Seungri kesinlikle huzursuzdu. Kızıyla tartıştığı için, gönlü olsun diye kabul etmişti ama kesinlikle çok huzursuzdu. Sevgilisi orada öyle yatarken kendisinin tutup doğum günü kutlayacak olması asla içine sinmiyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra yavaşça kapıyı açarak mekana girmişti. Sadece bir saat, buna kesinlikle katlanabilirdi.
''Baba!'' dedi Hyo-chan hemen yanına gelerek ama yüzü hemen düşmüştü.
''Koluna ne oldu?'' Seungri'nin kolu askılıktaydı çünkü.
''Bir şey yok'' dedi Seungri gülümsemeye çalışarak ama Yoongi sadece gözlerini devirmişti.
''Tabi, kurşun yedi sadece'' dediğinde Seungri kaşlarını çatarak bakmıştı sağ tarafına doğru.
''Gerçekten önemli değil çiçeğim'' dediğinde Hyo-chan da gözlerini devirmişti. Daha sonrasında babasının sağlam olan koluna girdi ve içeriye doğru yürümeye başladı.
''Herkesi çağırmışsın'' dedi Seungri memnuniyetsiz bir şekilde.
''Koskoca Choi Sang-min beş yıl sonra doğum günü kutluyor, olsun o kadar.'' dedi Hyo-chan heyecanla.
''Hem Lay amcam yine gelemedi'' dediğinde iç çekmişti ama Seungri gülümsedi.
''Baekhyun amcan görüntülü arar'' o dediğinde Hyo-chan heyecanla kafasını sallamıştı yine.
''Evet evet, öyle'' dedi Hyo-chan ama bu sırada Sehun içeceğini içerken yanına doğru dönmüştü.
''Hala Seungri'nin bizi görünce çığlık atmamasına alışamadım'' dediğinde Chanyeol gülmüştü.
''Ji-yong'la idare et, hala sana hayran hayran bakıyor'' dedi.
''Evet, bayağı seni yiyecek gibi bakıyor'' dedi Kyung-soo kahkaha atarak.
''Susun, Sonia duymasın hemen kavga ediyorlar'' dediğinde birden bütün arkadaş grubu kahkaha atmaya başlamıştı.
''Tamam Yoongi geliyor'' dedi Min-seok ve hepsi toparlandı, Yoongi çok kıskançtı çünkü.
''Selam'' dedi sessizce.
''Mikrofonları falan ayarladınız değil mi? Hazır her şey?''
''Hazır hazır, merak etme'' demişti Kyung-soo gülümseyerek.
''Güzel'' dedi Yoongi ve tekrar bir kafa selamı ile ayrıldı onların yanından. Daha sonrasında yine Seungri'nin yanında bitmişti. Seungri bu sırada Amerika'da ortak iş yaptıkları ortağı ile sohbet ediyordu.
''Tabi Bay Choi'' demişti adam ama Yoongi boğazını temizledi.
''Şey, bölüyorum ama Hyo-chan pastayı getirecekmiş'' dediğinde Seungri derin bir nefes almasına karşın yaşlı adam gülümsemiş ve masadan uzaklaşmıştı.
''Kesinlikle çok hoş vakit geçiriyorsun usta'' dedi Yoongi ama Seungri sadece gözlerini devirmekle yetinmişti.
''Sadece şu kırk dakika da bitsin ve eve gidelim istiyorum. Daha yarın hastaneye geri gideceğim, Seung Hyun'u görmek için'' dediğinde Yoongi sadece gülümsemişti.
''İyi ki doğdun Sang-min'' diye bir uğultu başladığında Seungri kızardığını hissetmişti ama şarkıyı başlatan kızını görünce gülümsedi. Hyo-chan tekerli ufak bir araba ile pastayı ona doğru getiriyor, bir taraftan da bu ufak şarkıyı söylüyordu. Onun söylemesiyle beraber herkes söylemeye başlayınca Seungri daha da kızarmıştı ama belli etmemek için derin nefesler almıştı.
Hyo-chan onun önünde durduğunda gülümsemişti. Seungri'de ayıp olmaması adına kızının yanına doğru geçti ve insanlara yüzünü döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG NUMBER | TOPRI
Fanfictionİki ergen bir arkadaş gecesinde işletmeye çalıştıkları numaranın başlarına nasıl bir dert açacağını nereden bilebilirdi ki? Bu hikaye yaş sınırlaması ve rahatsız edici ögelerle şiddet içermektedir. Lütfen boş atmayın ve rahatsız olacaksınız okumayın...