İyi okumalar <3<3<3 Sizi seviyorum, umarım beğenirsiniz <3<3<3<3
(Baekhyun)
Chanyeol çadırdan çıktıktan sonra kendime gelmem uzun sürmüştü. Hala aynı pozisyonda yatağımda bekliyordum. Bana bu aralar çok fazla iyilik yapıyordu ve bunlar ona karşı olan nefretimi sallandırıyordu.
"Baekhyun?"
Luhan'ı fark etmemle donmuş pozisyonumdan çıkıp ona bakmıştım.
"Bacağını kim sardı?"
Gözleriyle sargısı değişmiş bacağımı işaret ettiğinde gözlerimi kaçırarak cevap verdim.
"Kral Chanyeol."
Luhan'dan bir cevap beklemiştim hatta şaşırdığını belli eden yüksek sesli bir nida. Bu sessizlik bana tuhaf geldiği için tekrar Luhan'a baktım. Yüzünde bir gülümseme vardı. Sanki, başardım der gibiydi.
"Hayır, hayır. Luhan bu işin altında parmağın yok değil mi? Olmadığını söyle lütfen."
Yalvarırcasına konuştuğumda hızla yanıma gelip yatağa oturdu.
"Hekime erkenden hazırlanabileceğini söylemiştim. Sargının açılacağını nereden bilebilirdim ki?" dedi masum gözlerle.
Onu hiç tanımıyor olsaydım kesinlikle inanırdım ama...
"Peki ya Minseok?"
"O da eşyaları arabaya götürüyordu."
"Sabah sargımın değişmesi gerektiğini biliyordun ve... Neden yaptın ki!"
"Çünkü aranızın daha iyi olması gerektiğini düşünüyorum Baekhyun."
"İyi de neden?"
"Sadece bir his Baekhyun."
****************
Luhan'ın yardımıyla giyinmiş ve beni bekleyen arabaya gitmiştim gözleriyle beni takip eden at üstündeki Chanyeol'a bakmamaya çalışarak.
Yanımda Minseok da vardı. Luhan eşinin yanında gidiyordu.
Saraya varmamız çok uzun sürmemişti. Saraydaki görevlilerin de yardımıyla dikkatli bir şekilde odama yerleştirildim. Minseok üzerimi değiştirip beni yatağa taşımıştı. Sonra da gelip yanıma oturdu.
"Majesteleri?"
Onun kararsız sesini duyduğumda ilgiyle ona döndüm.
"Bir şey mi oldu?"
"Majesteleri ben Komutan Jongdae ile konuşmak istiyorum."
"Bu çok iyi bir haber!" dedim neşeyle.
"Ancak sizden yardım isteyebilir miyim?"
"Tabi, ne olursa!"
Onun mutlu olmasını çok isterdim tıpkı Luhan gibi. İkisi de mutluluğu hak ediyordu. Yanımda çalışan herkese karşı bu kadar ısınmazdım. Öyle ki beni büyüten saray görevlilerine bile bu kadar ısınmamıştım. Luhan ve Minseok benim için bir yardımcıdan farklıydı her zaman.
"B-ben onu konuşmak için çağıramam, yani buna pek de cesaretim yok. Siz- yani yapabilir misiniz?"
Odaya küçük bir kahkaha bıraktım. İstediği tek şey bu muydu?
"Elbette yaparım Minseok. Bu kadarcık şey için miydi tüm sıkıntın?"
Benim neşeli sesim onu rahatlatmıştı. Minseok'un biraz utangaç bir yapısı vardı bu nedenle bana açılması bile uzun zaman almıştı.
"Ancak bundan önce yapmamız gereken bir şey var. Yardımın gerek."
******************
"Prensim emin misiniz? B-bu çok-"
"Eminim, hadi! Duramıyorum böyle!"
Minseok kararsız bakışlarıyla bana dönmüştü ve elindeki şişeyi titrekçe tutuyordu. Bense koltuk altlarımdan sıkıca tuttuğum bir çift bastonla ayakta zor duruyordum. Akşam olmuştu. Herkes büyük yemek salonunda yemeklerini yerken ben bacağımı bahane ederek gitmemiştim.
Onun yerine sinsi planımı uygulayacaktım. Yemeğin bitimine çok az bir zaman kala Chanyeol'un konağına doğru gitmeye başlamıştık. Geçen seferki arka kapıda bekliyorduk. Kral Chanyeol için küvet hazırlanmıştı.
Konağa döndüğünün haberini alır almaz Minseok'a işaret etmiştim ama o hala emin değildi.
"Hadi Minseok! Dök şunu!" dedim fısıldayarak.
Minseok benim kızgın halimi çok iyi bildiği için istemese de arka kapıyı aralayıp içeri girdi.
Onun işini bitirmesini beklerken bir yandan da etrafta biri var mı diye kolaçan ediyordum. İleriden gördüğüm meşale ışıkları ve konuşma sesleriyle dikkatimi konağın arka tarafındaki yola verdim.
Eyvah! Geliyorlardı!
"Minseok! Bitmedi mi!"
Çok geçmeden Minseok aceleyle dışarı çıktı.
"Bitti mi?"
Hızla kafasını salladı.
"Geliyorlar, şu çalıların arkasına saklanalım."
Minseok'un da yardımıyla çok ses çıkarmadan çalıların arkasına saklandık ve Chanyeol'un içeri girmesini bekledik. Kapıda Komutan Jongdae'ye bir şeyler söylemiş ve sonra da içeri girmişti. İşlem tamamdı. Şimdi o düşünsün.
Hem bana o kadar şey söyleyecek hem de bacağıma dok- hayır öyle bir şey olmadı. Mecburen sargımı değiştirmişti, Luhan yüzünden.
Komutan Jongdae de konaktan ayrıldığında biz de kendi konağıma doğru yola çıktık. Ve yolda tüm gece boyunca duymak istediğim o sesi duydum keyifle gülümseyerek.
"PRENS BAEKHYUN!!!!!!!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Love Without Me - Chanbaek - Mpreg
Fanfictionİki ayrı krallık, iki ayrı prens... Kader ikisini birleştirmek için elinden geleni yaparken ikisi birbirinden uzaklaşmak için elinden geleni yaparsa ne olur? Yeni bir chanbaek. Umarım severek ve beğenerek okursunuz.