Bölüm 12|Kağıt Üstünde
Oğuz sıkıntıyla nefesini verdi. Annesinin sabahtan beri eve getirdiği üçüncü kızdı bu.
"Tam olarak nerede yaşıyordun Oğuz?" Kız meraklı gözlerini Oğuz'a dikti ama ses soluk yoktu. "Oğuz? Oğuz!"
"Ha?" Haykırılan ismiyle yerinde sıçradı. Sıkıntıdan dalıp gitmişti.
"Türkiye'ye dönmeden önce nerede yaşadığını sormuştum."
Oğuz boş boş kıza baktı. Sonra yanında oturan annesine. Bu kadar kızı nereden buluyordu bu kadın? Tekrar sabır dilercesine bir nefes çekti ama sabredecek güç falan kalmamıştı.
"Kusura bakmayın ama gerçekten çok yorgunum. İyi akşamlar." Oturduğu koltuktan -ona göre işkence koltuğu- kalkıp salondan çıktı.
Kıza ayıp ettiğinin farkındaydı ama dayanacak gücü kalmamıştı.
Odasına doğru ilerlerken annesinin sinirli adım seslerini duydu. Bir insanın adım sesleri sinirli olabilir miydi? O kişi Nalan Sultansa gayet olabilirdi.
"Oğuz!"
"Efendim anne?"
"Ne yapıyorsun sen bakayım?"
"Yorgun olduğum için dinlenmeye gidiyorum anne."
"Sabahlara kadar dışarlarda sürtersen yorulursun tabi!"
İnanamayarak annesine baktı. 32 yaşına gelmiş biri olarak annesinden bu şekilde azar yemesi oldukça komikti.
"Anne ben çocuk değilim farkındasın değil mi?"
"Gayet farkındayım! Asıl sen farkında mısın? Geldin kaç yaşına hala sapsın. Biriyle evlenmen gereken yaşı çoktan geçtin bile Oğuz!"
"Anne Allah aşkına başlama yine! Geldiğim günden beri aynı şeyi yapıyorsun zaten." Bir süre durup annesini süzdü. "Asıl soru, hep çaktırmadan yaparken neden birdenbire coştun?"
"Çünkü canıma tak etti! Nerdeydin bakayım dün gece sen?"
Oğuz içinden sırıtmak istedi. 'Baya güzel yerdeydim anne. Eflal'in güzel koynundaydım.'
"Hesap mı vereceğim?"
"Evet vereceksin! Nerelerde sürttün?"
"Bir yerde sürtmedim anne. Uzatma daha fazla bu konuyu."
Arkasını dönüp odasına gidiyordu ki Nalan Hanım bir panter edasıyla önüne atlayıp engel oldu.
"Hiçbir yere kaçmıyorsun! Cevap vereceksin! Ha vermiyor musun, ben seni bir ay içinde evlendirmeyi çok iyi bilirim!"
Oğuz sinirle soludu. Bıkmıştı artık bu konudan.
"Sevgilimleydim anne. Oldu mu?" Ağzından kaçana engel olamadı. Hata yapmıştı. En olmadık kişiye en olmadık yalanı atmıştı.
"Sevgilin mi?" Nalan Hanım şaşkınlıkla dudaklarını araladı. "Senin sevgilin mi var Oğuz?"
"Evet anne."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELİAHT
RomanceBirbirinden çok uzakta geçmiş iki hayat aslında kader ağlarıyla örülmüştü. Bu ağları her görmezden geldiklerinde daha çok karışıp birbirlerine dolandılar. Peki ya bu ağlardan birlikte kurtulmaya karar verirlerse? Tek yapmaları gereken basit bir sö...