Kural 13; Rol yapmaya devam et.

66 7 18
                                    

''Özür dilerim''

''Özürlük bir şey değil, kendin rezil oldun''

''Sadece hayranım ne var?''

''Bu kadar olmamalısın''

''Bak ben Kore'nin orta gelirli bir ailesinde büyüdüm. Hayatım boyunca Se-hun'un S'ini görebilecek bir insan değildim. Özellikle olanlardan sonra aç kalmayacağım kadar harçlık almaya başlamıştım. Yani ben varlık içinde büyümedim''

''Yani?'' Seungri gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

''Bazen neden anlamana rağmen anlamamazlıktan geliyorsun ben asla anlamıyorum Seung''

''Şu an istersen Se-hun'u geç bütün Exo'yu alabilecek kadar zenginsin, bunu farkına var''

''Sen öylesin ben de-'' Seungri derin bir nefes aldı ve kendisine dönen keskin bakışların ardından sustu.

''Seung''

''Efendim'' Seungri yattığı yerden yavaşça kalktı ve gözleri kapalı olan adama doğru baktı.

''Bana bakar mısın?'' dediğinde Seung Hyun derin bir nefes almıştı.

''Yarın mahkemeye gideceğiz Seungri'' diyerek gözlerini açtığında Seungri omuzlarını silkmiş ve gülümsemişti.

''Bunu gözlerinin içine bakarak söylemeyi seviyorum''

''Neyi?''

''Bunu'' dedi ve derin bir nefes aldı Seungri.

''Seni seviyorum'' Seung gülümsemişti sadece.

*

''Normalde DNA sonuçlarını bize zaten söylemeleri gerekmiyor mu? Neredeyse bir ay oldu? Mahkemeye taşınmaz diye düşünüyordum'' dedi Ji-yong oldukça gergin bir şekilde.

''Ben de anlamadım'' dedi Young-bae en az onun kadar gerginken.

''Mahkemeye taşındı çünkü davayı ben açtım'' dedi Seung Hyun kendisinden emin bir şekilde.

''Anlamadım hyung''

''Bizlerin fotoğraflarını bizden izinsiz çektikleri için, ben dava açtım'' dediğinde Ji-yong gözle görülür bir şekilde rahatlamıştı.

''Seninki nerede?'' dedi Young-bae derin bir nefes alırken.

''Araba da anayasa çalışıyor'' dedi Seung Hyun gözlerini devirerek.

''Artık o evde ona ne yaşattılarsa çocuk gerçekten hukuka girse bir yılda falan mezun olur''

''Ben az çok bildiğim ve onunla aynı duyguları paylaştığım için bende sanat üzerine bayağı çalıştım'' dedi Ji-yong ama onun bu cümlesiyle Young-bae kendisine doğru çekti sevgilisini.

''Küçük ejderham benim'' deyip saçlarını öptüğünde Seung Hyun kusmak üzere olduğunu hissediyordu, vıcık vıcık ilişkileri asla sevmezdi çünkü.

''Patron on dakika içinde başlayacak mahkeme, çağırayım mı?'' dedi Yoongi Seung Hyun'un yanında dikilirken.

''Çağır gelsin'' böylece Yoongi gidip gelene kadar hiç kimseden çıt çıkmamıştı. Ji-yong sadece içinde ki huzursuzluğa anlam veremiyordu, kendisi Kwon Ji-yong olarak da artık on sekiz yaşındaydı ama Seungri'nin hala dört ayı vardı ve bu içini huzursuz ediyordu.

''Rahatla'' dedi Seung Hyun ayağını sallayıp duran çocuğa doğru.

''Çok renk veriyorsun''

''Üzgünüm'' dedi Ji-yong ve derin bir nefes aldı. Kendisine gelmesi ve biraz rahatlaması gerektiğini biliyordu. Bu sırada Seungri de derin bir nefes alarak sevgilisi ile en yakın arkadaşının ortasına oturdu.

WRONG NUMBER | TOPRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin