yazdığım 14. bölüm çok kısa kalmış diye 15 ile birleştirip bir bölüm yapayım dedim, öyle yapınca da çok uzun olmuş olabilir hehe
bölümü dün atacaktım ama bugün benim doğum günüm, kendime hediye olarak da yorumlarınızı vermeye karar verdim çünkü çok güzel oluyolar 🤧💞
•••
"İnanmıyorum... neden daha önce anlatmadın?"
Felix çenemdeki eliyle kafamı sertçe yukarı doğru çevirince "Lix, yavaş." dedim elini tutup. "Ah, pardon." Bu kez daha nazik bir şekilde yüzümü istediği şekilde çevirdi ve fırçayı göz kapağıma sürtmeye başladı.
"O kadar sinirliydim ki düşününce bile kanım kaynıyordu, ben de konusunu açmak istemedim size." Felix beni dinleyip kafasını salladı. "Şimdi açtığına göre sinirin geçti mi?" diye sorduğunda "Alakası bile yok." dedim gözlerimi devirerek.
Felix dudaklarını büzüp kafasını benden uzaklaştırdı. Gözleri yüzümü incelerken kaşları ciddiyetle kasılınca güldüm. "Nasıl olmuş?" diye sordum bir saattir üzerinde uğraştığı makyajı kastederek.
"Mavi kesinlikle senin rengin." diye mırıldandı ve küçük makyaj çantasını karıştırmaya başladı. "O kadar uzun süredir bu makyajı denemek istiyordum ki... Jisung ve Seungmin hiç izin vermemişti onlara yapmama." "Direkt bana sorsaydın, niye uğraştın onlarla?" "Sen hep meşgulsün. Zaten birazcık olan boş zamanını bana ayırmak zorunda bırakmak istemedim."
Gülümseyerek uzanıp Felix'in saçlarını karıştırdım. "Bitti mi? Ne zaman bakacağım ben?" "Dur dur, highligter süreceğim biraz, sonra bitecek." Kafamı sallayıp ellerimi üzerinde oturduğumuz yatağıma dayadım. Felix küçük fırçayı parlayan bir toza batırıp yüzüme yaklaştı.
"Hyung?" diye mırıldandı dikkatlice göz pınarlarıma fırçayı dokundururken. "Evet, Lix?" "Sana bunu hiç söyledim mi bilmiyorum ama... Çok güzelsin." "Lixie... Ağlayacağım şimdi, sus." "Sakın! Ağlayamazsın makyajın akar, bir saattir uğraşıyorum bak, sakın!"
Felix geri çekilip bağırınca kaşlarımı kaldırarak güldüm. "Tamam, tamam, sakin ol. Vay be, hiç böyle görmemiştim seni." Felix kızararak yine yüzüme yaklaştı. "Pardon." diye mırıldanarak fırçayı burnumun ucuna dokundurmaya başladı. "Teşekkürler Lix, iltifat için yani." Felix gülümseyip kafasını salladı. Birkaç dakika sonra kendisini geri çekip yine yüzümü incelemeye başladı.
"Ben bayağı iyiyim yaa... Süper oldu."
"Bakabilir miyim artık?" Felix kafasını sallayıp elime bir ayna tutuşturdu. Derin bir nefes alarak kendime baktım. Gördüğüm yansımayla gözlerim irileşirken ağzım açıldı. "Ben miyim bu?" "Hmm. Beğendin mi?"
Felix cildime hafif bir şeyler sürmekle yetinmiş, gözlerime mavi tonlarında bir makyaj yapmaya odaklanmıştı. Gözlerimin altında ve üstünde açık mavi renkli bir eyeliner sürmüş, göz kapaklarımda da hafif bir far üzerine benzer bir maviyle çizgiler çekmişti. "Aşırı iyi olmuş, ellerine sağlık."
Felix kıkırdayarak ayağa kalktı. "Silmeden hemen bir fotoğrafını çekeyim, dur." Telefonunu eline alınca güzel gözükeceğine inandığım bir poz verdim. Onun kamerayı açmasını beklerken Felix irileşmiş gözlerle telefonuna bakıyordu. "Ne oldu?" dedim endişeyle. "Hyung, Hannah'yla dersiniz kaçtaydı?" "Dört... Neden?" Felix telefon ekranını bana çevirip alt dudağını dişledi. Saat dörde on vardı.
"Hasiktir, hasiktir, hasiktir... Alarmım neden çalmadı?" Yataktan fırlayıp çalışma masamın üzerinde duran telefonumu elime aldım. "Offf, şarjı bitmiş. Hasiktir ya!" Hızlıca üzerimdeki tişörtle eşofmanı çıkarıp yere attım ve bir pantolonla kazak giydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fever | hyunchan
Fanfictionson derece korumacı bir abi olan chan, kız kardeşinin yeni özel ders öğretmeninin bir erkek oluşunu pek iyi karşılamaz. bang chan & hwang hyunjin tw // yetişkin içerik, küfür&argo