Bölüm 24|Yeni Sır
Yüzüne vuran güneş ışığıyla gözlerini araladı. Dudaklarında silemediği bir gülümseme vardı. Onu sarmalayan kollara daha çok gömülüp arkasındaki göğse sırtını iyice bastırdı.
Karnının üstünde kenetlenmiş parmaklara elini koydu ve tüy gibi dokunuşlarla okşamaya başladı.
"Hala uyuyor musun sevgilim?" Dudaklarından bilinçsizce dökülen sözcükler onu hiç sekteye uğratmadı.
Sonra bir anda aklına düşenle gözleri irileşti.
Sevgilim mi demişti o?
Ayrıca onu sarmalayan kollara mı sokuluyordu?
Olayı kavrayamadan kulağının altında ıslak bir öpücük hissetti.
"Uyandım sevgilim, seni izliyordum."
Oğuz'un keyifli konuşmasıyla dün yaşadıkları anlar kare kare gözlerinin önünde belirdi ve şaşkınlıkla ağzını araladı.
Oğuz'u sayıklayarak adamın gözlerinin önünde nasıl mastürbasyon yaptığını, tüm direnişine rağmen adama nasıl saldırdığını, evin her köşesinde sevişmek istediğini nasıl haykırdığını ve hatta bu isteğini nasıl yerine getirdiklerini...
Hepsini çok net hatırlıyordu.
Lanet olsun ki hatırlıyordu!
Normal şartlarda da yapmayacağı şeylerken nasıl olmuştu da küs olduğu kocasının karşısında bunları yapabilmişti aklı almıyordu.
Aklına gelen şeyle içinden sağlam bir küfür savurdu.
Barış'ın macunuyla kendi macununu karıştırmış olmalıydı!
Ağlamaklı bir ifadeyle yüzünü buruşturdu.
Resmen tükürdüğünü yalayıp Oğuz'la en ateşli gecelerini geçirmelerini sağlamıştı.
Bu lanet durumdan nasıl sıyrılacaktı?
"Oğuz!" Hızla adamın kollarından sıyrılıp yatakta oturur pozisyona geçti.
"Eflal?" Oğuz ise kadının bu panik haline anlam verememişti. Dün gece masal gibiydi. Her saniyesi cennet bahçelerinde yürüyormuş gibiydi. Şimdi onu telaşlandıran neydi?
"Biz hata yaptık!"
"Hata?"
"Evet. Ben kendimde değildim."
Oğuz alayla güldü. "Gayet kendindeydin güzelim. Hiç sarhoştum hatırlamıyorum ayaklarına yatma çünkü değildin."
"Evet sarhoş değildim ama yine de kendimde değildim."
"Ne saçmalıyorsun sen?" Oğuz yine alayla sordu sorusunu. Dün Eflal'in ne kadar uçarı olduğunu farkındaydı ve aklı başına geldiğinde itiraz edeceğini zaten tahmin etmişti.
"Yanlışlıkla kuvvet macunu yemiştim." Suç işlemiş bir çocuk gibiydi. Utançtan suratı al al olmuştu ve o utanınca kızaran küçük kızlardan değildi!
"Kuvvet macunu mu? Anlamadım?" Oğuz karısının tatlı yanaklarını ısırma isteğini bastırarak konuya odaklandı.
"İşte cinsel isteği arttıran bitkisel bir macu-"
Konuşmasını Oğuz'un gür kahkahası böldü.
Buna gülmeyecekti de neye gülecekti? Karısı karşısına geçmiş cinsel istek arttırıcı macun yediğini söylüyordu.
"Güzelim, buna ihtiyacın yoktu. Benim şehvetim ikimize de yeterdi." Erotik bir tonda konuşup parmaklarını Eflal'in pürüzsüz bacağında gezdirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELİAHT
RomanceBirbirinden çok uzakta geçmiş iki hayat aslında kader ağlarıyla örülmüştü. Bu ağları her görmezden geldiklerinde daha çok karışıp birbirlerine dolandılar. Peki ya bu ağlardan birlikte kurtulmaya karar verirlerse? Tek yapmaları gereken basit bir sö...