Merhaba <3<3 <3 <3<3<3
Öncelikle bir şeye değinmek istedim. Arkadaşlar zor bir süeç geçirdim ve hala devam ediyor ancak bu kesinlikle buradan uzaklaşacağım demek değil. Bu yapmayı en çok sevdiğim şeylerden biri. Hem daha bu kitaba yazacak çok şeyim var :) :) Bırakmam.
Sadece beklettiğim için özür dilerim. Hikayemi okuyup da ufacık bile olsun tebessüm ediyorsanız eğer bunu bilmek beni çok mutlu eder.
Sizi seviyorum, umarım beğenirsiniz, iyi okumalar <3<3<3<3<3
Bu sefer sıra Chanyeol'da. Herkesin beklediği bölümler çok yakın <3
(Chanyeol)
Yüzündeki gülümsemenin bir karşılığı yoktu benim zihnimde. Ya da şimdiye kadar ben olmadığını düşünmüştüm. Baekhyun ile ilgili olan her şey acı bir tat bırakmıştı hayatımda. Onun benden neden bu kadar nefret ettiğini sorgulamıştım hep. Kesin bir cevap bulamamama rağmen aynı şekilde karşılık vermiştim.
Fakat büyümüştük ikimiz de. Küçükken ya severdik ya sevmezdik. Şimdi ise işin içine çok farklı hisler girmişti. Tanımını bile yapamadığım, karmakarışık ve endişe verici hisler.
"Bu at artık senin Baekhyun. Merak etme kimse onu senden almayacak, biraz rahat bırakabilirsin." Dedim gülerek.
Aslında onu bu kadar mutlu görmek beni tatmin etmişti. Hamilelik haberinden sonra durgunlaşması gözümden kaçmamıştı ve haberin yalan olduğunu duyduğundaki sevinci de.
Kalbimin bir tarafı ona doğru ilerlemek isterken diğer tarafı ise koşarak kaçmamı istiyordu. Baekhyun'un bana gelmesinin onun için olabilecek en büyük hata olduğunu hissediyordum. Ama bir sorun, ben de aynı hatayı yapmıyor muydum?
İkimizin bir araya gelmesi tehlikeliydi. Bir yanda sevgiden kaçan ben ve diğer yanda ise eksikliğini hissettiği sevgiyi didik didik arayan o.
"Biliyorum, sadece..."
Bir an için durgunlaştı.
"Ben küçükken annem de bana bir at almıştı doğum günümde. Annemle birlikte onu da kaybettim."
Sonra karanlıkta bile belli olan dolmuş gözlerini bana dikti.
"Sen gittiğinde o da gitmeyecek değil mi bu sefer?"
Baekhyun'un ailesiyle mutlu bir geçmişi yoktu. Bu konularda çok hassastı. Annem bir ara ufacık bahsetmişti bana da.
Gülümsemeye çalıştım. Şu an ona sarılıp, omzumda ağlayabileceğini, söylemek istiyordum. Peki yapmam için önümdeki engel neydi?
Yavaşça minik bedene yaklaştım. Sanki tüm gücünü yitirmiş kollarımı ona doladım. Şaşırmış olmalı ki vücudu kasılmıştı. Kolları bir anlığına kalktı titrekçe. İlk başta tereddüt etse de sırtıma gevşekçe tutundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Love Without Me - Chanbaek - Mpreg
Fanficİki ayrı krallık, iki ayrı prens... Kader ikisini birleştirmek için elinden geleni yaparken ikisi birbirinden uzaklaşmak için elinden geleni yaparsa ne olur? Yeni bir chanbaek. Umarım severek ve beğenerek okursunuz.