Bölüm 25|Paris
Oğuz'la birlikte otele havalı bir giriş yaptıklarında sırıtmadan edemedi.
Önce özel jetten inmiş, sonra peş peşe üç siyah Jeep'le otele gelmişlerdi. Yoğun bir ilgi eşliğinde lüks otele girdiklerinde Oğuz'la birlikte güçlü ve havalı adımlarla lobiye doğru ilerlemeye başlamışlardı. Peşlerinden de otel görevlileri valizlerini taşıyordu.
Kendini 365 DNI filminde gibi hissetmişti.
Tıpkı onların özel jetleriyle yurt dışında bir otele kalmaya gittikleri sahnedeki gibiydiler. Tekrar bu düşüncesine sırıttı.
Elbette bu ilk özel jetle uçuşu veya korumalar eşliğinde siyah Jeep'lerle otele bırakılışı değildi. Her yurt dışı seyahatinde o da Haszade ailesine ait jeti kullanır, koruma eşliğinde seyahatini sürdürürdü.
Ama bu seferki Oğuz'la olunca bir farklı hissetmişti işte. Yan yana yürüşleri bile hoşuna gitmişti. İstemsizce kendini o filmin sahnesinde gibi hissetmişti.
Göz ucuyla Oğuz'u süzdü. Ondan bir Massimo Torricelli olur muydu?
Filmi izlerken Massimo'nun sürekli sekse çağıran erkeksi havası hoşuna gitmişti ama Oğuz kesinlikle ondan çok çok farklıydı. Bir kere şefkatli, düşünceli, yerine göre eğlenceli ve entellektüel seviyesi yüksek bir adamdı.
Eğer karakteri geri planda bırakıp sırf dış görünüşünü değerlendirecek olursa da Oğuz kesinlikle o adamdan daha yakışıklı ve karizmatikti.
Sekse çağıran erkeksi havasına gelecek olursak da... Alıcı gözüyle tekrar Oğuz'u süzdü ve dudağını dişledi. Onunla hiç o anlamda yakınlaşmamıştı ama yatakta Massimo'dan bile kat kat iyi olduğu belliydi.
Tanrım!
Üstelik bu adam resmen onun kocasıydı! Ve az sonra balayı süitine gidip aynı yatakta yatacaklardı!
İstekle tekrar dudağını ısırdığında tüm vücudunu yakıcı bir sıcak kaplamıştı.
Düşüncelerinin gittiği yöne hayret edip eliyle alnına vurdu. Azgın bir kadın gibi böyle şeyler düşünüyor olması çok saçmaydı!
Hepsi o Kumsal yüzündendi!
Düğünden önceki gece 365 DNI izleyelim diye tutturmuştu ve Eflal'in asla izlemeyeceği bir film olsa da zorla izlettirmişti. Şimdi de o lanet erotik film Eflal'in bilinçaltına yerleşmiş, her şey o seksi sahneleri çağırıştırır olmuştu.
Kendileri için açılan asansöre bindiklerinde güvenlik görevlileri de yan taraftaki personel asansörüne geçmişlerdi.
Lobide oda işlemleriyle bile uğraşmamışlardı. Her şey önceden görevlendirilmiş kişiler tarafından hazırlanmıştı. Bu, ikisinin de alışık oldukları bir durumdu. Hayatlarında hiçbir zaman, hiçbir otelde sıradan müşteri olmamışlardı. Bu yüzden böyle angarya işleri her zaman onlar için başkaları hallederdi.
Altın kaplamalı asansörün içinde sakince sırtını aynaya yasladı Eflal ve tekrar Oğuz'u inceledi. Evlendikleri andan beri adama doğru çekiliyor olması normal miydi? Halbuki adam bir kez bile yüzüne bakmamıştı. Demek Eflal bu durumu tek taraflı yaşıyordu.
Üstelik asıl uzak duran kendisiydi. İlk tanışmaları bile Oğuz'un onu yatağa atma isteğiyle olmuştu. Üstelik bu güne kadar bir kez bile Eflal'le tatlı tatlı flörtleşmeye çalışmaktan vazgeçmemişti. Onu durduran, önüne duvarlar koyan hep Eflal'di.
İlginç bir şekilde şu anda işler tersine dönmüş görünüyordu ve bu Eflal'i hırslandırıyordu.
Bakışlarını Oğuz'dan çekip güçlü bir şekilde durdu. 'Bu hislerin hepsi o lanet film yüzünden.' İçinden söylenerek kendini telkin etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELİAHT
RomanceBirbirinden çok uzakta geçmiş iki hayat aslında kader ağlarıyla örülmüştü. Bu ağları her görmezden geldiklerinde daha çok karışıp birbirlerine dolandılar. Peki ya bu ağlardan birlikte kurtulmaya karar verirlerse? Tek yapmaları gereken basit bir sö...