5 Yıl Sonra
Bu sensiz geçireceğim beşinci doğum günüm olacak. Sensiz geçirdiğim günler, seninle beraber geçirdiğim günlerden fazla olmaya başlayalı yaklaşık iki yüz elli gün oldu. Sadece yatıyorsun ve nefes alıyorsun, beş yıldır herhangi bir tepkin yok ama vücudun iyileşmiş, en azından doktorunun söyledikleri bu. Normal şartlar altında senin en azından üç yıl önce falan uyanmış olman gerekiyormuş. Sense hala yatıyorsun utanmadan. Sanırım bu ağır şirket ve 'mafya' yükün bana kaldı ya ondan geliyor rahatlığın, ne dersin? İşin şakasını geçecek olursak eğer, seni çok özledim. Yürüyüşünü, duruşunu, gülüşünü, sarılmalarına, öpücüklerini, kokunu hatta sinirlenmelerini ve bir nokta da dayaklarını bile çok özledim sevgilim.
Kızımız desen o da öyle, Hyo-chan artık on üç yaşında çok güzel bir genç kız. Senin gibi sağlam duran ve daha on üç yaşında olmasına rağmen ayak sesleriyle insanları korkutabilen biri oldu. Hala biraz çocuksu, o masumluğunu kaybetmedi, biraz da şımarık ama hak ediyor çünkü dersleri çok iyiymiş, Sonia bana öyle diyor en azından. Kore'de okumak istemedi Hyo-chan, o yüzden artık düzenimizin tam tersi şeklinde yeni bir düzen kurduk. Kışları annesiyle yazın bende kalıyor, hala çok iyi anlaşıyoruz ama bulunduğum konumdan dolayı artık anne yerine bana da baba diyor.
Bulunduğum konum, evet istediğin gibi masum biri olarak kalamadım Seung Hyun. Senin boşluğunda o büyük siyah koltuğu ben doldurmak zorunda kaldım. Çok üzülüyorum bu konuda çünkü uyandığın zaman hiç tanımadığın bir Seungri ile karşılaşacaksın. Sert, kaba, duygusuz ve bir noktada katil bile sayılabilecek adam öldürmüş biriyim. Yine de sana söz veriyorum sevgilim gözlerini açtığın an o aşık olduğun Seungri olacağım, o masum ve saf ama her şeyden önce her şeye rağmen sevgi dolu kalabilen Seungri olacağım.
*Yazardan*
''Usta, Hyo-chan geldi'' dedi Yoongi içeriye girdiğinde. Seungri duyduğu şeyle gözlerini devirmişti.
''Doğum günü kutlamadığımı biliyorsunuz, neden her sene yine de kutlamaya çalışıyorsunuz ben anlamıyorum'' deyip ayağa kalkmıştı.
''Bu sene Sonia ve Sehun'da gelmiş. Kutlayacak babam o doğum gününü diyor usta, bilemiyorum'' dedi Yoongi gülümseyerek.
''Kutlamayacağım'' dedi Seungri komada olan sevgilisinin elini bırakırken.
''Hyo-chan bu sefer çok hevesli ve bunun nedenini anlamıyorum. Sadece Jung Woo biraz heveslendiriyor gibi geldi bana ama bilemiyorum'' dediğinde Seungri aslında açıkça laf sokuyordu çünkü Jung Woo, Yoongi ve Ji-yong'un yedi yaşında ki oğullarıydı. Yoongi ve Ji-yong, üç yıl önce evlenmişlerdi ve iki yıl önce de Jung Woo'yu evlat edinmişlerdi.
''Açıkçası ikisinin arasında ki muhabbetleri bilmiyorum usta'' dedi Yoongi asla bozuntuya vermeden.
''Neyse'' dedi Seungri derin bir iç çekerek.
''Ben Namjoon'la şirkete geçiyorum. Sende Hyo-chan'ın yanında kalırsın çünkü burada ne kadar durmak ister bilmiyorum, sonra eve götürürsün.''
''Tamamdır usta'' dedi Yoongi, Seungri odadan dışarıya doğru çıkarken.
''Baba'' diyerek koşmuştu Hyo-chan onu gördüğünde. Seungri anında kollarını açmıştı ki küçük kızı kendisine daha rahat sarılabilsin.
''Çiçeğim'' dedi Seungri onun saçlarına bir öpücük kondururken.
''Hoş geldin''
''Hoş buldum'' dedi Hyo-chan ondan ayrılırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG NUMBER | TOPRI
Fanfictionİki ergen bir arkadaş gecesinde işletmeye çalıştıkları numaranın başlarına nasıl bir dert açacağını nereden bilebilirdi ki? Bu hikaye yaş sınırlaması ve rahatsız edici ögelerle şiddet içermektedir. Lütfen boş atmayın ve rahatsız olacaksınız okumayın...