenki kavgada o kadar vurdum itmedi bile!"

Bu ne biçim bir sevgi şekli? Yüzümü buruşturup geri kalan tüm keki ağzıma tıkarak onunla ayağa kalktım. Zil çalmıştı.

"Tamam mı yapacak mıyız?"

"Bilmiyorum." sesim zor duyuluyordu büyük ihtimalle, kıpkırmızı olmuştum.

"Nesini bilmiyorsun!? Harry ile iğrenç vıccık vıccık bir ilişki istemiyor musun?"

Kollarımı tutup beni sarstığında daha da çeşitli renkler geçti yüzümden.

"Neden ben ki, bir sürü arkadaşın var onlardan iste?"

Duraksadı. Gözlerini kıstı. Etrafına baktı bir iki kişi vardı sadece.

"Canım seni istedi olamaz mı?"

"Çok saçma."

"İkimiz de karlı çıkıyoruz?"

Başımı iki yana salladım, Zayn Malik de olsa hali ortadaydı, inkar edemezdi. Üzüldüm, Liam gibi bir öküzle işi zordu, bunu kendisi de biliyor.

"Ben söyleyene kadar kabul etmiyordun değil mi?"

Anında omuzları düştü ve kısa süre sonra başını sallayarak gözlerini kaçırdı. Okula doğru yürümeye başladık.

"Niall söylediğinde neden kabul etmedin?"

"Bilirsin o Niall, hep ben demiştim diyen ama asla umursanmayan kişi."

Başımı salladım ama anlamamıştım. Çünkü -ha? Kekin kabını cebime attım, çöp kutusu yoktu etrafta.

"Ben ve Niall'dan başka kimse demedi mi?"

Başını iki yana salladı.

"Söylese de kabul etmezdim."

"Neden ben dediğimde kabul ettin o zaman?"

"Sen okul birincisisin, ne dersen doğrudur."

Zayn Malik, çokta Zayn Malik değilmiş anlaşılan, herkesin yanında böyle mi yoksa biz değişik bir iletişim mi kuruyoruz emin değilim ama...o çok değişik birisi. Tahmin ettiğimden değişik en azından.

🍪

Şu fluff bölümlerine geçmek istiyorum hemen wpxşşqşx eğlencezz

It's Time / LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin