''Selam'' dedi Sonia gülümseye çalışarak.
''Selam'' dedi Seung Hyun gözlüğünü çıkartıp karşısında ki kadına bakarken. Seungri ise sadece sessizce kafa selamı vermişti çünkü Seung Hyun'un konuşması yeterliydi her zaman.
''Girin lütfen'' dedi genç kadın kapının önünden çekilirken. Gerçekten çok huzursuz ve çok mutsuz duruyordu açıkçası ve Seungri buna çok şaşırdı çünkü Sonia her zaman aşırı pozitif ve aşırı hareketli bir kadın olmuştu. Özellikle şimdi yeniden hamile kaldığı bu dönemde bebeğinin de sağlığı için elinden geldiğince stres yapmamaya çalışırdı.
O kapıdan çekildiği zaman ikisi de yavaşça içeriye doğru yönelmişti, Seungri bu eve daha öncesinde gelmediği için yavaşça Seung Hyun'un elini tuttuğunda Seung Hyun yavaşça onu salona doğru yönlendirmişti.
Evin salonu mutfağıyla birleşikti ve bu biraz basık gösteriyordu ama krem tonlarında ki L koltuk takımı bu basıklığı oldukça güzel bir şekilde gölgeliyordu. Zaten evin bir duvarı tamamen camdı ve direkt olarak büyük bahçeye açılıyordu.
''Evet?'' dedi Seung Hyun kendisi oturduktan sonra, onunla birlikte Seungri de hemen oturmuştu tabi.
''Sorun Hyo-chan'da'' dedi Sonia hafiften belli olan karnını tutup yavaşça onların karşısına doğru otururken.
''Anlamadım'' dedi Seungri kaşlarını çatarak. Uçaktan indiğinden beri bir huzursuzdu içi zaten.
''Ne gibi bir problem?'' Seung Hyun kaşlarını kaldırarak sevgilisine doğru kaçamak bir bakış attı ama Seungri ona da içinin huzursuz olduğunu söylemişti zaten.
''Aslında bilmiyorum'' dedi genç kadın derin bir nefes alarak.
''Birden fazla durgunlaştı ve odasından çıkmıyor, hatta yorganın altından bile çıktığı söylenemez, bana sadece senin fotoğrafını gösterdi'' diye ekledi daha sonra.
''Kimin?'' dedi Seung Hyun emin olmak için.
''Seungri'nin, bende şaşırdım ama belki seninle konuşur. İki gündür su bile içmedi, hiç bir şey yapmıyor. Ne olduğunu anlamıyorum'' dediğinde Seungri çoktan ayağa kalkmıştı, oturduğu yerden görebildiği merdivenlere doğru yönelmişti bile.
''Odası nerede?'' demişti yürürken.
''Koridorun en sonunda, zaten Barbie'li kapı süsü var'' dediğinde Seungri onu onaylamış ve merdivenleri resmen ikişer ikişer çıkarak üst kata ulaşmıştı. Nedensizce kendisini aşırı rahatsız hissediyordu ve hemen bu durumu öğrenmesi gerekiyordu. Ne olmuştu da küçücük kızı bu hale gelmişti? Hızlı adımlarla onun odasının kapısına doğru ilerledi ve yavaşça kapıyı çaldı.
''Çiçeğim? Gelebilir miyim?'' dediğinde hiç bir cevap alamamıştı ve bu kendisini kısa bir süre için daha çok korkuttu ama on saniye içinde açılan kapı kendisini rahatlattı biraz.
''Gelmişsin'' dedi Hyo-chan gerçekten neredeyse bitmiş bir haldeyken.
''Geldim'' dedi Seungri anında kapıdan içeri girip anında dizlerinin üzerine çökerek ona sıkı sıkı sarılırken. Kendisinin bu hareketiyle Hyo-chan'da sıkı sıkı sarılmıştı kendisine ve anında ağlamaya başlamıştı.
''Neler oluyor?'' dedi Seungri sadece ama Hyo-chan bir süre cevap vermedi, kendisi de bu sürede küçük kızın saçlarını okşadı sadece.
''Anlatacağım'' dedi Hyo-chan.
''Ama evden gidelim, lütfen ve sadece ikimiz olalım, lütfen. Yoongi'yi bile istemiyorum'' dediğinde Seungri derin bir nefes almıştı.
''Tamam'' dedi ve hafifçe geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG NUMBER | TOPRI
Fanfictionİki ergen bir arkadaş gecesinde işletmeye çalıştıkları numaranın başlarına nasıl bir dert açacağını nereden bilebilirdi ki? Bu hikaye yaş sınırlaması ve rahatsız edici ögelerle şiddet içermektedir. Lütfen boş atmayın ve rahatsız olacaksınız okumayın...