''Bakalım ne kadar iyisin'' demişti Seung Hyun. Kendisi beş yıldır öylece yatıyor olmasına rağmen -ki kendisi otuz yedi yaşındaydı- sadece iki haftada kendi bünyesini toplayabilmişti.
''Kaşınma'' demişti Seungri ve Seung Hyun sadece kaşlarını kaldırmıştı. Şimdi onun kolunu onun sırtına yaslamış, diğer kolunu da sıkı sıkıya tutuyordu. Seungri biraz kapana sıkış gibiydi aslında çünkü Seung Hyun onu iyice kendisine yaslamıştı.
''Kim kaşınıyormuş bey efendi?'' demişti Seung Hyun ama Seungri sadece sırıttı.
''Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi?'' dedi Seungri sadece.
''Evet?'' dedi Seung Hyun kaşını kaldırarak ama iki saniye sonrasında bacak arasında hissettiği acıyla bunu neden söylediğini anlamıştı. Anında Seungri'yi bırakıp refleks olarak iki elini de bacak arasına götürdüğünde, Seungri ona doğru davrandı, tamamen refleks olarak bir elini bacak arasından çekmiş ve onun kolunu tutmuştu ama aklı hala bacak arasında olduğu için Seungri onun tuttuğu kolunu kullanarak sevgilisini kendine çektikten sonra bacak arasına bir tekme daha atıp Seung Hyun'un iyice etkisiz kalmasını sağladı ve daha sonra onu omuzların iterek yere yatırdı. Göğsüne oturduktan sonra iki parmağını kaldırarak sevgilisinin şakağına dayamıştı.
''Kim kaşınıyormuş sevgilim?'' dediğinde Seung Hyun ona kınar bir şekilde bakıyordu.
''İnsan'' dedi acısını unutmaya çalışırken.
''Bindiği dalı kırmaz'' Seungri sadece gözlerini devirdi ama Seung Hyun derin bir nefes aldıktan sonra ani bir hareketle yerlerini değiştirdi. Canı hala çok yanıyordu aslında ama işte.
''Ama kazandım-''
''Kazandın bebeğim'' dedi Seung Hyun gülümseyip onun dudaklarına ufak bir öpücük kondururken.
''Bir şey sormak istiyorum'' dedi ellerini onun kafasının iki yanına yaslarken. Seungri sadece gülümsemişti ama birden kapı çaldı ve yavaşça açıldı büyük demir kapı.
''Usta'' dedi Yoongi.
''Ve tabi patron'' dedi daha sonrasında, hala tepede kimin olacağına karar verememişlerdi çünkü.
''Yoongi, çık'' dedi Seung Hyun gözlerini kapatarak ama Seungri sırıtmıştı.
''Ama biraz önemli-''
''YOONGI BEŞ YIL GEÇMİŞ BAK BEŞ YIL, HALA AYNISIN HALA EN ROMANTİK ANLARIMIZDA JOKER ELEMAN GİBİ ARAYA DALIYORSUN, YOONGI SEN KOVULMAK MI İSTİYORSUN?!'' Seung Hyun'un bu çıkışıyla beraber Seungri resmen kahkaha atarken Yoongi gözlerini devirmişti.
''Öncelikle patron, beni sen kovamazsın'' dediğinde Seung Hyun tek kaşını kaldırarak bakmıştı ona, hala Seungri'nin üzerinde uzanıyordu ve Yoongi'nin buna fazla maruz kalması pek hoş değildi üçü içinde.
''Doğru söylüyor'' dedi Seungri sırıtarak, az önce ki küçük düelloyu da kazandığı için özgüven dolmuştu, tabi onun beş yılda hamladığını biliyordu, yoksa Seung Hyun kesin kendisinin içinden geçerdi.
''Yemin ederim ikinizi birbirinize bağlar eşek sudan gelinceye kadar döverim'' dedi Seung Hyun ama Seungri sadece gülümsemişti.
''Az önce gördük-'' Seung Hyun tek elini kaldırıp onun ağzına koydu ve yavaşça ona doğru eğildi.
''Sanırım birileri gece çığlık çığlığa ağlamak istiyor?'' diye fısıldadığında Seungri'nin gözleri kocaman olmuştu ve kafasını anında hayır anlamında salladı.
''Güzel'' dedi Seung Hyun elini onun ağzından çekerken.
''Sende on dakika sonra gel'' dedi Yoongi'ye doğru dönerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG NUMBER | TOPRI
Fanfictionİki ergen bir arkadaş gecesinde işletmeye çalıştıkları numaranın başlarına nasıl bir dert açacağını nereden bilebilirdi ki? Bu hikaye yaş sınırlaması ve rahatsız edici ögelerle şiddet içermektedir. Lütfen boş atmayın ve rahatsız olacaksınız okumayın...