35

6.7K 513 1K
                                    

selammm
yakın zamanda sınavlarım başlıyor ve yine bir, bir buçuk ay kadar bölüm atamayacak olabilirim :( haberini vereyim dedim

bu bölümü umarım beğenirsiniz 💞

•••

-yazarın anlatımından-

Sarışın çocuk kafasını yaslandığı göğüsten kaldırıp, kol ve bacaklarıyla sarıldığı kişiye baktı. Gözleri buluştuğunda, siyah saçlı çocuğun bu dünyadaki her şeyden daha çok sevdiği gülümsemesini yüzüne yerleştirerek çenesini biraz önce başını yasladığı göğse yerleştirdi.

"Seni seviyorum." diye mırıldandı kendi kendine konuşurmuşçasına. "Seni çok seviyorum."

Siyah saçlı çocuk gülümsemesini genişletip elini sarışının saçlarından geçirdi. "Ben de seni çok seviyorum, bebeğim."

Changbin ve Felix birbirlerinin gözlerinin içine bakıp gülümseyerek neredeyse on dakika geçirdiler. İkisi de bir şey demiyordu, birbirlerine söylemek istedikleri şeyleri gözleri konuşuyordu zaten.

Changbin, ellerini sevgilisinin çıplak beline dolayıp çocuğu yeniden göğsüne yaslanmaya zorladı. "Uyu hadi, yorgunsun." Felix erkek arkadaşının üst vücudundaki uyuma pozisyonunu alırken hafifçe kıkırdadı. "Beni almaya evime geldiğinde de söylemiştim yorgun olduğumu, ama pek umurunda değildi sanırım. İki saattir daha da yoruyordun beni."

Eli Felix'in kolunun üzerinde hafif çizgiler çizerken güldü Changbin. "Özlemişim seni." Felix, bir kedi misali kafasını yaslandığı tene sürttü. "Her gün görüyorsun beni, Binnie." Changbin yeterli değil, demek istedi.Yetmiyor. Her dakikam, saniyem seninle geçse de yetmiyor ve yetmeyecek. Çok seviyorum seni.

Bir şey söylemek yerine hafifçe doğrulup Felix'in saçlarına bir öpücük bıraktı. Bir kolunu kendi kafasının altına yerleştirip diğerini Felix'in sırtında gezdirmeyi sürdürürken "Sevgililer gününde ne yapmak istersin?" diye sordu. Bir hafta sonra sevgililer günüydü ve Changbin şimdiye kadar bugünü hiç kendisinden çok sevdiği birisiyle geçirmediği için oldukça heyecanlıydı.

"Hmm, bilmem ki. Özel bir şey yapmamıza gerek yok." Felix, sevgilisinin beline sardığı kolunu sıkılaştırıp iyice yerleşmek için yerinde kıpırdandı. Çıplak vücutlarının birbirine bu kadar dokunuyor olması için biraz fazla sıcaktı oda ama ikisi de uzaklaşmak istemiyordu bir diğerinden.

"Sevgililer günü ama bu... Özel bir şey olması lazım. Canının istediği hiçbir şey yok mu?" Changbin dudak büzerek sorduğunda Felix birkaç saniye düşündü ve "Yok." dedi. "Senin yanında olduğum sürece ne yaptığım fark etmiyor. Birlikte olalım yeter, Binnie. Özel bir plana gerek yok bence."

Changbin bazen Felix'i kollarının arasına almak ve ona sıkıca sarılarak ağlamak istiyordu. O kadar seviyordu ki bu çocuğu, hisleri onu o kadar heyecanlandırıyordu ki... Deneyimleyeceğini tahmin dahi edemeyeceği şeylerdi bunlar.

Şu an da sarışına sarılmak ve sonsuza kadar bırakmak istemediği anlardan birisini yaşıyordu. Başının altındaki kolunu aşağı indirdi ve Felix'i bir bebek gibi koltuk altlarından tutarak yukarıya çekti. Aynı seviyeye geldiklerinde ona döndü ve kollarını sıkıca etrafına sardığı çocuğu göğsüne doğru çekti. "Seni çok seviyorum, Lix." dedi Felix de kollarını sevgilisine dolarken. "Ben de seni çok seviyorum, Binnie."

-Hyunjin'in anlatımından-

Hannah fizik kitabını kapatıp masanın öbür ucuna doğru itekledi ve sandalyesinde aşağı kayarak kafasını geriye yasladı. "Tanrım, hiç bitmeyecek sanmıştım." Gözlerini ovuşturmasını gülerek izleyip ayağa kalktım ve kitaplarımı çantama koymaya başladım. "Ben de senin vakit geçirmeyi seviyorum, Hannah, teşekkür ederim."

fever | hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin