35. Bölüm

204 8 0
                                    

Tam karşımda bana sorarcasına bakıyordu. O yeşil gözlerle. Bilmiyordu tabi bizi. Ama burada ne işi var? 

„burcu? Senin selçukla ne işin var?“ eee sanane diyesim geliyordu içimden ama olmaz o benim arkadaşım. 

 „kaan senin burada ne işin var?“ ah soru üstüne soru hahaha. Süper taktik konu değiştirmek için.

„ben şey arkadaşlarlan gelmiştimde ama seni görünce hemde selçuğun yanında şaşırdım.“ Dedi eleri cebinde. 

„ben…..“ ben nediyiceğimi bilmiyordum. Selçuğa baktım. Çok sinirli duruyordu. Bilmesini istemiyordum, sonuçta şimdi eğer berinin dediği gibiyse eğer kaan beni seviyorsa, çok kötü olur. 

 „burcu bence kalkalım biz, geç oldu. ANNENLER sonra KIZMASIN sana.“ Bunu sakince demişti inana biliyormusunuz. Ben ona bağırıcak, kızıcak, dövecek gibi birşey beklerken.... bu davranış taktir edilecek davranış. Tabi kaanada laf attI oda var, neyse bu davranış ötekilerden daha iyi. 

„burcu gecen için özür dilerim hiç bize gitirmicektim seni ve o içkiyide içirmicektim sana, benim hatam.“ Dedi üzgünce kaan.

 „evet kızın başına neler geldi bu yüzden biliyormusun?“ benim yerime selçuk konuştu. Ben elimi selçuğun umuzuna attım tamam diye ağzımı oynattım. 

„yok hayır benim seçimimdi sonuçta içip içmemek. Sen takma…. Selçuk gerçekten gitsek iyi olur.“ Dedim .

„tamam güzelim gidelim.“ Dedi selçuk benim elimi tuttarak ve beni peşinden sürükleyerek. Ben kaana baktım kafamı ona cevirip. Çocuk çok şaşırmıştır şimdi. Gözleri koskocaman olmuş yeşil güzleri düşücekmiş gibi. Ellerini cebinden çıkarmış ve yumruk halinde sıkıyordu. Gerçekten çok sinirli duruyordu. Ben artık bu görüntüye dayanamadım ve önüme döndüm. 

________

Arabada sustuk. Beni eve götürüyodu sanırım. Oda çok sinirlenmişti ama beli etmemek için elinden geleni yapıyordu. neden beli etmek istemiyordu onuda bilmiyorum ya. ben kafamı cama yasladım ama araba sarsılmasından ve yolar düzügün olmadığından kafam cama çarpıp duruyordu. Elinde sonunda dayanamayıp kafamı çektim oradan. Selçuğa baktım, artık sinirini saklayamıyordu, içinden birşeyler mırıldanıyordu. Direksiyonu sıkıca parmaklarıyla tutuyordu. Bende gerçekten bu durumdan sıkıldım ha, ne bu ya biz hiçmi böyle rahatca kavga etmeden veya sorun çıkmadan gezip tozamicaktık?

 „neymiş selçukla ne işin var? Vay anasına, sanane ya. burcu bana bak ona daha yüz vermiceksin!“ dedi sinirle selçuk. Ben ona normal sakin halimle baktım eğer bende şimdi karşi gelirsem bu olay büyür. Tabikide kaandan uzak durmicam o benim arkadaşım, tabi belide etmek lazım ben onu sırf arkadaş olarak gördüğümü. Belide oldu yani, beni selçukla elelle gördü. Bizim sokağ dönmedik gecmiştik. Allah allah nereye gidiyoruz?

„selçuk?“ dedim.

„bizim günümüz bitmedi güzelim bu gün güzel bitimesi lazım.“ Dedi halen sinirli halinle. 

Alsında evet yatağa girerken gülümseyerek girmek isterim. Çok mantıklı bence. Ay ben bu çocuğu seviyorumuyum? Galiba.

____________

Sahilde yürüyorduk. Beyefendi bana pamuk şeker aldı. Ya birşey sorucam, neden bu pamuk şekerlerin yanında islak mendil satmıyorlar, elim yapış yapış oluyor. 

„ne bakıyorsun öyle? hem sen niye kendine almadın? Vallah benim sana vericeğimi sakın düşünme bu benim.“ Dedim ve bir parça daha ağzıma attım. 

Nereden bilebilirdim ki?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin