Nereden bilebilirdim ki?

5. Bölüm (Yeni Arkadaşlar)

Evin Zilini çaldım. Annem kapıyı açtı ve Ben içeri girdim. Babamın yanına oturdum ve anlattım yeni Arkadaş bulduğumu, Berin ismi olduğunu filan fıstık.

Sonra sordum: Baba benimle dışarı çıkmak istiyormuş Arkadaşlarıylan tanıştırıcakmış, çıka bilirmiyim?

Babam düşündü biraz düşündü sonra nasıl oldu bilmiyorum "Tamam" dedi                                            tabi bir "Ama" da var: Bunu al (bir Hediye Paketinde birşey uzattı)

Bune şimdi? açtım bir merakla Telefon çıktı. Vay vay vay, her an ulaşabilsin diye almış. Neyse güzel izin aldım ya o yeter. Teşekür ettim ve öptüm yanağından.

Babam: Abine ve Annenede  aynısını aldım

Samsung galaxy s4. İyimis, güzel, işime yarar. Sonunda odama girdim ve eşyalarımı topladım ve toparlarkende ne giycemi düşündüm. Ne giysem acaba? Nasıl bir yere gidicez? Elbise giysem mi? Hava sıcak ama rüzgarlı biraz, evet ya Elbise iyi. Açik mavi ve üzerinde pembe çiçekli elbisemi giydim ve üstüne beyaz Kot Ceketimi giydim, ayamada beyaz Converse larımı giydim. Evden çıktım, Berin lerin Evine yol aldım ve kapılarını çaldım.

Berin kapıyı açtı: kız izin aldın demek, sevindim

Ben: Evet, hemde Telefonum da var artık.

Berin: Süper gel hazırdeğilim ne giyicemi bilmiyorum. Ötekiler bizi bekliyor. Onlar Sahile gittiler orda biryerde takılıyorlar. Ha Telefon numaranı isterim ver

Bende verdim ona Telefon Numaramı. Bu kız gerçekten hazır değil neyse birşey buluruz, bende beklemeyi pek sevmem. Odasına girdik. Vay! Duvarları açık mavi ye boyanmış bir köşedede siyahla yazılmış bir Söz var.

Söz: İnsanlar en çok kaçtığı şeyden asla kurtulamıyor....

Ben: yazı güzelmiş !

Berin: Evet ben çok severim o Sözü. Bak sana bir örnek veriyim, bende Okuldan hep kaçarım ama bir türlü kurtulamıyorum. Ne acayip değilmi (kahkaha attı)

Bende kahkaha atarak: Delisin. gerçekten Okuldan mı kaçıyordun?

Berin: Hayır canım, şaka yaptım tek. Hadi yardım et !

Hmm, bir Dolabını açtım ki, çok kıyafeti varmış ha ama çok var ya aşırı şekilde, yani kesin dipte köşede unutulan, birsürü T-shirt filan vardır. Bu Elbise süper. Siyah uzun bir Elbise, üstüne birde Kot ceket, kahve rengi Çanta ve kahve rengi takı, süper.

Ben: Berin ben buldum böyle giyin. Siyah Elbise, Kot ceket ve ...

Berin: Öyle mi diyorsun, bilmem ki. Yok boşver Elbise yi. Bu T-shirt ve bu Pantalon iyi.

Ben: Peki tek bunun için mi bukadar uzun sürdü hazırlanman? Hadi bunu giyin işte.

Berin: Ben ama Elbise hiç giymemki

Ben: Neden ozaman Dolabında? Almasaydın Arkadaşım giyimiceksen

Ve sonunda giyidi tabi. Yeter çıkalım artık.

+++++++++++++

Sahile vardığımızda ötekilerini aradık, neredeler diye. Bir Cafe de oturduklarını söylediler ve oraya yürüdük. Cafe ye girdiyimizde, etrafıma bakındım. Güzelmiş acaba hangi Masadakiler çok merak ediyorum onları. "Berin" diye seslendi bir erkek sesi. Otarafa döndük ve Masaya gittik. 

Bir Kız: Berin bune şıklık sen hiç giyinmezdin Elbise. Hayırdır?

Berin bir Sandalyeye oturdu ve dediki: Giyidim işte. Beğenemedin mi?

Bir Erkek: Berin kızma canım, çok güzel olmuşsun ama artık bizi yanındaki güzel Kızla tanıştırırmısın?

Berin: Tabikide Tanıştıriyim. Bu güzel kızımız Burcu kendisi Almanyadan geldi yani buraya yeni taşındı. Burcucum bu Volkan sana asılan. Bu Volkanın yanındakide Okan ikisi kardeş. Fahriye, Esra, Su ve Arzu.

Ben: Tanıstığıma memnun oldum

Volkana bak nasıl da bakıyor, aslında yakışıklı ya. Açık kahve rengi saçları var ve yeşil gözleri var ama kesin çapkındır. Ozan da hep Telefonla ugraşıyor eminim sakin bir çocuktur. Simsiyah saçları yeşil gözlerini ortaya çıkarıyor. Kızların hepsi çok tatlı. Esranın kızıl saçları var, gözleri kıpır kıpır eminim çok sessiz ama herkesin bir Sırını biliyordur, çünkü genelikle sessiz insanlar böyle. Su, hani sarışın Aptal derler ya aynı o cins ama bence Zeki de, yani hem Aptal hem Zeki. Fahriye, bu kız çok iyi birisine benziyor çok güler Yüzlü ve Cana yakın. Arzu yu çözemedim yok. Acaba Sevgilisinden mi ayrıldı öyle dalmış gitmiş. 

Volkan: Burcu? kaç yaşındasın?

Ben: 17 yaşındayım sen?

Volkan: 17 yakında 18

Okan: Burcu? Neden geldiniz buraya yani Almanyada daha iyi Yaşam Standartları olduğunu biliyordum

Ben: Evet haklısın daha rahat ama orası çok sıkıcı biryer, orada insanlar burdaki gibi sıcak kanlı değil, nasıl desem canlı değil, orada Akşam 20:00 oldumu her yer kapanır Millet Ev de olur ama burda daha güzel geceye kadar açık, yada pazar günleri her yer kapalı mal mal evde oturursun ancak.

Okan öyle bi Gözüme bakarak dinliyorki, Gözümü deldin tamam yeter.

Okan: Anlıyorum yani huzurlu değildiniz. Sen orada doğdun büyüdün değilmi?

Ben: Evet aynen öyle

Fahriye: Peki? Zor olmadımı Arkadaşlarından ayrılmak?

Ben: Tabiki zor oldu. Nasıl Alaşdık bir bilsen

Fahriye: Bilmezmiyim canım. Sen ne tatlı kızsın ya. Birde çok tatlı şiven var, yesinler.

Herkes Gülmeye başladı. Ben çok mu kötü Türkçe konuşuyorum?

Volkan: Sen hangi Okula gidiceksin?

Ben: Demir...... (sözüm kesildi)

Berin: kızı resmen sorguya çektiniz. Ben cevapliyim, Volkanım senin okulunda değil. Burcu kendisi Deniz kolejine gidiyor bizim Okulun bir kaç sokak aşasında, yani Burcu bizim Okul da.

Volkan: Tühbee! Burcu keşke bizim Okula gelseydin

Ben: Babam herşeyi ayarladı

Fahriye: Burcu Telefon numaranı versene Whatsapp grubumuz var "Değişik İnsanlar" diye 

Volkan: Evet, numaranı ver (güler bi şekilde)

Aman isme bak "Değişik İnsanlar" hahahahahahaha

Berin: Ben unu değiştirdim ''İron gang'' ''Demir çetesi'' yani

Volkan: Hiç beceremiyorsunuz isim işlerini, hem Okan ve Ben Yomukdemirin Okuluna gitmiyoruz ki

Berin: Ozaman sen bul birşey

Volkan: "Kezbanlar Mutfağı" siz hep birbirlerinize yediyinizi, İçtiyinizi ve yemek tarifleri yoluyirsunuz ya

Esra: Ya Abicim sussana sen. İstemiyorsan çık gurubtan zor değil.

Volkan: Tamam tamam, sakin, şaka yaptım tek

Telefonuma mesaj geldi Annem den: Kızım gel artık Eve

Berini dürtükledim ve gitmemizi söyledim. Oda 'Tamam' dedi ve görüştük herkezle, gittik.