Don't Love Without Me - Chanbaek - Mpreg

Uzun Za(M)andır Beklenen An 2

Merhaba <3<3<3<3<3 

Çok bekletmem demiştim <3 Ancak bundan sonra olacaklara haızlıklı olun lütfen 

Sizi seviyorum, umarım beğenirsiniz, iyi okumalar <3<3<3<3<3<3<3

Yavaşça içimden çıktı ve bu bile beni zorlamıştı. Onun için yeterince geniş değildim ve bu da ilk seferim olduğu için canımı çok yakmıştı. Sıvısı içimden çıkarak yataktaki çarşafı kirletiyordu. Ellerini üzerimden ayırmayarak belime getirdi.

"Arkanı döner misin?"

Bana yardım da ettiği için kolayca yüz üstü kalmıştım yatakta. Arkamda ne yaptığını göremiyordum. Birkaç tıkırtı sesi duymuştum ve Chanyeol'un bedeninin benden uzaklaştığını hissetmiştim. Tekrar yatakta hissettiğim ağırlıkla kafamı yan çevirdim.

Chanyeol elindeki içki dolu bardakla bana bakıyordu. Bir elini göğsüme koydu ve vücudumu havaya kaldırdı. Emekler bir pozisyonda bekliyordum önünde. Bütün mahrem yerim havaya kalkan kalçam yüzünden gözü önündeydi.

"Sakın kımıldama güzelim, yoksa çarşafları kirletiriz." Dedi sanki çarşaflar hiç kirlenmemiş gibi.

Bu sefer eliyle belimin üstüne bastırarak içeri göçmesini sağladı. Aniden hissettiğim soğuklukla kaçmaya çalışsam da kalçamı sıkı sıkı kavrayan eli bunu engellemişti.

"C-chanyeol?"

"Sabret Baekhyun, tüm gece içkiyi senin vücudunla içmenin nasıl bir şey olacağını düşünüp durdum."

Belime döktüğü şey içkiydi ve tam şu an hissettiğim dudaklar da içkiyi vücudum üzerinden içmeye çalışıyordu.

Nefesimi tutmuştum ve bitmesini bekliyordum. Ciddi anlamda benim üzerimden içiyordu. Beni bu kadar arzulaması ve istemesi gururumu okşamıştı, kendimi yalnız hissetmemiştim. Çünkü ben de an az onun kadar arzuluyordum.

Arada sırtımı öpüyor sonra tekrar devam ediyordu. Ve şimdi dilini belimde hissetmiştim.

"Mmhh!"

Sıvı azalmıştı ve kalanını da diliyle almaya çalışıyordu. İşin içine dişlerini de katınca tüm gücümle çarşafı sıktım.

"C-chanyeol!"

Çok geçmeden tenimden ayrıldığını hissettiğim dudaklarla boşluğa düşmüş gibiydim. Chanyeol üzerime eğildi ve çenemden tutup kafamı kendine döndürdü olabildiğince.

"Şimdi tadı güzel oldu." Dedi ve dudaklarıma yapıştı.

Gözlerimi kapatıp aynı istekle ona karşılık vermeye çalışıyordum ama o kadar hızlıydı ki yeterli miydim bilmiyordum.

Sesli bir şekilde dudaklarımızı ayırdıktan sonra tekrar arkama yerleşti.

"Hazır mısın?"

"E-evet." Dedim ne yapacağını anladığımda.

Açıkçası yüzünü göremiyor olmak beni biraz tedirgin etse de bunun kattığı gizem çok farklıydı.