Y - 38

22K 1.3K 119
                                    

•••

Geldiğimiz evde Esved bizden önce buradaydı. Elimi sıkıca kavramış kapısından içeri girmiştik. Peşimizde evlerle ilgilenerek bilgi aktaran bir kadın vardı.

-"Diğerini beğendin mi?" diyerek bana döndüğünde isminin Sinem olduğunu öğrendiğim kadın bir adım gerimizde durdu. Başak çoktan etrafı incelemeye dalmıştı.

-"Çok büyüktü. Burası da öyle." diye mırıldandım sessizce.

Kaşlarını çatıp evin içine baktı.
-"Yani...çok değil ama sen öyle diyorsan öyledir güzelim. Hoşuna gitmedi demek." dedi ve yüz ifadesini düzeltip elini belime doladı.

Ayağımda spor ayakkabıyla iyice küçülmüştüm.

İç çekerek başımı sağa doğru göğsüne yatırdım. Onun olduğu her yer evimdi. Büyük küçük hiç fark etmiyordu.

-"Biraz daha şey olsa...ıımm...şey." Başak'la göz göze geldik.

-"Minimalist demek istiyorsun galiba." diyerek beni tamamlayınca başımla onayladım.

Esved aldığı solukla önüme geçti. İki elimi elleriyle kavradı.
-"Listeyi baştan değiştirmem gerekecek." dediğinde dudağımı ısırdım.

-"Aslında sen beğensen. Sana uyarım. Bir daha uğraşma." desem bile kabul etmemişti.

Sinem hanım bizim için baştan araştırmaya girişmişti. İkimizin orta yolu ne büyük ne küçük olan evleri kısa sürede derlemişlerdi.

-"Evler hazır olana kadar bir şeyler içelim mi?" dedi Esved.

-"İyi olur." derken istemsizce bedenine yaslanmıştım. Küçük bir tebessümle saçlarımı öpüp sarıldı.

-"Kendime acilen bir bey bulmalıyım." Başak bize sırtını dönüp arabaya bindiğinde gülerek Esved'den uzaklaştım.

Ön koltuğa binen Başak'la birlikte arka koltuk bize kalmıştı.

Bir türlü kocam olmasına doyamadığım adamın kollarına girip eşsiz kokusunu soludum.

-"Bir şey diyeceğim." Başak önden geriye dönünce istifimi bozmadan yalnızca gözlerimi ona çevirdim.

-"Siz gelmeden önce Kaya ile tatil planı yapmıştık. Şimdi mantıksal olarak sen bizimle gelemezsin değil mi?" diyip kaşlarını havaya kaldırdı.

Büktüğüm dudağımla başımı çevirerek Esved'e baktım.

-"Giderim bence." dedim.

Tek kaşını kaldırıp meydan okurcasına bakış attı.
-"Gidebilir misin sence?"

-"Gidemez miyim?" Aynı anda yüzüm düştüğünde iç çekerek camdan dışarı baktı.

-"Bakarız." dedi geçiştirerek.

Başak da önüne dönmüş daha bir şey söylememişti. Uzun bir yolculuğun sonrasında geldiğimiz işlek caddeye baktım. Elbette yine lüks. Aşağısı Esved'i bozardı.

Kafenin yol üstünde olan masalarından birine geçip oturduk. Soğuk bir kahve siparişi verdikten sonra bacak bacak üstüne atarak geriye yaslandım.

Esved bütün ihtişamıyla birden fazla gözü üzerine çekmeyi başarmıştı. Takım elbisesiyle o kadar muazzam görünüyordu ki her bakışımda her defasında kalbim sıkışıyordu.

Köşeli yüzünü saran sakallarından tutun kısık bakışlarına kadar karizma damlıyordu.

Tanrım!

YAKARIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin