-17-

532 25 0
                                    

Bölüm 17|Yemek

Çalan telefonuna ağlamaklı bir bakış attı. Sabahtan beri arayanları sayamamıştı bile. Dün gece Oğuz'la yaptıkları röportajı, daha doğrusu Oğuz'un ışıklar altında Eflal'i öptüğü görüntüleri gören arıyordu.

Aslında bu çok can sıkıcıydı. Ödül alırken yaptığı konuşma çok önemliydi ve kimse onu ciddiye bile almamış sadece magazinsel olaylara odaklanmıştı.

Telefonun ekranına baktığında arayanın babaannesi olduğunu görünce yerinde doğruldu ve büyük bir telaşla telefonu açtı.

"Efendim babaanneciğim?"

"Eflal! Seni paramparça edeceğim!"

"O ne demek öyle babaanne? İnsan hiç torununa öyle der mi?"

"Der! Senin gibi hayırsızsa der!" Tomris Hanım sinirle iç çekti. "Ben bir tanecik torunumun nişan haberini herkes gibi televizyondan mı duyacaktım? Üstelik iki yıldır birlikteymişsiniz."

"Çok özür dilerim babaannecim ama gerçekten benim suçum yok. Oğuz Türkiye'ye dönüp ailesinin işini devralmadan açıklamak istemedi."

Bu yalanı Oğuz'la birlikte seçmişlerdi. Bu ilişkinin başlangıcını sorgulayan herkese aynı şeyi söyleyeceklerdi.

"Ben onu bunu bilmem. Hafta sonu çiftliğe getiriyorsun o çocuğu, tanışıyoruz."

"Ama babaan-"

"Aması falan yok! Ailecek tanışacağız dedim o kadar!"

Ve Tomris Haszade ağırlığını konuşturup telefonu Eflal'in yüzüne kapattı.

Babası ve Beril'le karşılaşmamak için elinden geleni yaparken bütün hafta sonunu onlarla geçirecek olması hiç hoş olmamıştı.

Çalan kapıyla koltuktan kalkıp mutfakta yemek hazırlayan Gül'e seslendi. "Ben bakıyorum!" Dakikalar içinde kapıyı açtığında Oğuz Atasoy ve baş döndürüncü kokusuyla karşı karşıya kaldı.

"Ne işin var burada?"

"O nasıl söz öyle sevgilim? Sana küçük sürprizler yapamaz mıyım?"

Eflal göz devirmekle yetinip içeri geçmesi için Oğuz'a yol verdi.

"Boş boş konuşma da neden geldiğini söyle."

"Annem bizi yemeğe bekliyor."

"Neden?" Eflal şaşkınlıkla gözlerini irileştirdi. Nalan Hanım neden durduk yere çağırıyordu ki şimdi?

"Geliniyle tanışma yemeği düzenlemek istemiş."

"İyi ama biz zaten çok yakından tanışıyoruz."

"Ben de aynen bunu söyledim ama Nalan Sultan gelini olan Eflal'le değil, Haszade olan Eflal'le tanıştığını söyledi."

"Yani?"

"Yanisi bu gece Nalan Atasoy'un çok farklı bir yüzüyle tanışacaksın." Oğuz gerilim yaratmak için korkutucu bir tonda konuştuğunda Eflal sinirle omuzuna vurdu.

"Ya Oğuz! Abartma istersen. Nalan Teyze beni çok sever."

"Valla o, sen gelini olmadan önceymiş."

Eflal göz devirmekle yetindi. Oğuz'un söylediklerine ihtimal vermiyordu ve hiç boşu boşuna canını sıkmayacaktı.

"Sen saçma teorilerinle boğuş, ben hazırlanmaya gidiyorum."

Arkasını dönüp merdivenlere yöneldiğinde Oğuz da kapıyı kapatıp içeri girdi. Eflal hazırlanana kadar salonda bekleyebilirdi. Nihayetinde çok kısa bir süre içinde burası onun da evi olacaktı.

VELİAHTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin