•
Geldiğimiz restoran erken saatte olduğu için neredeyse boştu. Denize bakan bir masaya oturmuştuk. Yağmur başlamıştı ve damlalar denize vurunca güzel bir manzara oluşuyordu.
Fakat gözüm orayı değil de karşımdaki adamı görüyordu.
-"Akşam yemek yiyelim mi ?"
Yüzümü güldürüyordu. Ruhumla birlikte.
-"Benden sıkılmayacak mısın ?" dedim gülümseyerek.
Kaşını havaya kaldırdı. Bana gerçekten mi dercesine bakmıştı.
-"Duymamış olayım küçük hanım."
Dudaklarımı ıslatıp ağzıma bir lokma peynir attım.
-"Bana yaşımı sormuştun. Öğrenebildin mi ?"
Esved'le hem normal arkadaş hem erkek arkadaş gibi sohbet etmek hoşuma gitmeye başlamıştı.
Başıyla onayladı.
-"Anneme sordum. " dediği an önce şok oldum sonra küçük bir kahkaha attım.-"Azmine hayran kaldım. Benden yaşlı olduğunu öğrenince üzüldün mü ?" diye sordum yalandan ciddiyetle.
Kaşları çatıldı. Bu haliyle bile çok yakışıklıydı.
-"Yaşlı olduğumu mu düşünüyorsun ?" diyip peçeteyi dudaklarında gezdirdi.
Hiç öyle bir düşüncem yoktu. Amacım onu biraz sinir etmekti.
Başımı iki yana salladım.
-"Hayır düşünmüyorum." dedim.Dik dik bakmayı sürdürdü. Sıcak çaydan bir yudum aldı. Gözlerini gözlerime kenetlemişti.
-"Bugün ne yapacaksın ?" diyerek konuyu değiştirince tebessüm edip devam ettim.
-"Evde olurum. Sen ne iş yapıyorsun ?" Aklıma takılan bir konuydu Başağa sormayı da unutuyordum.
-"Mühendisim. Ama daha bir çok alanla ilgileniyorum."
Dudaklarımı birbirine bastırıp tabağımdan aldığım omlet parçasını yedim.
-"Çalışmayı seviyorsun." dedim düşüncemi söyleyerek.
Başıyla onayladı.
-"Çalışıp daha iyi konuma gelmeyi seviyorum. Olduğum yerde kalmak pek bana göre değil." dedi.Bunu biliyordum. En basiti hayatına dedesiyle yön vermesi buna örnekti.
-"Boşanmanızı Gürkan bey nasıl karşıladı ?"
Aklımda dolaşıp duran soru işaretlerini gidermek istiyordum. Bu yüzden sürekli sorular soruyordum.
Hakkımdı değil mi ?
Derin bir soluk aldı çay fincanını masaya bıraktı. Uzandığında elimi elinin arasına almıştı.
-"Böyle önemsiz konuları sonra konuşsak ?"
Omuzlarımı düşürdüm.
-"Olur...nasıl istersen." dedikten sonra kahvaltımıza birbirimizi tanıyarak devam ettik.Restoran boş olduğu için makyajsız ve solgun görüntüme takılmıyordum. Oradan kalkmadan Başak'la konuşmuştum.
Restoranın önünde Selim'in arabası durmuştu. Yanımda heybetiyle dikilen Esved bana yandan bir bakış attı.
-"Kim bu ?"
-"Sevgilisi." diye yanıtladım.
Otoparktan gelen arabadan Esved'in şoförü Emir indi. Aynı anda Selim ve Başak da inmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKARIŞ
RomanceBir gün seni unutmak zorunda kalırsam , aşkımın küçüklüğüne değil çaresizliğimin büyüklüğüne inan. Bade & Esved İyi okumalar dilerim.