Merhaba <3
Bu sefer ertesi güne bırakmadım. Yarın dersim yok :D Gerçekten baya uzun bir bölüm oldu.
Sizi seviyorum, umarım beğenirsiniz, iyi okumalar <3<3<3<3<3<3<3
Yorum yapmanız beni gerçekten çok mutlu ediyor, tabi eğer isterseniz <3<3
Dün yaşadığım acılı zamanların ardından şimdi daha iyiydim. Bileğimde kötü bir şey yoktu. Okçuluk müsabakası olacağı için sarayda büyük bir telaş vardı. Tüm bakanların oğulları, soylu misafirler ve Chanyeol ok atacaktı. Tabi bizi temsilen de Joohyuk. Bunu ben istemiştim çünkü ona güveniyordum.
Elbette Chanyeol kazanacaktı, kural buydu ama mahcup olmamak adına da Joohyuk'dan iyi bir performans bekliyordum.
Sabah yanıma gelen Minseok ile enerjim yerine gelmişti. Biraz laflamıştık onunla. Komutan ile aralarının gayet iyi olduğunu ve hatta kızının bile ona alıştığından bahsetmişti. Sanırım en yakın arkadaşlarımdan biri daha evlenecekti.
"Prensim?"
Daldığım düşüncelerimden Joohyuk'un sesiyle ayrıldım. Sabah gelen görevliler beni hazırlamıştı.
"Girebilirsin."
Odamın kapısı açıldı ve içeri askeri kıyafetleriyle Joohyuk girdi. Silla'yı temsil edeceğinden ekstra özenilmişti kıyafetlerine.
Yanıma yaklaşıp selam verdi.
"Harika görünüyorsun!" dedim gülümseyerek.
Gözleri anlık beni bulmuş ve sonra tekrar yere dikilmişti.
"Beni onurlandırıyorsunuz majesteleri."
Hevesle ayağa kalktım.
"Ben nasıl olmuşum? Minseok olmadığı için bunu söyleme işi sana düşüyor.
"A-anlayamadım majesteleri?" dedi kafası karışmış görünürken.
"Önce kafanı kaldırmalısın."
Yavaşça kafasını kaldırdı ve gözlerimiz buluştu ve hemen kaçırdı. Onu rahatsız mı ediyordum yoksa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Love Without Me - Chanbaek - Mpreg
Fanfictionİki ayrı krallık, iki ayrı prens... Kader ikisini birleştirmek için elinden geleni yaparken ikisi birbirinden uzaklaşmak için elinden geleni yaparsa ne olur? Yeni bir chanbaek. Umarım severek ve beğenerek okursunuz.