Bölüm 35|Gözdağı
Elindeki model listesine bakarken gerilen sinirlerine hakim olamıyordu. Baktığı her manken aklına Oğuz'un mankenlerle dolu eski hayatını getiriyor, acaba bunlardan biriyle yatıp yatmadı mı diye düşünmekten kafayı yiyordu.
Sinirle bir arka sayfaya geçti ve karşısına çıkan Taylor Hill'le sağlam bir küfür savurdu. Diğerlerini bilmiyordu ama bu kadınla aralarında geçen aşk serüvenine bizzat şahit olmuştu. Dosyayı çarparcasına yanına bıraktı ve başını koltuğun arkasına yaslayıp soluklandı.
O ikizlere hamileydi ve böyle bir durumdayken sinirlenip bebeklerine zarar vermemesi gerekiyordu. Direk iç çamaşırlarının üstüne giydiği kimonosunun kuşağını çözdü ve iyiden iyiye belli olmuş karnını okşadı. Sonra gözlerini kapatıp on derin nefes alıp verdi.
"Benim güzel bebeklerim, bu babanız beni çıldırtacak."
Hamileliğin 14. haftasına ulaşmıştı. Karnı artık kendini gösteriyordu ama yine de ikiz bebek bekleyen bir anneye göre oldukça minikti. Üstelik fiziğinde de hiçbir değişim olmamıştı, aynı ince ve zarif Eflal'di. Sadece Oğuz her seferinde kalçalarının ve göğüslerininin dolgunlaştığını söylüyor, sürekli arsızca okşayıp duruyordu.
Aradan geçen iki ayda bebeklerinin kesin ikiz olduğunu öğrenmiş ve onların sağlığı için yavaş yavaş şirketten uzaklaşmıştı. İşlerinin evden halledilecek kısmıyla kendisi ilgilenirken kalanıyla da Oğuz ilgileniyordu. İki şirketle uğraşmak adamı oldukça yoruyordu ancak asla şikayetçi olmuyordu. Aksine gün içinde hiç yorulmamış gibi akşamları eve geldiğinde kendini Eflal'e adıyordu.
Bu sürede Haszade ve Atasoy ortak projesi nihayet sonuca ulaşmıştı. Tüm koleksiyon hazırdı ve geriye sadece reklam kısmı kalmıştı.
Koleksiyonu tanıtacak modeli seçme görevini de Eflal üstlenmişti. Başta evde otururken halledebileceği ve Oğuz'a daha fazla yük olmaması için üstlenmişti bu işi ancak böyle sinir krizi geçireceğini bilse hiç bulaşmazdı.
İşin kötü yanı iki şirket de Avrupa'ya açılmak adına yerli değil yabancı bir model istiyordu ve işte tam bu noktada Oğuz'un Victoria'nın melekleriyle olan maceraları onları tırmalıyordu.
"Babanızı gerçekten öldüreceğim!"
"Hayatım?" Derinlerden Oğuz'un sesi geldi ve çok kısa bir süre içinde salonda gözüktü. "Neye sinirlendin yine?"
"Yine mi?" Gözlerini saldırmaya hazırlanan bir kedi gibi kısıp yanında duran dosyayı tuttuğu gibi Oğuz'a fırlattı. "Bak bakalım da söyle! Hangisiyle yatmadın? Ona göre eleyeceğim! Paşamızın seks hayatı yüzünden yeni bir kriterimiz var; Oğuz'un yatağından geçmeyen kadınlar!"
Oğuz üstüne fırlatılan dosyayı havada yakalarken bıkkın bir nefes verdi. Bu ünlü mankenlerle takılma mevzusu sürekli ısıtılıp ısıtılıp önüne geliyordu.
"Güzelim bunun bir önemi yok ki. Hepsi geçmişteydi, bitti. Benim bugünüm de geleceğim de sensin."
"Beni ilgilendirmiyor. Daha önce yattığın ve üstüne dünya güzeli olan bir kadınla seni aynı ortama sokmam. O yüzden bak şu dosyaya da ele."
Oğuz çaresiz Eflal'in yanına oturdu. Dudaklarında zorlukla bastırdığı bir gülümseme vardı. Eflal'in her seferinde böyle kıskançlıktan çıldırması onu eğlendiriyordu.
Hiç konuşmadan dosyanın kapağını açtı. İlk sayfadaki kadının fotoğrafını dosyadan tutup çıkardı. Sonra ikinci sayfadakini de. Sonra üç, dört, beş...
"Yuh ya!" Sinirle yerinden fırladı. "Yeryüzünde elden geçirmedik kadın bırakmamışsın Maşallah!"
"Sevgilim neden kızı-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELİAHT
RomanceBirbirinden çok uzakta geçmiş iki hayat aslında kader ağlarıyla örülmüştü. Bu ağları her görmezden geldiklerinde daha çok karışıp birbirlerine dolandılar. Peki ya bu ağlardan birlikte kurtulmaya karar verirlerse? Tek yapmaları gereken basit bir sö...