Nereden bilebilirdim ki?

20. Bölüm (Çat kapı gelmeler)

Burcu´dan

Berin geldiğinde ona kahve yaptım ve bir kaç atıştırıcak şeyler hazırladım. Berin hanım konsantire olmuş onları yiyior, hiç anlatmaya tenesül etmiyor.

Ben: Off, Berin çatlatma

Berin: Sen nerden öğrendin?

Ben: Facebooka koymuşlar

Berin: Hmm, kesinlikle göstericeksin sonra. Birden başladı kavga. Bende anlamadım nasıl oldu. Birden Selçuk yumruğunu gecirdi.

Ben: Bunlar eskidendemi kavga ediyorlardı?

Berin: Bak Burcu. Selçuk eski Okulunda çok popülerdi, neden buraya transfer oldu bilmiyorum. Selçuku herkez tanır ama tabi Kaanıda. Selçuk kimseyle konuşmaz ama Kaan konuşur. Bunlar neden anlaşamıyor bilmiyorum. Kavgalar, laf çarplar falan. Sonra bunlar birgün daha ne kavga ettiler ne konuştular. Kimse bilmiyor aralarında neler olduğunu, tabi arkadaşları biliyordur. Bugünde aynı şekilde, hiç kimse bilmez, neden kavga etiklerini. 

Ben: Ben öğrenmem lazım. Selçukla konuşucam. Ondan özür dilicem ben. O haketmedi bunu. Selçuk bilmiyor bile neden sinirli olduğumu ona, tabi artık sinirli değilim. 

Berin: cidtiymisin? Burcu seni tekrar üzerse?

Ben: üzemez daha, konuşucam ben onunla okadar. Yarın kesinlikle konuşucam.

Selçuk´dan

Ben kumruyla buluşmaya gittim. Onu evden aldım. Çok güzel olmuş. Hep güzeldi ama bugün dahada güzel. Arabaya bindiğinde, yanağımdan öptü. Beni seviyor eminimde. Bilmiyorum, tanımak istiyorum. Annemin Arkadaşının kızı. Bizi bir düğünde tanıştırdılar. Bir Cafeye götürdüm onu. Kahve birde kek ısmarladım. 

Kumru: Uzun zamandır görüşmüyoruz

Ben: Evet, öyle oldu

Kumru elimi tuttu: daha sık görüşmemiz lazım. Neden Okulunu değiştirdinki? Herkez bana anlatıyor, sen okulda çok popülermişsin. Keşke geri gelsen, eski okuluna. Daha çok birlikte olurduk.

Ben sinirlendim ve elimi çektim: Kumru, bunu sana anlatmicamı biliyorsun. Neden her seferinde, neden o okuldan ayrıldığımı soruyorsun?

Kumru: Özür dilerim

Ben: Dileme. Herseferinde özür diliyorsun ama hep aynı hatayı tekrar yapıyorsun. 

Kumru: Tamam kızma. Boşverelim bu konuyu. Bugün sınav yazdık çok……

Kumru anlatmaya başladı birşeyler ama ben anlamıyorum ne anlattığını. Ona öyle anlıyormuş gibi bakıyordum. Ben başka şeyler düşünüyorum. Burcuyu, onun yüzü hiç aklımdan gitmiyor. Neden Kaana söyledi? Neden onun Arabasına bindi. Çok kötüyüm, off. Bana Kumru iyi gelir düşündüm ama iyi gelmiyor. Neden iyi gelmiyor? Eskiden çok iyi gelirdi. Can atardım onunla buluşmaya. Ben duramicam, burada duramicam. Nekadar sıcak burası ya. 

Kumru: Selçuk, neyin var? Terliyorsun.

Ben ayağa kalktım: Benim gitmem lazım

Parayı ödeyip, çıktım Cafeden. Bindim Arabama. Çok sıkıldım, camları açtım. Git gide Arabayı hızlandırıyorum, gaza basıyorum. Burcu´ya gidmem lazım. Onunla konuşmam lazım. Olmaz böyle. Yapamıyorum. Off ne oluyor bana. Kırmızı  ışıkta durduğumda sabırsızlanıyorum. Yeşil olur olmaz gaza direk basdım. Siteye vardığımda. Park ettim. İndim Arabadan. 

Geldiğimde siteye, eee bende Burcunun numarsı yok. Evinide bilmiyorum. Napıcam, napıcam? Cemmi aricam, evet Cemmi. 

Cem: Alo?

Ben: Cem, Burcu hangi blokta oturuyor?

Cem: Ne oldu?

Ben: Cem bana cevap ver

Cem: aynı bizim blokta. 

Ben: onları soy ismi Yüksel di değilmi?

Cem: Abi ne oluyor?

Ben Telefonu kapattım şuanda, çok gerginim. İyide ben ne diyicem, zilerine basıp. Off Burcu off. Ben gittim, kapının önünde durdum, tabiki aşağıdan basıcam zile. İnşallah Burcu çıkar, ya başkası çıkarsa? Babası çıkarsa ne diyicem? Aman basıcam işte zile. Zile bastım…… Merakla bekledim.

Bir kadın veya kız sesi: buyrun?

Ben: mmmm… eeee…. Ben Selçuk, Burcunun Okuldan Arkadaşıyım, birşey konuşmam lazımdıda. Onu carabilirmisiniz?

Kadın sesi: Selçuk? Senin ne işin var burada?

Ben: Burcu? Senmisin?

Burcu: Napıyorsun burada?

Ben: Aşağı gelmen lazım?

Burcu: Dur hemen geliyorum