Don't Love Without Me - Chanbaek - Mpreg

Son Parça

Merhaba <3<3<3<3<3<3 Nasılsınız? Uamrım iyisinizdir. 

Yangınlar için çok ügünüm, umarım herkesin sağlığı iyidir, hasar gören yoktur. Bir an önce bitmesi tek isteğim.

Bu bölümleri bir an önce atlatmaya çalışıyorum. Bu bölümde birkaç tane geçiş olacak ama sadede gelebilmek için hızlı geçtim. Uzun bir bölüm oldu.

Sizi SEviyorum, Uamrım beğenirsiniz, iyi okumalar <3<3<3<3<3<3<3<3<3

(1 hafta sonra) (Baekhyun)

Hayatımın en acı verici gününün üzerinde bir hafta geçmişti. Ben nasıl mıydım? Ben toparlanmıştım, sanırım.

Kraliçe'nin desteği ile ikinci gün insanlarına arasına karışmaya ve eski görevlerimi yerine getirmeye devam etmiştim. Şimdi ise gerçekten iyiydim ya da belki kalbim soğumuştu ve ateşin o yakıcı acısını artık hissedemiyordum.

Emin olduğum tek şey artık üzgün olmadığımdı çünkü kızgındım, öfkeliydim. Sadece Kral Chanyeol'a karşı değildi bu öfkem. Kendime de kızıyordum. Aşkı bu kadar hafife alıp gözümde çok büyüttüğüm için pişmandım. Kral'ın da dediği gibi aşk tam bir hayal kırıklığıydı.

Silla'ya bu hafta içinde dönecektik ve ben de bugün Minseok ve Komutan'ın yeni evine ziyarete gidecektim son üç gündür olduğu gibi.

Minseok'da uzak kalma düşüncesine henüz alışamamıştım. Sürekli yanımda olan kişilerden bir anda kopmak hiç iç açıcı değildi.

Son kez üzerimdeki kırmızı hanboku düzeltim odamdan çıktım. Joohyuk beni ahırda bekleyecekti. Arkamdan gelen bir sürü görevliyle birlikte konağımdan ayrıldım.

Güz zamanıydı, kiraz ağaçları solmaya başlamıştı, tıpkı benim gibi.

Tepkisiz bir şekilde yürümeye devam ederken bir anda duyduğum yüksek bir sesle durup kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.

Ses Kral'ın konağından gelmişti. Dışarıda pek çok görevli toplanmış ama hiçbiri içeriye girmiyordu. Üstelik hepsi sanki bir telaş içerisindeydi.

Sonra aniden konaktan fırlatılırcasına bir görevli çıktı. Dengesini kaybedip yere düşmüştü ve ağlıyordu. Onun ardından da koca bir tepsi dolusu yemek fırlatılmıştı.

Kral iyi miydi? Neler oluyordu orada?

"Yine neler oluyor?" dedim çaprazımda benimle birlikte o tarafa bakan görevliye.

"Dediklerine göre Kral Chanyeol günlerdir odasından çıkmıyormuş. Kimsenin içeri girmesine de izin vermiyormuş. Odaya giren tek şey içki ve bazen de yemek. Kraliçe bile girememiş."

İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu. O kadar soğumuştum ki. Sadece kafamı salladım ve yoluma devam ettim.

Ne yaşayacaksa bu onun kendi seçimi olmuştu. Ben nasıl kendi seçimlerimin acı sonuçlarına katlanıyorsam o da katlanmalıydı.