Kural 25; Uçak Fantezisi

74 6 21
                                    

Seung Hyun'un içinde anlam veremediği bir rahatsızlık hissi vardı. Buna anlam veremiyordu kesinlikle.

''Aşkım'' dedi Seungri ona doğru dönerek.

''İyi misin?''

''İyiyim'' dedi Seung Hyun onun alnına ufak bir öpücük kondururken.

''Uyu sen'' dedi kendisine onun kırık koluna dikkat ederek ona sarılırken.

''Emin misin?''

''Evet, uyu hadi'' dedi Seung Hyun derin bir nefes alırken.

''Tamam'' dedi Seungri sevimlice ve anında uyandığı uykusuna geri daldı. Bu sırada kendisi odanın duvarında duran saate baktığında güneşin doğmasına daha bir kaç saat olduğunu görüp kendisi de uyumaya karar vermişti, sonuçta bu sadece bir histi değil mi?

Seung Hyun gözlerini tekrar açtığında Seungri onu dürtüyordu.

''Aşkım kız yedinci kez arıyor, uyan lütfen'' demişti Seungri ve Seung Hyun adeta bir işkenceye maruz kalıyormuşçasına açmıştı gözlerini.

''Ne oldu?'' demişti kapkalın bir sesle.

''Sonia arayıp duruyor yarım saattir, bende seni uyandırmaya çalışıyorum'' dediğinde Seung Hyun boğazını temizlemiş daha sonrasında yattığı yerden doğrulmuştu. O telefonu eline alırken Seungri onun gerçekten huysuz bir şekilde güne başlayacağını daha o dakikada anlamıştı.

''Efendim''

''SONUNDA YA SONUNDA!''

''Sonia bana bağırma'' dedi Seung Hyun oldukça ters bir şekilde. Onun bu hareketiyle Seungri istemsizce yataktan biraz uzaklaşmıştı ondan.

''Bir sorunumuz var'' dedi Sonia.

''Senin buraya gelmeni gerektirecek kadar büyük bir sorun''


*


''Ben neden seninle geliyorum onu anlamadım'' dedi Seungri oldukça ürkek bir şekilde. Seung Hyun derin bir nefes alıp ona doğru baktığında aslında tersleyecekti. Bir şeyleri de sorgulamadan yapmak bu kadar zor olmamalıydı değil mi? Fakat kendisinin kafasını kaldırmasıyla birlikte Seungri'nin anında neredeyse üç dört adım geri adım atması ve hemen ellerini korumak amacıyla kafasına kaldırmasıyla Seung Hyun derin bir nefes daha aldı.

''Özür dilerim, özür dilerim, gerçekten'' dedi Seungri bir anda ve yine bir kaç adım geriye doğru attı. Seung Hyun ise bütün gerginliğini unuttu bir an için çünkü kalbi acımıştı.

''Sadece dediğimi yap'' demekle yetindiğinde Seungri anında kafasını tamam anlamında sallamış ve kendisi için olan orta boy bavula bir kaç eşyasını doldurmaya başlamıştı bile. Ondan isteyerek kaçınmıyordu ama şimdi tekrar normale dönmüşken dayak yemek istediğini de pek sanmıyordu.

Derin bir nefes aldıktan sonra bavulu hızlıca kapatıp sevgilisine doğru dönmüştü.

''Bitti''

''Benden korkmandan hoşlanmasam da arada işe yarıyor'' dedi Seung Hyun'da kendi bavulunu kapatırken.

''Özür dilerim''

''Şimdi neden özür diliyorsun?'' dedi Seung Hyun gözlerini devirirken.

''Hoşuna gitmiyormuş''

''Seungri, sus ve yürü. Bavulunu ben alırım kolun hala alçıda zaten''

''Neden kızıyorsun ki?'' dedi Seungri yüzünü asarken.

WRONG NUMBER | TOPRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin