-6-

643 24 0
                                    

Bölüm 6|İddia

Genç adam viskisini yudumlarken önündeki çizimleri inceliyordu.

O kadar çok incelemişti ki, artık hangisi Eflal'in çizimi hangisi değil ayırt edebilecek duruma gelmişti.

Gerçi çoğu çizim Eflal'e aitti ve hepsi muhteşemdi. Yıllardır dünya çapında isim yapmış, yüzlerce kuyumcuyla çalışmıştı ama hiçbirinde Eflal'in çizimlerindeki zerafet ve aykırılık yoktu.

Zerafet ve aykırılık.

Tıpkı Eflal Haszade gibi.

Kaşları şaşkınlıkla havalandı. Birbirinden bu kadar alakasız iki kelimeyi aynı cümle içinde kullanması ilginçti. Ama genç kadını anlatabilmek bu iki kelimeden geçiyordu.

Kusursuz derecede bir zerafete sahipti ama onu yeryüzündeki tüm kadınlardan ayıracak kadar aykırıydı.

Hayatında hiç onun gibi bir kadın görmediğine emindi. Görse zaten asla kaçırmazdı.

"Ne saçmalıyorum!"

Sinirle viskisinden büyük bir yudum aldığında arkadan ses duyuldu.

"Kendi kendine konuşana ne derler biliyorsun değil mi abicim?"

"Begüm?" Şaşkınlıkla arkasını dönüp kız kardeşini süzdü. "Ne işin var burada?"

"Ömrünün yarısını bizden ayrı geçirdiğin için bilmiyor olabilirsin ama ben bu evde yaşıyorum abicim."

Alayla konuşan kız kardeşine göz devirip önündeki çizimleri dosyanın içine topladı.

"Onu biliyoruz heralde. Bu saatte ne işin var? Daha çok erken."

"Allah Allah! Başkalarının abisi kardeşi eve geç gelince kızar bizimki erken geldim diye dövecek nerdeyse!"

"Uzatma Begüm!"

"Tamam tamam. Kızma sen abilerin gülü!" Kıkırdayıp Oğuz'un yanağına öpücük koydu. "Annem çağırdı. Akşama yemek mi ne yiyecekmişiz."

Oğuz kaşlarını çattı. Geldiğinden beri zaten her akşam ailece yemek yiyorlardı. Bu gecenin ne farkı vardı ki?

Kesin bir işler dönüyordu.

"Önemli bir yemek miymiş?"

"Bilmiyorum. Beni erkenden çağırdığına göre önemlidir heralde." Begüm abisinin karşısındaki koltuğa yerleşip umursamazca telefonunu karıştırmaya başladı.

Oğuz kardeşinin bu tavrına ters ters baktı. Normalde her halta burnunu sokan kız, işine yarayacağı zaman umursamaz mı oluyordu?

O da umursamamaya karar verip telefonunu kurcalamaya başladı.

Sayfanın en başında Begüm'ün bir kaç saat önce paylaştığı hikayeyi görünce büyük bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü fotoğrafta kanlı canlı bir Eflal Haszade vardı.

"Sen Eflal'i tanıyor musun?" Ağzından kaçan soruya engel olamadı.

"Evet?" Begüm anlamayarak abisine baktı. "Sen nerden tanıyorsun Eflal'i?"

"Geçen gün anlaşma imzaladık." Kardeşinin ikna olmayan bakışlarıyla gerildi. Küçük şeytan kesin bu sorunun altında bir şey arayacaktı. İkna edici konuşmalıydı. "Önemli bir anlaşmaydı. Bilseydim senin de katılmanı isterdim."

"Abicim beni şirket işlerine karıştırmayın. Ben moda evimde mutluyum." Mutlulukla gözlerini kırpıştırdı. "Ayrıca Eflal'le öyle resmi ortamlara girmeyecek kadar yakınız."

VELİAHTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin