Nereden bilebilirdim ki?

4. Bölüm (Havaalanı)

İşte o gün geldi. Şu anda Havaalanındayız ve Uçağımızın hazır olmasını bekliyoruz. Hava çok güzel, bizi güzel uğurlayacak herhalde. Çok heycanlıyım. Kolay kolay gelmem herhalde daha buraya. Nasıl geliyim, neden geliyim. Belki arada amcamlara filan gelirim. Bilmem kuzenimi özlerim arkadaşlarımı. İnsallah gelebilirim yine.

 Kuzenlerimden çok zor ayrıldım, heleki Pelin den. Oda 17 yaşında. Hep onunla gezerdik birlikte ama nasıl olsa onlarda bi kaç haftaya gelicekler. Ben bir gezeyim Öğreneyim her yeri birlikte gezeriz ama bu sefer Türkiyede.

Birde en yakın Arkadaslarım var. Onları zor bıraktım ya, cünkü onları hiç göremem. Ama söz verdiler gelicekler bana bigün, bende onları İstanbulu gezdiricem. Onlar hiç İstanbulu görmemişler, hiç gezmemişler güzel olur. Neyse ya düşünmeyeyim bunlari bak yine ağlayasım geldi. 

Asıl Evimiz, Babam o gösterdiği Evi satın almış. Reyhan Ablamda İç Mimar sağa olsun bizim Evi düzmüş düzenlemiş, kesin güzel olmuşdur. Babamda bir heyecanla bizi bekliyodur şimdi. Kesin bizi çok Özlemiştir, tabiki bende onu, gerce 1 hafta ayrı kaldık ama ben özlerim. Nekadar acayip resmen hayatım deyişiyor. Hiç aklıma gelirmiydi bir kaç ay önce Türkiyeye Temelli gidiceyimizi. Ama tabi nereden bilebilirdimki hayatım deyişiceni.

Oh be sonunda Ucağımız hazır bine biliriz. Tschüss Deutschland (Hosçakal Almanya).

3,5 saat sonra...

Türkiye'ye vardık. Bavullarımızı alıp direk Babama gittim ve sıkı sıkı sarıldım.

Babam bana sarılarak: Kızım seni, sizi çok özledim.

Ben: Bende Baba seni çok özledim.

Ve sonra Babam anlımdan öptü. Annemle Abimede sarıldı tabi.

Arabamıza yürürken pilakamıza dikkat ettim. "34 BE 1991" yapmiş pilakayı, yani Burcu Engin birde annemlerin Evlendiği yıl. Çok güzel olmuş. Arabamız BMW M4 Beyaz. 

Araba da sesli sesli Müzik dinledik. İlk önce Demet Akalın - Rekor sonra Gülşen ft Murat Boz - İltimas, 2014 hit yazşarkıları işte. Camlarımız açık ve Sahil yolundan gidiyoruz. İşte gördüm Kız Kulesini nekadarda güzel. Deniz Havasını içime çektim iyice. Sonra bir yola saptık. Birsürü Siteler var. Babam birine girdi ve park etti. 

Ben şaşkınca Arabadan indim ve ağzım açık kaldı. Burası resmen özel biryer, Güvenlikli falan. Çocuk Parkı ve koskocaman bir Bahcesi var, yani parkda denilebilir. Peki bu koskoca Binalara ne demeli. 3 tane bina var A blok, B blok, C blok. Bizim Ev hangisi acaba? Babam bu taraf diyerek sağ tarafa gösterdi, yani C blok. Anaa Asansörü bile var, hemde camlı dısarısı gözüküyor. Babam 7. kata bastı ve indik Asansörden. Bu bizim kapımız beyaz bir kapı. Babam anahtarı çıkardı ve açtı kapıyı. Ben en son girdim içeri, şaşkın ve çok mutlu bir şekilde Evimizi gezdim. Çok Lüks duruyor ya inanmıyorum çok güzel. Babam beni çağırdı.

Babam: Burcu gel, burası senin odan gel!

Koşa Koşa gittim. Ayy çok güzel sadde şık bem beyaz Mobilyalar, Dekorasyonu turkuvaz , her yerde İstanbulu Tablolar asılı tam istediğim gibi, ayy çok güzel. Camdan dışarı baktım iyice sol tarafa bakınca Deniz birazcık gözüküyor. 

Babam: istersen git biraz etrafı gez.

Aaa olabilir gezeyim. Asansöre bindim ve 1. kata bastım çıktım binadan, Bahcede gezdim bir kaç tur atıktan sonra bir banka oturdum. Artık Türkiyede yaşıyacaz, Tatile gelmedik. Ne acayip birşey, her sene Tatile gidiğim yer şimdi yaşadığım yer oldu. Çok güzel biryerde oturuyorum aslında çok şanslıyım ya. Ve birden bire beni bir kız düşüncelerimden aldı.

Kız: Merhaba. oturabilir miyim?

"Tabi buyrun" diyerek yer açtım ben.

Kız: Yeni geldiniz herhalde? Bavularla filan geldiyinizi gördüm. Yandaki binaya taşındınız herhalde, çünkü Mobilya filan taşındığını gördümde? Ha bu arada ben Berin.

Oh be sustu sonunda.

Ben: Bende Burcu. Evet yeni taşındık buraya.

Berin: Peki nereden taşındınız, hep burdamıydınız yada uzaktanmı İstanbula geldiniz. Benim bir tane arkadaşım var o da Bursadan taşındı....

OOOO bu kızla işimiz var çok hızlı konuşuyor. Dır dır dır çok konuştu başım şişti ama tabiki birşey söylemedim ve tek gülerek dinledim.  

Ben: Almanyadan geldim

Berin: Ne gerçekten mi? (gözleri bi açıldı)

Berin: Süpermiş ya. Benimde bir Arkadaşımın kuzeni var oda....

Sözünü kestim: Evet çok güzel bende çok mutluyum burda olduğuma.

Tipik soru geliyor: Peki? Almanyamı daha güzel buramı?

Arkadaşım her Almanyadan gelen bu soruyu almıştır birkere. Yav burası bizim Vatanımız, Vatanımızdan daha güzel biryer olabilirmi. Ama tabiki her kez bu cevabı vermiştir "Türkiye Tabiki"

Berin: Biliyomusun? Ben biraz Almanca biliyorum. Mesela "Nein"(Nayn)

Ben: Hayır demek

Berin: Ich liebe dich!(Ih Liebe dih)

Ben: Seni Seviyorum. Süper ozaman seninle Almanca konuşurum, bukadar iyisen. (Kahkah atarak)

Berin: Tabiki konuşuçaksın ama ilk önce bana birşeyler öğretirsin öyle. Ha Burcu? bugün Arkadaşlarla biraz takılcaz, sende gelsene?

Şimdi kızı tam tanımıyorum. Ne demeliyim acaba? Aslında olabilir. Babam ne der acaba?

Ben: İsterim ama Babama sormam lazım

Berin: Sor canım, kesin gel hem seni onlarla tanıstırırım. Burcu kız sen hangi Okula gitmeyi düsünüyorsun?

Ben: Özel Demiroğlu koleji ne

Berin cılık attı ve dediki: İnanmıyorum benim Okulum. Kesin benim sınıfıma geliceksin. Mecbursun! Sen kaç yaşındasın?

Ben: 17 yaşındayım. Sen?

Berin: Bende

Berin Telefon numaramı istedi ama ne türk hatım nede internetimiz bağlanmadı, yani oturduğu yerini öğrendim sonra oraya gidicem, eğer izin alabilirsem.